İşçinin milli gelirden aldığı pay azalıyor: Fakirlik büyüdü

İşçinin milli gelirden aldığı pay azalıyor: Fakirlik büyüdü

Vatandaşın cebinden yiyen modelde bir ‘geriye gidiş’ daha... Türkiye ekonomisi yüzde 7.6 büyüdü. Ancak işverenin milli gelirden aldığı pay artarken çalışanların payı dibe vurdu. Ekonomistler, milyonları sefalete mahkum eden politikalarda ‘inadın’ sürdürülemez hale geldiğine dikkat çekti: Kur koruması, enflasyon ve faizle fakirlerin elindeki para da zenginlere aktarıldı.

Ekonomide 'inadına' izlenen politikalar dar gelirli kesimi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Cüzdanındaki parası kur karşısında eriyen, zamlarla sofrası küçülen çalışanların milli gelirden aldığı pay da en düşük seviyeye geldi. TÜİK verilerine göre ekonomi yıllık bazda yüzde 7.6 büyüdü. Ancak çalışanların 2020'de yüzde 31, geçen yıl yüzde 27 olan milli gelirdeki payı yüzde 21'e geriledi. İşverenin payı ise yüzde 49'dan yüzde 54'e çıktı.

‘TÜRKİYE MODELİ İLE FAİZ LOBİSİ PASTADAN ALDIĞI PAYI ARTIRDI’

Büyüme etkisinde ilk sırada finansın olması dikkat çekti. CHP Sözcüsü Öztrak "Faiz lobisi büyüdü ancak çalışanlar nasiplenmedi. Emekçinin pastadan aldığı pay küçüldü" tepkisini gösterdi. Ekonomistler de büyümenin tüketimle geldiğini belirtti: Rantı gözeten politikaların beklenen sonucu. 'Türkiye Modeli'nin aslında yoksullaştıran büyüme olduğunun özeti. KKM, düşük faiz, yüksek enflasyon işgücünü eritip cebindekini sermayeye transfer etti.

ZENGİNLER BÜYÜDÜ FAKİRLER KÜÇÜLDÜ

Türkiye’de yaşanan ekonomik krizle beraber halk fakirleşirken, sermaye kazanmaya devam etti. TÜİK’e göre Türkiye ekonomisi yılın 2. çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü. G20 içinde en yüksek büyüme oranlarından biri kaydedilmesine rağmen emeğin aldığı pay azaldı. TÜİK’e göre işgücünün gayri safi katma değer içindeki payı yüzde 25,4’e gerilerken, işletme kârlarının payı yüzde 54’e yükseldi. Verileri değerlendiren ekonomistler Türkiye’nin yoksullaşarak büyüdüğünü vurguladı.

Ekonomi yönetiminin aldığı kararlar TL’de değer kaybı ve yüksek enflasyon olarak geri dönüyor. Yaşanan ekonomik krizde halk fakirleşirken, sermaye kazanmaya devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2. çeyreğe ilişkin milli gelir istatistiklerini yayımladı. Türkiye ekonomisi yılın 2. çeyreğinde yüzde 7,6 büyüme kaydetti. Ekonomi, dönemsel bazda ise yüzde 1,5 büyüme beklentisine karşın yüzde 2,1 büyüdü.Yıllık bazda hane halkı tüketimi yüzde 22,5, kamu harcamaları yüzde 2,3 ve yatırımlar yüzde 4,7 arttı. Büyümeye hanehalkı harcamaları 13,6 puan katkı verirken, kamu harcamalarından 0,3 puan ve yatırım harcamalarından 1,2 puan katkı geldi.Büyüme net ihracatın katkısı ise 2,7 puan oldu. Kişi başına GSYH, 2021’de cari fiyatlarla 86 bin 144 lira, dolar cinsinden ise 9 bin 592 dolar olarak hesaplandı. GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 26,6, hizmet faaliyetleri yüzde 18,1, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 11,0, sanayi yüzde 7,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,3, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 1,9 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 1,7 arttı. Tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,9 ile inşaat sektörü ise yüzde 10,9 azaldı. İkinci çeyrek GSYH verilerinde dikkat çekici bir başka gelişme de gayrisafi katma değer içindeki işgücü ödemelerinin payının önceki çeyrekte yüzde 31,5, bir önceki yıl aynı çeyrekte yüzde 32,6 düzeyindeyken, ikinci çeyrekte yüzde 25,4’e gerilemesi oldu. İşletmelerin karı olarak nitelenebilecek net işletme artığı/karma gelirin payı ise bir önceki çeyrekte yüzde 47,6, bir önceki yıl aynı çeyrekte yüzde 49,2 düzeyindeyken, bu çeyrekte yüzde 54,0’a yükseldi. Verileri değerlendiren ekonomistler Türkiye’nin yoksullaşarak büyüdüğünü ifade etti.

