Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Programı’na göre, Türkiye ekonomisinin 2024’te yüzde 4, 2025’te yüzde 4,5 ve 2026’da yüzde 5 büyümesi hedefleniyor. Ancak pek çok ekonomist, Türkiye’nin "büyüme mucizesi"nin sonuna geldiğini belirtiyor ve öncü göstergeler ekonomik "sert fren" olasılığını işaret ediyor. Ekonomistler, iktidarın enflasyonla mücadele yerine büyümeyi tercih edeceğinden endişe ediyor.
Son 15 çeyrektir sürekli büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, pandemi ve depreme rağmen büyüme trendini sürdürdü. Ancak, bu güçlü performansın yerini ekonomik daralmaya bırakma ihtimali artmış durumda. Ekonomistlerin uyarıları, iktidarın enflasyonla mücadele yerine büyümeyi tercih etme endişelerini gündeme getiriyor.
2020 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 10,4 oranında küçülen Türkiye ekonomisi, ardından gelen 15 çeyrekte kesintisiz bir büyüme gösterdi. 2023'ü yüzde 4,5 büyüme ile kapatan Türkiye, 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 5,7'lik bir büyüme gerçekleştirdi. Ancak, AK Parti iktidarının kredi kanallarını açık tutarak tüketimi teşvik etmesi, yüksek büyüme performansına rağmen refah seviyesini artırmadı.
Şimdi gözler, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in liderliğinde uygulanan yeni ekonomi politikalarının büyüme üzerindeki etkilerine çevrilmiş durumda. Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Programı’na (OVP) göre, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında yüzde 4, 2025'te yüzde 4,5 ve 2026’da yüzde 5 büyümesi hedefleniyor.
'TÜRKİYE BÜYÜME MUCİZESİNİN SONUNA GELMİŞ DURUMDA'
Ancak pek çok ekonomiste göre, Türkiye, "büyüme mucizesi"nin sonuna gelmiş durumda. Bazı öncü göstergeler Türkiye ekonomisinin "sert fren" yapma olasılığını işaret ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi üretimi Haziran ayında yıllık yüzde 4,7 azaldı; bu, Kahramanmaraş depreminin ardından en büyük daralma olarak kaydedildi. Ayrıca, dış ticaret verileri de miktarsal düşüşleri ortaya koyuyor. Haziranda ihracat miktar endeksi yüzde 8, ithalat miktar endeksi ise yüzde 5,7 azaldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri (PMI) Endeksi’nin Temmuz 2024 verilerine göre, endeks Haziran’daki 47,9 seviyesinden Temmuz’da 47,2’ye geriledi. Endeksin 50,0’nin altında olması, imalat sektöründe bozulmalara işaret ediyor.
'İKTİDAR YENİDEN BÜYÜME ROTASINA SAPABİLİR'
DW Türkçe'de yer alan habere göre; ekonomist Prof. Dr. Öner Günçavdı, sanayi üretimi ve ticaretteki yavaşlamanın iş dünyasını olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Günçavdı, iktidarın şu anda enflasyonu düşürmek için büyümeden ödün verdiğini, ancak yıl sonunda iş dünyasının şikayetlerine daha fazla kulak verip büyümeye yeniden odaklanabileceğini ifade ediyor.
Türkiye’de başta sanayi şirketleri olmak üzere işletmelerin sıkıntılarının önümüzdeki aylarda artarak devam edeceğini dile getiren Prof. Günçavdı, iktidarın şu anda enflasyonu düşürmek için büyümeden ödün verdiğini, bu durumun işletmeleri zora soktuğunu belirtiyor. Günçavdı, şu görüşleri dile getiriyor:
“Şu anda ekonomi yönetiminde bir enflasyonla mücadele görüntüsü var. AKP’nin bir şekilde ekonomi konusunda kamuoyunun algısını tersine döndürmeye ihtiyacı var. Bu yüzden büyümeden fedakarlık etmesi gerekiyor. Zaten olması gereken de bu. Ancak iktidar, yılın son çeyreğine geldiğimizde iş dünyasının şikayetlerine daha fazla kulağını kapatmayabilir ve yeniden büyüme rotasına sapabilir.”
'SADECE FAİZ POLİTİKASI YETMİYOR'
Türkiye’nin faiz oranı 9 ayda yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükseltilmişken, Mayıs 2024’te tüketici enflasyonu yüzde 75,5’e çıktıktan sonra Temmuz ayında yıllık yüzde 61,78’e geriledi. Ancak, iktidarın yüksek enflasyonla mücadelede yalnızca faiz politikalarını uygulaması, yapısal reform eksikliği ile eleştiriliyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye ekonomisinin 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 oranında küçülmesi bekleniyor. BETAM, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle de çeyrek bazında yüzde 0,6’lık bir daralma öngörüyor.
'ENFLASYON VE BÜYÜME ARASINDAKİ DENGENİN SONUNA GELİNDİ'
Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, Türkiye’nin yüksek enflasyon ve büyüme arasındaki dengenin sonuna geldiğini vurguluyor. Alçın, üretici şirketlerin kredi bulma sorunlarının artacağı ve ihracatçı sektörlerin zorlanacağını belirtiyor. Ayrıca, iktidarın Eylül 2024’te açıklanacak Orta Vadeli Programda yıl sonu büyümesini yüzde 3-3,5 seviyesine çekmesini bekliyor.
'İKTİDAR YENİDEN ROTA DEĞİŞTİREBİLİR'
Prof. Alçın, büyümeyi teşvik etmek adına enflasyonla mücadelede geri adım atılabileceğini, özellikle Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesinin gündeme gelebileceğini öngörüyor. Bu durumun iktidar içindeki tartışmaları artırabileceğini belirtiyor.
Enflasyonu düşürmek için büyümeden ödün verilmesi gerektiğini, ancak iktidarın son anda enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atıp yeniden ekonomideki büyümeye odaklanabileceğini ifade eden Prof. Alçın, şu görüşleri dile getiriyor:
"Enflasyonda bir sarmal içindeyiz. Her ne kadar TCMB yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 38'de sabit tutmuş olsa da, son çeyrekte Merkez Bankası'nın politika faizini düşüreceği bir tablo görebiliriz. Çünkü büyümedeki sert düşüş ve üretimdeki daralmaya paralel olarak çok güçlü istihdam kayıpları ortaya çıkabilir. Dolayısıyla aslında Mehmet Şimşek politikalarının hükümet içerisinde çok daha fazla tartışılacağı bir döneme doğru ilerliyoruz.”