Yeşilçam'ın sevilen oyuncusu Ahu Tuğba, 1 Eylül’de ABD'de hayatını kaybetmişti. 69 yaşındaki Tuğba'nın ölüm nedeni açıklandı. Tuğba doğal nedenlere bağlı olarak yaşamını yitirdi.
Yeşilçam'ın sevilen oyuncusu Ahu Tuğba, 1 Eylül'de hayata veda etmişti. Uzun yıllar yaşadığı ABD'den Türkiye'ye getirilen sanatçının cenazesi, sevenlerinin katılımıyla düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Kızı Anjelik Calvin, annesinin vefatının kendisi için büyük bir yıkım olduğunu ve bu süreci kabus gibi yaşadığını ifade etti.
ÖLÜM NEDENİ AÇIKLANDI
Magazin Sortie'nin haberine göre, Ahu Tuğba doğal nedenlere bağlı olarak yaşamını yitirdi.
Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin "Otopsi sonucu doğal ölüm olarak rapora geçmiş. Ölüm nedeni hipertansif kardiyovasküler hastalık... Tansiyonun yükselmesi sonucu hipertansiyon ölüme neden olmuş" açıklamasında bulundu.
"KEŞKE ÇOCUK OLSAM"
Anjelik Calvin, annesine olan özlemini geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabında dile getirmişti. Calvin, annesinin de yer aldığı bir fotoğrafı paylaşarak "Annem, bugün beni ölümüne, doktor 'ölebilirsin' dediği halde, 'Hayır, o ABD'de doğacak' diyerek, okyanusu aşarak dünyaya getirdiği gün. Kokunu özledim, keşke çocuk olsam" ifadelerini kullandı.
"ANNEME KAVUŞMAK İSTİYORUM"
Annesinin ölümüyle yıkılan Anjelik Calvin, daha önce sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşım yapmış ve şu ifadeleri kullanmıştı:
"İyi değilim ben, hiç iyi olmadım" diyen Anjelik Calvin, "Anne çok acı çekiyorum. Derin bir ızdırap, keşke evden bahçeye bile çıkmasaydım. Çok pişmanım seninle oturamadım, uyuyamadım. Kalbim ağrıyor, Allah'ım dayanamıyorum artık. Hangisi daha hayırlısı ise hakkımda o olsun. Anneme kavuşmak istiyorum rabbim."
VASİYETİNİ YILLAR ÖNCE YAZDIRDI
Ahu Tuğba, 2013'te yakalandığı akciğer rahatsızlığının tedavisi sürecinde vasiyetini hazırlattığını ve organlarını bağışladığını söylemişti. Vasiyetinin içeriğini açıklamayan Tuğba, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Akciğerim alınacaktı. Ameliyata girecektim. Kızıma ameliyat olacağımı söylemedim, 'Bodrum’da evde uyuyorum' dedim. Anestezi yasak olduğu için vasiyetnamemi yazdım. Ameliyata gideceğim gün direkt noteri çağırdım yanıma. Vasiyetimi yazdırdım çünkü anestezi yasak dediler bana. Organlarımı da bağışladım. Ameliyattan sonra yaşayacağım mı, öleceğim mi bilmiyordum. En büyük korkum kızımı bir daha görememekti. Ölümden korktuğum yoktu benim. Ben sevk edilirken kızım Bodrum’a geldi. Beni Bodrum’da zannediyordu. 'Bir oteldeyim' dedim. Ben İzmir’den İstanbul’a giderken yolumu İzmir’den Bodrum’a çevirdim. Hayatımda ilk kez kızıma yalan söyledim. Onun bunları hissedip gelmesi bir mucizeydi yani. Yaşıyor olmam ameliyat olmamı engelleyen kızımdı. Doktorum tarafından ameliyata gerek olmadığı söylendi."