DEVA Partisi lideri Babacan, felaketlerden sonra iktidarın olayları siyasallaştırarak sorumluluktan kaçtığını ve bunun en bariz örneğinin Kartalkaya’daki otel yangını olduğunu dile getirdi. "Sorumluluk üstlenmek yerine kavga eden bir yönetim anlayışı var" diyen Babacan, "Eğer bu olaydan ders alınmazsa ve gelecekte benzer felaketlerde yeni canlar yitirilirse, bunun tek sorumlusu ülkenin Cumhurbaşkanıdır" şeklinde konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Partisi Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Son dönemde yaşanan felaketler, iktidarın sorumluluk anlayışı, siyasi baskılar ve yargı süreçleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Babacan, denetimsizlik ve tedbirsizliğin bedelini halkın ödediğini vurguladı.
"İNSANLARIMIZ ÖLÜYOR, SEBEP DENETİMSİZLİK VE İHMALKÂRLIK"
Babacan, son haftalarda yaşanan can kayıplarına dikkat çekerek, devletin denetim mekanizmalarının yetersiz kaldığını ve yaşanan felaketlerin büyük ölçüde ihmalkârlık ve tedbirsizlikten kaynaklandığını belirtti.
“Yurdun dört bir yanında vatandaşlarımız hayatını kaybediyor. ‘Ne oldu, niçin öldü bu insanlar?’ diye sorduğumuzda aldığımız cevaplar hep aynı: Denetim yapılmadı, tedbir alınmadı. Son iki haftada 100’den fazla insanımızı yanan oteller, sahte içkiler, çöken binalar yüzünden kaybettik.”
Babacan, hükümetin bu olaylar karşısında “Kader planı” söylemiyle sorumluluktan kaçtığını ifade ederek, asıl sorunun önlem alınmaması ve sistemsizlik olduğunu belirtti.
“Önce tedbirini alacaksın, sonra ‘Takdir Allah’ındır’ diyeceksin. Sorumluluk makamında olan herkesin, görevini yerine getirmesi gerekir. Tedbir almak, şeffaf ve akılcı kurallar koymak, bu kuralların uygulanmasını sıkı denetlemek ve yaptırım uygulamak bu kadar zor değil.”
Babacan, felaketlerden sonra iktidarın olayları siyasallaştırarak sorumluluktan kaçtığını ve bunun en bariz örneğinin Kartalkaya’daki otel yangını olduğunu dile getirdi.
"SORUMLULUK ÜSTLENMEK YERİNE KAVGA EDEN BİR YÖNETİM"
Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde yaşanan otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybetmesi, Babacan’ın konuşmasında önemli bir yer tuttu. Babacan, yangının ardından yetkililerin birbirlerini suçlamaktan öteye gidemediğini belirterek şunları söyledi:
“Yangının dumanı daha tüterken, cenazeler kaldırılmadan suçlama yarışına girdiler. Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Siyasetçiler kayıkçı kavgası yapıyor’ dedi. Sanki kendisi siyasetçi değilmiş, sanki konunun tarafı değilmiş gibi. Sorumluluk üstlenmek yerine kavga eden bir yönetim anlayışı var.”
Babacan, otel yangınıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) devreye sokulması gerektiğini ve Cumhurbaşkanlığı tarafından ülke genelinde yeni bir yangın yönetim sisteminin kurulması gerektiğini ifade etti.
“Eğer bu olaydan ders alınmazsa ve gelecekte benzer felaketlerde yeni canlar yitirilirse, bunun tek sorumlusu ülkenin Cumhurbaşkanıdır.”
"HAYATINI KAYBEDENLERİN HİKÂYELERİ UNUTULMAMALI"
Babacan, konuşmasında Kartalkaya’daki yangında hayatını kaybedenleri tek tek anarak, her birinin birer rakam değil, birer hayat olduğunu vurguladı. Gültekin, Türkmen, Doğan, Apak, Yıldız, Tüzgiray gibi ailelerden bahseden Babacan, ölenlerin sadece isimlerden ibaret olmadığını, her birinin ayrı hikâyeleri, hayalleri ve sevdikleri olduğunu hatırlattı.
“Bu insanlar bu ülkede yaşadılar ve önlenebilir bir felakette hayatlarını kaybettiler. Biz isimlerini unutturmayacağız. Bu felaketin üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz.”
EMEKLİLERİN GEÇİM SIKINTISI: TABLO SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Babacan, konuşmasında emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara da değindi. Aralık 2024 verilerine göre yoksulluk sınırının 68.675 TL, açlık sınırının 21.083 TL olduğunu belirten Babacan, en düşük emekli maaşının 14.469 TL’ye yükseltilmesinin bir çözüm olmadığını ifade etti.
“Emeklilerimiz, onurlu bir yaşam sürebilmek için daha fazlasını hak ediyor. Açlık sınırının bile altında maaşla hayatta kalmaya çalışan milyonlarca insan var. Bu tablo sürdürülebilir değil.”
MUHALEFETE VE BASINA YÖNELİK BASKILAR
Babacan, son dönemde muhalif belediyelere yönelik operasyonlar, gazetecilerin gözaltına alınması ve yargı sopasıyla muhalefetin sindirilmeye çalışılmasını sert bir dille eleştirdi.
“İktidar zayıfladıkça, var gücüyle yargıyı sopa olarak kullanıyor. Sorunları çözemeyince siyasi rakiplerini susturmak istiyorlar. Ancak bilinmeli ki, baskılar arttıkça bizler de sesimizi daha da yükselteceğiz. Demokratik Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Babacan, bu süreçte sadece iktidarın değil, muhalefet içinde de güç elde etme yarışına giren ve otoriterleşme eğiliminde olan grupların da kazanamayacağını vurguladı.
“Dönüşümlü zorbalık peşinde olanlar da kazanamayacak. Türkiye’de barış isteyenler, huzur isteyenler, kardeşlik isteyenler kazanacak.”
SİNAN ATEŞ DAVASI VE HUKUKSUZLUK ELEŞTİRİSİ
Babacan, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in suikast dosyasının kapatılmasını da eleştirerek, adaletin sağlanması için mücadele edeceklerini söyledi. Babacan, Ayşe Ateş’in sözlerini hatırlatarak, “Babamın katillerini bul Tayyip Dede” diyen çocuklarının göz ardı edildiğini ifade etti.
“Sayın Erdoğan, bu gece kafanızı yastığa koyun ve kendinize şu soruyu sorun: O çocukların yüzüne nasıl bakacaksınız?”
"BİZ BU GECE KAFAMIZI RAHAT KOYACAĞIZ"
Babacan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz bu gece kafamızı yastığa rahat koyacağız. Çünkü vicdanımız rahat. Çünkü biz halkın sorunlarını dile getiriyoruz, çünkü biz demokratik bir Türkiye için mücadele ediyoruz. İşte bu yüzden ‘Yeni Yol’ dedik, işte bu yüzden buradayız. Türkiye için daha adil, daha özgür bir gelecek inşa edeceğiz.”