Şiddet kapanına giren Türkiye’de Ayşe Arslan ve Ceren Özdemir gibi çok sayıda kadını koruyamayan yargı yine skandal bir karara imza attı. Bursa’da cezaevinden izinli çıkıp sevgilisi Aslı Çıkıkçı’yı bacağından vuran Ahmet Kara ‘Öldürmek isteseydim başından vururdum’ dedi. Sanığa verilen ceza ‘iyi hal’ nedeniyle indirilirken, mahkeme ‘tutuklamadan istenen amaca ulaşıldığı’ kanaatiyle tahliye kararı verdi.
Türkiye art arda şiddet olaylarına sahne oluyor. Neredeyse her gün meydana gelen kadın cinayetleri alarm verirken, yargı mekanizmasının neredeyse tüm katliamlarda üst üste skandal kararlara imza attığı gözler önüne serildi. Öyleki sadece son dönemde Eskişehir’de eski eşinin satırlı saldırısıyla vahşice katledilen Ayşe Arslan’ın ölmeden 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ancak savcılığın katilin serbestçe dolaşmasına resmen imkan tanıdığı ortaya konuldu. Son olayda ise Ordu’da katledilen 20 yaşındaki üniversiteli Ceren Özdemir’in katilinin de yine yargı kararıyla ortalıkta dolaştığı öğrenildi. Öyleki cani Özgür Arduç’un ‘kasten öldürmeye teşebbüsten’ 14 yıl önce 23 yıl hapse çarptırıldığı ancak bir süre önce açık cezaevine alındığı belirlendi. Arduç’un da böylelikle izinli çıktığı cezaevinden firar ettiği ortaya çıktı. Ancak tüm bu olaylarda görevini yapmayan yargı mekanizması yine skandal bir karara imza attı. Bursa’daki olayda, geçtiğimiz yıl Gemlik Yarı Açık Cezaevi’nden izinli çıkan evli ve 1 çocuk babası Ahmet Kara (34), 2,5 yıldır birlikte olduğu Aslı Çıkıkçı ile tartışarak kendisini aldatıp aldatmadığını sordu. Bu sırada pompalı tüfeği çıkaran Kara, Çıkıkçı’yı sol bacağından vurdu. Kanlar içinde kalan genç kadını hastaneye götüren Kara, gözaltına alınıp tutuklandı. Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde de hakkında ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Karar duruşmasında ise bir skandal yaşandı.
Son sözü sorulan Kara, “Aslı’yı resmi olmasa da karım gibi görüyordum. Bir günlük açığımı dahi onun için yaktım. Ben onu öldürmek isteseydim pompalı tüfekle bacağından değil başından vurur öldürürdüm. Bu durum dahi benim onu öldürme kastı ile hareket etmediğimi gösterir. Bu olayı yaptıktan 3 saniye sonra pişmanlığını yaşadım” diye konuştu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın pişmanlık göstermediğini düşündüklerini belirterek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mahkeme heyeti ise sanığı 13 yıl 6 ay hapse çarptırıp, ‘iyi hal’ indirimiyle cezayı 11 yıl 3 aya indirdi. Sanık Kara, ‘silahla tehdit’ suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla birlikte toplam 12 yıl 11 ay hapse mahkum edildi. Ardından sanığın, mahkeme heyetince tutuklanmasının tedbir niteliğinde oluşu, tutuklu kaldığı süre ve tutuklamadan elde edilmek istenen amaca ulaşıldığı kanaatine varılması nedenleriyle tahliyesine karar verildi. Kara’nın, Yargıtay tarafından onanması halinde, kalan cezasını çekmek için cezaevine gireceği öğrenildi.
GELİNLİKLE KARŞILADI, İŞKENCEYE UĞRADI
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde de 5 aylık hamile Hacer Atik, 11 gün önce cezaevinden çıkarken gelinlik giyerek kapıda karşıladığı dini nikahlı eşi Muhsin Culfacı tarafından dövüldü. Culfacı, iddiaya göre Atik’e sabah namazı kılmasını söyledi. Ancak Atik, reddetti. Bunun üzerine Culfacı, evdeki elektrikli sobayı Atik’in üzerine attı, ardından da döverek sağ elinde sigara söndürdü. Hastaneye giderek darp raporu alan Hacer Atik, şikayetçi oldu. Polis, Culfacı’yı bulmak için çalışma başlatırken, Atik ise barınma evine götürüldü.
ADALET BAKANI’NDAN DÜZENLEME SİNYALİ
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de, son olaylardan sonra “İyi hal gibi soyut değerlendirmelerle canilere ceza indirimi yapılması vicdanları yaralıyor” ifadesini kullanmış, açık cezaevlerinde de yeni düzenleme olacağı sinyalini vermişti.
'SAVCILAR İZ SÜRMÜYOR'
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen “Kadına Yönelik ‘Erk’ek şiddetiyle Mücadele Sorunlar ve Çözümler” sempozyumunda da dikkat çeken tespitlerde bulunuldu. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, şiddetin izini sürmekle görevli kolluğun görevini yerine getirmediğini, keza aynı şekilde savcının da iz sürme peşinde olmadığını anlattı. Avukat Selin Nakıpoğlu da kadınların sığınma istemeleri halinde haftasonu dahi olsa polisin, sığınak evi, polis evi ya da hotele yerleştirmek zorunda olduğunun altını çizdi.