DEVA Partisi lideri Ali Babacan partisinin 2. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada kendisini mevcut ekonomi yönetimi ile kıyaslayanlara sert tepki gösterdi. Babacan, “Ülkenin başında Ali Babacan olsa, o da benzer adımları atacaktı” diyenlere karşı, "Siz Ali Babacan’ın yaptıklarını anlamış olsaydınız, bu ülke bu duruma düşer miydi?" dedi.
Ankara'da bir otelde yapılan DEVA Partisi’nin 2. Olağan Büyük Kongresi için, Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinden delegeler, sabah erken saatlerde oy kullanacakları salona geldi. Genel Başkanlık için tek aday olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, eşi Zeynep Babacan ile kongreye gelerek, delegeleri selamladı.
Kongrenin yapılacağı salondaki koltuklara Türk bayrakları ve DEVA Partisi’nin bayrakları yerleştirildi. Salondaki ekrana DEVA Partisi’nin vaatlerini içeren sözler yansıtıldı. Bazı delegeler ellerinde “Babacan’dır Geri Heyecan” , “Bıktık vallahi bıktık, bıktık”, “Tam Demokrat Babacan” yazılı dövizlerle Babacan'a destek verdi.
İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşuyla başlayan kongrenin açılışında konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, "Yürüdüğümüz zorlu yol birbirimize olan inancımızı katmerleştirdi. Bugün hedeflediğimiz Türkiye için yeni bir yolu başlatıyoruz” dedi.
"MİLLETİMİZİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK İSTİYORLAR"
Kongrede, Divan Kurulu Başkanlığı'na oy birliğiyle, Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Halil Çanakçı seçildi. Başkanlık Divanı'nın oluşturulmasının ardından Genel Başkan Ali Babacan kürsüye gelerek, konuşmasına başladı.
Babacan'ın "Yeni dönem yol haritası"nı açıkladığı kongrede Genel Başkanlık, Genel Merkez Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ile İlkeler ve Değerler Kurulu Üyelikleri” için sandığa gidilecek.
DEVA Partisi 2. Olağan Kongresi, Ankara'daki Meyra Palace Otel'de gerçekleştirildi. Kongrede konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, siyaset ve ülkenin geleceğine dair önemli mesajlar verdi.
Babacan, mevcut siyasi yapının Türkiye'yi iki kutuplu hale getirme çabasına karşı çıktıklarını belirterek, "Siyaseti iki kutba ayırıp milletimizi birbirine düşürmek istiyorlar. Bu model, kavga ve çatışma üretir, çoğulculuğu yok eder ve Türkiye'yi geriye götürür" dedi. Babacan, bu modelin toplumsal muhalefeti de yok edeceğini vurguladı.
"GÜVENLİ YENİ BİR YOLA İHTİYAÇ VAR"
Babacan, DEVA Partisi’nin bu dayatmaya itiraz ettiğini ifade ederek, "Milletimizi iki tercihten birine zorlayan bu modele karşı, demokrasimize nefes aldıracak ve güvenli bir yeni yola ihtiyaç var" şeklinde konuştu. Bu yeni yolun farklı görüşlerin sentezine dayandığını belirten Babacan, "Bu yol, dayatılan siyaset kalıplarına sıkışmadan, makulün yoludur" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi'nin siyaset arenasında halkın ve sessiz çoğunluğun sesi olduğunu söyleyen Babacan, partinin liyakatli kadrolarıyla siyasette dürüstlük ve ehliyetin adresi olduğunu dile getirdi.
Partinin ideolojik duruşuna da değinen Babacan, DEVA Partisi'nin milletin kültürel ve manevi değerlerine saygı duyduğunu, Cumhuriyet’in değerlerine ve milli menfaatlere bağlı olduğunu belirtti. Ayrıca, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi.
Babacan, DEVA Partisi'nin özgürlükçü demokrasi, milliyetçilik, vatanseverlik, kalkınmacılık ve kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sistemi savunan bir siyasi parti olduğunu vurguladı.
