İzmir'in Urla ilçesinde bulunuyor herkes orayı Karantina Adası olarak biliyor. Bulaşıcı hastalıkların şehre yayılmasını önlüyor yurt dışından gelen herkes ilk olarak buraya uğruyor. İşte tüm detaylar…
Osmanlı döneminde bulaşıcı hastalıklarla mücadelede kritik bir rol oynayan Urla Tahaffuzhanesi, tarihi yapısıyla günümüze kadar ulaşmayı başaran ender sağlık merkezlerinden biri. İzmir’in Urla ilçesinde bulunan Karantina Adası, geçmişte Osmanlı topraklarına deniz yoluyla gelen yolcuların sağlık kontrolünden geçtiği önemli bir noktaydı. Hacdan dönenler ve yurt dışından gelenler burada karantinaya alınarak sterilizasyon süreçlerinden geçiriliyordu.
OSMANLI’NIN SAĞLIK KALESİ: URLA TAHAFFUZHANESİ
Osmanlı Devleti, 19. yüzyılda Avrupa ve Asya’da yayılan bulaşıcı hastalıkların topraklarına girmesini önlemek amacıyla 1865 yılında Karantina Adası’nda bir tahaffuzhane (karantina merkezi) kurdu. O dönemde gemilerle Osmanlı topraklarına gelen yolcular, adada kurulan tesislerde sıkı sağlık kontrollerinden geçmek zorundaydı.
Urla Tahaffuzhanesi'nde gelen yolcular buharlı kazanlarla dezenfekte edilen banyolarda yıkanır, kıyafetleri ve eşyaları özel sterilizasyon odalarında dezenfekte edilirdi. Bu önlemler, hastalıkların yayılmasını engellemek için titizlikle uygulanırdı.
KARANTİNA ADASI’NIN TARİHİ ÖNEMİ
Karantina Adası’nın kökeni Osmanlı’dan da öncesine dayansa da, ada 1865 yılında Fransız mühendisler tarafından modern bir karantina merkezi haline getirildi. Buradaki sağlık tesisleri, dönemin en ileri teknolojisiyle inşa edilerek 1869 yılına kadar karantina süreçlerinde etkin olarak kullanıldı.
Daha sonraki yıllarda, Birinci Dünya Savaşı’na kadar aktif bir sağlık merkezi olarak görev yapan Urla Tahaffuzhanesi, hac ibadetini tamamlayan Osmanlı vatandaşlarının da sağlık taramasından geçtiği bir nokta haline geldi. Yolcuların üzerindeki hastalık risklerini ortadan kaldırmak amacıyla özel buhar odaları, dezenfeksiyon makineleri ve tıbbi ekipmanlarla donatılmıştı.
DÜNYADA BENZERİ SADECE ÜÇ TANE KALDI
Karantina Adası, günümüze kadar sağlam kalmayı başaran üç büyük tahaffuzhane merkezinden biri olarak dikkat çekiyor. Fransa ve İtalya’daki tahaffuzhanelerle birlikte dünyanın en iyi korunmuş sağlık izolasyon merkezlerinden biri olan Urla Tahaffuzhanesi, bugün tarihi bir miras niteliğinde.
Zamanın en gelişmiş dezenfeksiyon teknikleriyle donatılan bu merkez, Osmanlı’nın sağlık alanında ne kadar ileri görüşlü olduğunu da gözler önüne seriyor. Günümüzde ise ada ve tahaffuzhane, tarih meraklıları ve araştırmacılar için önemli bir kültürel miras olarak ziyaret edilebiliyor.