Ekrem İmamoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un canlı yayındaki iddialarının ardından kamera karşısına geçti. Aradaki farkın, 16 bin 380 olduğunu ifade eden İmamoğlu, "Gazeteciler soruyor, "Cumhurbaşkanı ile nasıl çalışacaksınız?" Emin olun çok iyi çalışacağız. Bu kadar uyumlu bir ikili görmemiş olacaksınız" dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları...
Süreç işlemeye devam ediyor. Hala toplumun farklı seslerinden destek mesajları alıyorum. Bu karakterimin oluşmasında bana katkı sunan tüm öğretmenlerine teşekkür ediyorum.
Son veriye göre geçersiz oyların yüzde 78'i sayıldı. Bize çıkan 4 milyon 171 bin 393. Aramızdaki fark 16.380. Rakamlara bakarsak, 274 bin geçersiz oy sayıldı. Bugüne kadar sayılan oyları baz aldığımızda 238 gün daha oy sayılması gerekir. Eğer memur sayısı artarsa 50-60 güne düşer.
Mağlubiyet hissini anlıyorum. Bedel ödeyecekler ama halka bedel ödetmesinler.
ÇİFTE STANDART
Herkesin tarihi bir sorumluluğu var. Kurumlar çifte standart yaratmayacak. Uygulamalar konusunda doğru karar verme hususunda ülkeyi rahatlatacak bir karar vermenizi bekliyorum.
Demokraside kaybetmek de var, kazanmak da var. Şu an hiç kimsenin 1 dakika sonrası için garantisi yok. Hem adalet, hem de demokrasiye olan inançla konuşuyorum, yapmayın.
BEDEL ÖDEYECEKLER
31 Mart, 1 Nisan, 2 Nisan, 3 Nisan, 4 Nisan, 5 Nisan, 6 Nisan ve bugün saydılar yine öndeyim. Sağdan sola, soldan sağa, aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı say, yine öndeyim. Üzülüyorum. Bunu söylerken şunu ifade edeyim. Bu süreçte kaybeden AK Parti'nin il teşkilatını anlıyorum, bedel ödeyecekler.
SADECE RAKİBİMİZ DEĞİL BİZ DE OY ALDIK
Başınızı öne eğdiklerinin de farkındayım. Ben toplumun vicdanında bu sürecin bittiğinin farkındayım. Sayılarla aldatmaya çalışıyorlar vesaire. Zannediyor ki toplum sadece rakibimiz lehine bir şey ekleniyor. Rakibimize de bize de ekleniyor. İlk tutanakta 24 bin fark vardı. Yüzde 78'lik sayım sonucu 16 bin 380'a indi.
NEDEN SADECE İSTANBUL ŞAİBE?
İlk defa Türkiye seçim yapmıyor. Türkiye demokrasisinin en önemli günü seçim günüdür ve ertesidir.
Bir gün içinde en güvenli seçimler nasıl bir günde tarihin en şaibeli seçimine dönüştü. Üstelik de sadece İstanbul'da. Yusufeli'nde neden şaibe yok? Türkiye'de kazandıkları illerde neden şaibe yok?
Herkes biliyor, 3 bin oyla adaylarını çıkarıp galibiyetlerini iddia ettiler. Yazık değil mi? Elimizde tutanaklar olmasına rağmen biz böyle bir şey yapmadık.
Seçimin kaybedenleri belli. O kaybedenler cezayı çekecek partileri içinde.
Yüksek Seçim Kurulu'nun bu ortamda Türkiye'nin geleceği için en doğru kararı vereceklerine eminim, emin olmak istiyorum.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu doğru bir yol değildir. Bu yola giren insanların aklına vicdanına sesleniyorum. Aynaya bakıp kendilerini bir daha görsünler.
CUMHURBAŞKANIYLA ÇOK İYİ ÇALIŞACAĞIM
Devletimize sesleniyorum. 2023'e kadar görev yapacak olan insanlara sesleniyorum. Sürece katkıda bulunun. Ben İstanbul'u çok iyi yöneteceğim, göreceksin. Bazı gazeteciler soruyor; Cumhurbaşkanı ile nasıl anlaşacaksınız? Çok iyi anlaşacağım. İstanbul'da bu kadar iyi ikili görememişsinizdir.
Bu süreç bir anca netleşsin ki, bu seçimi kaybeden çevreler onun gündemini meşgul etmesin. Ben normalleşmek istiyorum. Kucaklaşalım, kol kola olalım, talebim budur.
BU KENTİ YORMAYIN
Bu ülkenin bayrağı, bayramlarıyla, bütün kavramlarıyla, kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı ile kucaklaşacağı bir sürecin başlamasını istiyorum. Bu şehrin 16 milyon vatansever insanını yormayın.
Sabah çok güzel bir dergi elime geçti. Tam bana göre, tam beni anlatan bir kitap okurken bir bölüm çok hoşuma gitti. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir, hatta mukabele bile edilmesini beklemeden sadece sevmek. Başka bir insanı bahtiyar edebilmek kendini bahtiyar edebilmekten daha güç ama yücedir. Bugün böyle düşünen insana enayi bile diyebilirler ama biz yapmalıyız. Sevgi kazanacak arkadaşlar.