01-eylul-2022-kapak.jpg

‘FAİZ LOBİSİNİN ALDIĞI PAY ARTARKEN EMEKÇİNİN PAYI AZALDI’

Büyüme verilerinde ilk sırada finans sektörünün olması dikkat çekerken konuya ilişkin açıklama yapan CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, faiz lobisinin büyüdüğünü ancak çalışanların pay alamadığını belirtti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Öztrak ‘’İstatistiklerin de namusu vardır. Ve istatistiklerin namusuyla oynanmaz. Oynadığında artık hiçbir şeyi doğru ölçemezsin. Ölçemediğin şeyi, yönetemezsin.Enflasyonla oynadın mı, Milli gelirdeki fiyatlar da oynar.Fiyatı olduğundan düşük ölçersen, büyümen şaşar, rakam şişer. Deftere bakıp büyüdüğünü zannedersin. Ama asıl yaşanan fakirleşmedir. TÜİK ’in defterine göre; Türkiye 2022’nin ikinci üç ayında yüzde 7,6 büyümüş. Peki, en çok kim büyümüş? Bankalar ve finans kesimi. Yani faiz lobisi. Faiz lobisindeki büyüme yüzde 27. Ülkenin geliri 1 büyürken, Faiz lobisinin geliri 3,5 büyümüş. “Büyümeden”, çalışanlar nasiplenmemiş. Emekçilerimizin pastadan aldığı pay, artmamış. Tersine küçülmüş. 2 yıl önce; Milli gelirden yüzde 37 pay alan emekçi, Şimdi yüzde 25 pay alır hale gelmiş. Aradaki fark; Sermayenin yani zenginin cebine taşınmış. Zengin, daha da zengin olmuş. Peki, TÜİK ’in defterindeki şişme, Ne pahasına sağlanmış?Tüm makyajlamalara rağmen, yüzde 36 olan enflasyonu, yüzde 80’e çıkarma, Ve cari açığın hızla artması pahasına.Türkiye defteri şişirmek için, Dışarıya daha bağımlı hale gelmiş’’ ifadelerini kullandı.

BANKALARIN KÂRI 7 AYDA BEŞ KAT ARTTI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre bankacılık sektörü yılın ilk 7 ayında 207.8 milyar TL net kâr elde etti. Sektör, geçen yıl aynı dönem 40.2 milyar TL net kâr sağlamıştı. Böylece ilk 7 ayda net kar 5 kattan fazla arttı. Ayrıca sektörün net kârı temmuzda da geçen yılın aynı ayına göre yıllık yüzde 505 artışla 38,7 milyar TL’ye yükseldi.Kar artışında bankaların TÜFE’ye endeksli tahvil gelirleri ve politika faizinden sağlanan düşük maliyetli fonlamanın etkisi büyük. İlk 7 aydaki yılsonuna göre net kar artışı da yüzde 417,2 olarak hesaplandı.BDDK’nın açıkladığı verilere göre, temmuzda sektörün aktif büyüklüğü 12 trilyon 304 milyar 480 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2021 sonuna göre 3 trilyon 89 milyar 18 milyon lira artış kaydederken, bunun oransal karşılığı yüzde 33,5 oldu. Sektörün net kârı temmuzda yıllık bazda yüzde 505 artışla 38.7 milyar TL’ye yükseldi. Sektör, geçen yıl ocak-temmuz döneminde 40.2 milyar TL net kâr elde etmişti. Temmuzda 2021 sonuna kıyasla, sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler yüzde 32,9 artarak 6 trilyon 511 milyar 631 milyon liraya, menkul değerler toplamı yüzde 38,0 yükselerek 2 trilyon 37 milyar 307 milyon liraya çıktı. Bu dönemde, kredilerin takibe dönüşüm oranı da yüzde 2,42 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı büyüme verilerinde finans sektörünün olması dikkat çekerken,eleştirilerin de gelmesine neden oldu.

