Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2024'ün üçüncü ya da dördüncü çeyreğinde zorunlu afet sigortasını getirmeyi planladıklarını duyurdu. Deprem sigortasının sadece binaları kapsadığını ve bu yüzden kapsamının çok dar olduğunu belirten Şimşek, afet sigortasının bütün diğer riskleri de kapsayacağını kaydetti. Şimşek, uygulanan program sayesinde Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girebileceğini ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep Mehmet Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde (HKÜ) düzenlenen "DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması"nın ödül töreninde konuştu. Depreme dayanaklı binaların tasarımlarının oluşturulmasının önemine dikkat çeken Şimşek, "Türkiye büyük bir oranda deprem ülkesi. Depremle yaşamak dışında bir seçeneğimiz yok. Onun için de mutlaka dirençli yapıları inşa etmemiz lazım" dedi.
Şimşek, zorunlu deprem sigortasının 1999'daki depremin ardından hayata geçirildiğini hatırlatarak, Türkiye'nin deprem ülkesi olması nedeniyle sigortaların yapılması gerektiğini dile getirdi.
Bakan Şimşek, "Düşük tek haneli enflasyon öngörülebilirliği artırıyor, kaynakların verimli alanlara yönelmesini sağlıyor. Bu sene uygulanan program sayesinde Türkiye yüksek gelirli ülkeler grubuna girebilecek" dedi.
DASK bünyesindeki deprem teminat havuzuna finansal güvence sağlandığını dile getiren Şimşek, "2023 itibarıyla zorunlu deprem sigortası poliçe sayısı yaklaşık 11,7 milyon. Teminat tutarı ise yaklaşık 3,7 trilyon liraya ulaşmış durumda. Adı da zorunlu sigorta ama sigortalık durumu hala düşük. Bu zorunlu sigorta önemli bir temel taşı, bunun üzerine ilave adımlar atmamız gerekiyor" diye konuştu.
'DEPREM SİGORTASININ YAYGINLAŞMASINI ÖNEMSİYORUZ'
Türkiye'nin geçen sene depreme 1,1 trilyon liranın üzerinde kaynak harcadığını bildiren Şimşek, şöyle devam etti:
"Bu deprem sigortası bir nebze de olsa bu yaraların sarılmasında faydalı oldu. Bölgedeki yaklaşık 500 bin hasar başvurusuna yaklaşık 35 milyar lira ödeme yapıldı. Dolayısıyla biz zorunlu deprem sigortasını, yaygınlaşmasını önemsiyoruz ve sadece depremle sınırlı olmasın istiyoruz. 2024 için bir reform programımız var. Bu reformun birleşenlerden bir tanesi de mevcut sigortanın kapsamını genişletmek. Şu an itibarıyla zorunlu deprem sigortası, bazı ülkeler açısından da örnek oluşturdu. Geçtiğimiz dönemde Azerbaycan, Arnavutluk gibi ülkelerin yetkilileri geldi, bu sistemi öğrenmek ve tecrübelerimizi paylaşmamızı istedi. Hakikaten örnek bir uygulama görüyoruz. Türkiye bir deprem bölgesi, bu bir gerçek."
'DEPREM SİGORTASININ KAPSAMI ÇOK DAR'
İklim değişikliğine ve yol açacağı afetlere karşı dirençli şehirlerin kaçınılmaz bir öneme sahip olduğunu belirten Şimşek, şöyle konuştu:
"İklim krizi bir realiteyse bizim ona bir hazırlık yapmamız lazım. Yeşil dönüşüm de hazırlığın bir parçası. Bu yıl içerisinde, 2024'ün 3. ve 4. çeyreğinde zorunlu afet sigortasını getirmeyi düşünüyoruz. Deprem sigortasının kapsamı çok dar. Sadece binaları kapsıyor, afet sigortası ise bütün diğer riskleri de kapsamış olacak. 2000 yılında iyi bir reform yapılmış, zorunlu deprem sigortası getirilmiş, şimdi biz bir adım daha öteye geçip iklim değişikliğini de dikkate almamız lazım. Doğal afetlerin sıklığını artırma riskine karşı tedbir olarak, şimdi 'zorunlu afet sigortası yapacağız' diyoruz. 12. Kalkınma Planımızda bu düzenleme de yer alıyor. Ev eşyası dahil diğer bütün boyutlarıyla riskleri kapsamış olacak. Böylece ülkemizin sigortacılık oranı artmış olacak."