TCMB, yılın son faiz kararında 250 baz puan indirime giderek politika faizini yüzde 47,5'e düşürdü. Böylece Merkez, 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gidilirken, Nisan 2024'ten bu yana da sabit tuttuğu faizde ilk kez değişiklik yapmış oldu.
BÜŞRA AKDAŞ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası, beklentilerin üzerinde, art arda verdiği 8 sabit tutma kararı sonrası ilk kez politika faizinde indirime gitti.
22 AY SONRA BİR İLK
Merkez Bankası, politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 47,5'e çekti. Son kararla birlikte 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gidilmiş oldu.
KASIM AYINDA NE OLMUŞTU?
Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmuştu.
OPERASYONEL ÇERÇEVEDE DEĞİŞİKLİK
Toplantıda ayrıca, gecelik vadede borçlanma ve borç verme faiz oranlarının, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesi kararlaştırıldı. Bu değişiklik, Merkez Bankası’nın operasyonel çerçevede esnek bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.
ENFLASYON VERİLERİNE DAYALI POLİTİKA
Kurul, kararlarını enflasyon görünümüne odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacağını vurguladı. Kasım ayında enflasyonun yatay bir seyir izlediği belirtilirken, aralık ayı öncü verilerinin ana eğilimde düşüşe işaret ettiği ifade edildi.
FAİZ İNDİRİMİ VE EKONOMİK BEKLENTİLER
Uzun bir aranın ardından yapılan bu faiz indirimi, piyasalar tarafından yakından takip edilirken, Merkez Bankası’nın bu adımının enflasyonla mücadeleye ve ekonomik toparlanmaya etkileri merak konusu. Ekonomistlerin, enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdürülebilirliğine yönelik değerlendirmeleri önümüzdeki süreçte bu kararın etkilerini belirleyecek.
Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı ve açıklamaları, Türkiye ekonomisinde yeni bir para politikası dönemi için işaret fişeği olarak değerlendiriliyor.
PPK metninde şu ifadelere yer verildi:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’den yüzde 47,5’e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir.
Enflasyonun ana eğilimi kasım ayında yataya yakın seyretmiştir. Öncü veriler aralık ayında ana eğilimde düşüşe işaret etmektedir. Son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamayı sürdürerek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşme belirginleşmektedir. İşlenmemiş gıda enflasyonu önceki iki aydaki yüksek seyrin ardından aralık ayında ılımlı görünmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
SIKI POLİTİKA VURGUSU DEVAM EDİYOR
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
PİYASALARIN BEKLENTİLERİ NE YÖNDEYDİ?
Anadolu Ajansı (AA), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aralık ayı toplantısında alacağı faiz kararına ilişkin beklenti anketini yayımladı. 14 ekonomistin katıldığı ankette, büyük çoğunluğun 150 baz puanlık bir indirim öngördüğü görülürken, azınlık ise faizin sabit tutulacağını düşündü.
EKONOMİSTLERİN BEKLENTİLERİ
Ankete katılan ekonomistlerden 10’u, politika faizinin 150 baz puan düşürülerek yüzde 48,5’e çekileceği tahmininde bulundu. Geriye kalan 4 ekonomist ise faiz oranının sabit tutulacağını belirtti.
Bu sonuç, geçtiğimiz hafta TCMB tarafından yayımlanan piyasa katılımcıları anketiyle uyumlu görünmüştü. O ankette de ay sonu faiz beklentisi yüzde 48,5 olarak açıklanmıştı.
YABANCI KURULUŞLARIN TAHMİNLERİ NEYDİ?
Yabancı finans kuruluşları da Türkiye’nin faiz politikasına ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Morgan Stanley, TCMB’nin perşembe günkü toplantısında politika faizinde 200 baz puanlık bir indirime gitmesini beklediğini duyurmuştu.
Goldman Sachs ise farklı bir yaklaşım sergileyerek, faiz indiriminin bu toplantıda gerçekleşmesinin erken olacağını savundu. Kuruluşun yayımladığı notta, “Ocak ayında bir faiz indirimi daha muhtemel görünüyor” ifadeleri yer aldı.