‘DÜŞÜK FAİZ YÜKSEK ENFLASYON İŞGÜCÜNÜ ERİTTİ’

TÜİK’in açıkladığı verileri değerlendiren Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre ‘’Yüzde 7,6 büyüdük. Ama sorun kim büyüdü? Gelir aktarımının resmini görüyorsunuz; İşgücünün GSYH’den aldığı pay 1 yılda 7 puan birden düştü yüzde 25.4. Ya sermayenin payı? 5 puan artarak yüzde 54’e yükseldi. Kur Korumalı Mevduat: Düşük faiz, yüksek enflasyonla, işgücünü eritti cebindekini de sermayeye transfer etti. Acaba diyorum GSYH’yi TÜİK değil de ENAG ile deflate etseydik ne olurdu, ne kadar büyümüş olurduk... ? Ekonomimiz yüzde 7,6 büyüdü fakat eğitim, insan sağlığı, sosyal hizmet faaliyetleri ancak yüzde 1,6 büyüyebildi. Neden çünkü halkın büyük kesimi yoksullaştığı için bunlara harcayacak parası yok...Bu yoksullaştıran büyüme. Ülkenin işgücünü yoksullaştırdınız’’ dedi.

‘SERMAYENİN GELİRİ EMEĞİN İKİ KATI ARTTI’

Ekonomist Cem Oyvat, emek kesimine giden reel gelirin düştüğünün altını çizerek ‘’TÜİK dahi resmi tüketici enflasyonunu nisanda yüzde 70,0, mayısta yüzde 73,5, haziranda yüzde 78,6 olarak açıklarken; 2022’in ikinci çeyreğinde toplam işgücü ödemeleri geçen yıla göre sadece yüzde 66,4 artmış. Yani açıklanan yüzde 7,6 büyümeye rağmen emek kesimine giden gelir reel olarak düşmüş. Diğer taraftan sermayenin geliri olan net işletme artığı/karma gelirdeki artış yüzde 134,7, yani işgücü ödemelerindeki artışın iki katından fazla. Bu durum, işgücü ödemelerinin milli gelirdeki payındaki düşüşte de net bir şekilde görülüyor’’ dedi. Oyvat hanehalkı tüketimindeki artışa da değinerek ‘’Benim esas anlayamadığım mesele, işgücüne giden reel ödemeler düşerken ve tüketici güven endeksi de 2022 ikinci çeyrekte dip yapmışken, hanehalkı tüketim harcamalarının nasıl diğer bütün kalemlerin üzerinde yüzde 22,5 artmış olduğu. Türkiye’de bu tüketimi kim yapıyor? Sadece sermaye sahiplerinin tüketimindeki artışla, tüketimin yüzde 22,5 artması zor. Açıkçası bu sayılar bana TÜİK’in açıkladığı büyüme sayılarını da ciddi şekilde sorgulatıyor’’ ifadelerini kullandı.

‘YATIRIMLAR ZAYIF, BÜYÜME ENFLASYONİST’

TÜİK’in büyüme verilerini sosyal medya hesabından değerlendiren TÜSİAD başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ‘’İkinci çeyrekte de yine tüketimle büyüdüğümüzü görüyoruz. Yatırımlar zayıf. Bu haliyle büyüme enflasyonist. Oysa ki amacımız yatırımla büyümek’’ dedi. TCMB eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da ‘’Enflasyonu, dolarizasyonu, cari açığı patlatıp, döviz rezervlerini tüketip, halkı da yoksullaştırdıktan sonra yüzde 7,6 büyümüşüz. Ne kadar övünsek azdır’’ ifadelerini kullandı. Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof Dr. Erinç Yeldan ise ‘’AK Parti’nin rasgele ve öncelikle rant ve spekülatif finans gelirlerini gözeten emek düşmanı politikalarının beklenen sonucu. “Türkiye modeli” diye sürdürülen politikaların aslında “Yoksullaştıran” büyüme anlamına geldiğinin net özeti’’ yorumunu yaptı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN