Dünyanın önde gelen ekonomi gazetelerinden Financial Times, Türkiye ekonomisini ele alan bir haber yayımladı. FT, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in göreve gelmesi ve yeni ekonomi politikalarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Türkiye'nin enflasyon krizinin devam ettiğine dikkat çekti. Haberde, Türk ekonomistlerin görüşlerine de yer verildi.
Birleşik Krallık merkezli saygın ekonomi ve politika gazetesi Financial Times (FT), Türkiye ekonomisini ele alan kapsamlı bir haber yayınladı. Ekonomik dönüşüm sürecinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, Türkiye’nin enflasyon krizinin şiddetinin sürdüğüne dikkat çeken FT, Türk ekonomistlerin görüşlerine de yer verdi.
KENT LOKANTALARINDAN EKONOMİYE BAKIŞ
İstanbul'da kent lokantasının popülaritesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidarının kapsamlı ekonomik revizyon başlatmasının ardından yükselen enflasyonu dizginlemekte nasıl zorlandığını gösterdiği ifade edildi.
POLİTİKA FAİZİNDEKİ ARTIŞ VE TÜKETİCİ ZORLUKLARI
FT, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde başlatılan ekonomik revizyondan bu yana politika faizinin yüzde 8,5'ten yüzde 50'ye çıkarıldığını hatırlattı. Nakit sıkıntısı yaşayan tüketiciler için popüler bir borçlanma yöntemi olan kredi faizlerinin de geçen hazirandan bu yana üç katına çıkarılarak yüzde 4,25’e yükseltildiği belirtildi.
Ayrıca, iktidarın vergileri artırdığı ve ocak ayında yapılan yüzde 49 artışın ardından asgari ücrete artış yapılmayacağının sinyalini verdiği haberde yer aldı. Geçen hafta açıklanan kamuda tasarruf paketi de vurgulandı.
EKONOMİSTLERİN GÖRÜŞLERİ
Haberin yazarları Adam Samson ve Ayla Jean Yackley, Türkiye'nin ekonomik durumunu derinlemesine analiz ederken, Koç Üniversitesi'nde görev yapan eski FED ekonomisti Prof. Dr. Selva Demiralp, Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde çalışan eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ve Derin Yoksulluk Ağı’nın Kurucusu Hacer Foggo’nun görüşlerine yer verdi.
PROF. DR.: BU ACI BİR İLAÇ
Prof. Dr. Selva Demiralp, "Bu acı bir ilaç" diyerek enflasyonla mücadelenin bedelini en çok emekliler ve düşük gelirlilerin ödeyeceğini belirtti. Hacer Foggo ise dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması için gereken rakamın geçen ay 17 bin 725 liraya yükselmesiyle açlık sınırının asgari ücretin altında kaldığını ifade ederek, Türkiye’nin 'yoksulluk sarmalı' riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Foggo, çalışan yoksulların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını vurguladı.
PROF. DR. KARA: FİNANSAL PİYASALAR KISMEN SATIN ALDI ANCAK
Prof. Dr. Hakan Kara, enflasyon beklentilerinin son yıllardaki kredibilite erozyonu nedeniyle kalıcı olduğunu belirtti. Kara, “Finansal piyasalar enflasyondaki düşüş hikâyesini kısmen satın almış görünüyor, ancak hane halkı ve küçük işletmelerin beklentileri söz konusu olduğunda durum daha da zorlaşıyor” ifadelerini kullandı. Koç Üniversitesi'nin hanehalkı enflasyon beklentisine ilişkin verilerine göre, tüketicilerin yüzde 90'ından fazlası, fiyatların artmaya devam edeceğine inandıklarının bir işareti olarak, şu anın uzun ömürlü ürünler satın almak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyor. Bu beklentiler, talebin öne çekilmesine neden olarak daha yüksek fiyatlar sarmalına katkıda bulunduğundan, Merkez Bankası için fiyat artışını dizginlemede önemli bir zorluk teşkil ediyor.
SİYASİ SONUÇLAR VE SABIR
Prof. Dr. Demiralp, Merkez Bankası’nın hedefine ulaşması için hem para hem de maliye politikası açısından mevcut sıkılaştırma seviyesinin yeterli olmadığını belirtti. Prof. Dr. Kara ise "Enflasyonu istenen patikaya getirmek için büyümenin çok daha fazla yavaşlaması gerekiyor. Asıl soru, yetkililerin bu acı istikrar sürecinin siyasi sonuçlarına dayanacak kadar sabırlı olup olmayacağı” şeklinde konuştu.