AK PARTİLİLERE SESLENDİ
Babacan konuşmasında, AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir zamanlar gönül vermiş vatandaşlara seslendi. Babacan, ülkede yaşanan adaletsizlikler, yolsuzluklar, israf ve güvenlik sorunlarına değinerek, bu durumlardan rahatsızlık duyanları anladığını ifade etti. Sinan Ateş cinayeti ve emeklilerin yaşam koşulları gibi çeşitli sorunlara dikkat çeken Babacan, “Yanlışı savunmak zor” dedi.
Babacan, ülkedeki muhalefetin de bu süreçte sorumluluğu olduğunu belirterek, “Muhalefet krizlerde asli kimliğine dönüyor. İktidar da muhalefet de çıkarları neredeyse orada” ifadelerini kullandı. Babacan, DEVA Partisi'nin bu dayatmalara karşı 9 Mart 2020’de halk için yeni bir yol açma amacıyla yola çıktığını vurguladı.
"İSRAİL GAZZE’DE İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR"
Babacan, konuşmasının devamında Gazze'deki duruma da değinerek, İsrail’in soykırım yaptığını ve bir yılda 43.000 insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Gazze’deki sistematik katliamları kınayan Babacan, bu suçlara karışan herkesin Miloseviç ve Karadziç gibi yargılanacağını söyledi. "Bu işin takipçisi olacağız" diyen Babacan, insanlık önünde bu hesapların sorulacağını ifade etti.
"TÜRKİYE SOKAKLARI GÜVENLİ DEĞİL"
Babacan, son bir hafta içinde yaşanan olaylarla ilgili büyük öfke duyduğunu dile getirerek, Türkiye'deki güvenlik ve adalet sorunlarına dikkat çekti. Babacan, "Sokaklar güvenli değil, sosyal medyada ses yükselmedikçe adalet işlemiyor" ifadelerini kullanarak, kadınların sokakta güvenle yürüyemediği bir ülkede yaşamanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Son dönemde yaşanan vahşet olaylarına atıfta bulunan Babacan, adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı ve çözümün bağımsız yargı, liyakat ve sağlam bir ekonomik program olduğunu belirtti.
"GERÇEK BEKA SORUNU: ŞİDDET VE BAĞIMLILIK"
Babacan, konuşmasının sonunda, çocuk yaşta şiddet ve bağımlılığın gerçek bir beka sorunu olduğunu söyleyerek, "İnsanların sokakta güvenle yürüyebileceği bir Türkiye için elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi. Babacan, yaşanan tüm olaylarda hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek, halkın acısını paylaştığını ifade etti.
"ŞİMŞEK'İN POLİTİKALARIYLA ALAKAMIZ YOK"
Babacan, kendisini mevcut ekonomi yönetimi ile kıyaslayanlara da sert tepki gösterdi. Babacan, “Ülkenin başında Ali Babacan olsa, o da benzer adımları atacaktı” diyenlere karşı, "Siz Ali Babacan’ın yaptıklarını anlamış olsaydınız, bu ülke bu duruma düşer miydi?" ifadelerini kullandı.
Babacan, Türkiye’nin geçmişte "Türkiye mucizesi" olarak adlandırılan ekonomik başarılarının ardındaki vizyonun tam olarak anlaşılmadığını ve mevcut ekonomi politikalarının kendisinin çizdiği vizyonla hiçbir alakası olmadığını belirtti. "Bugün uygulanan politikalar faiz artışları ve vergi artışlarından ibaret," diyen Babacan, mevcut ekonomi yönetiminin farklı bir çözüm sunmadığını vurguladı.
Babacan, geçmişte çalışarak elde ettikleri başarıların ardından bugünkü iktidarın bu başarıların keyfini sürdüğünü ve hala miras yediğini dile getirerek, mevcut ekonomik yönetimi eleştirdi.
