Konu arabalar olduğunda birçok kişi aslında bu konuyla ilgisi alakası olmasa da şöyle bir gözlerini ve kulaklarını açıverir ve dinlemeye başlar. Peki otomobiller hakkında aslında neler biliyoruz, bildiğimiz şeyler doğru mu veya otomotiv endüstrisi hakkında aslında pek bilinmeyen ilginç gerçekler nelerdir?
Bugünkü haberimizde sizlere arabalar hakkında doğru bilinen yanlışları, bazı efsaneleri ve ilginç gerçekleri anlatacağız.

Dünyanın ilk hız cezası 1896 yılında kesildi.
Bu hız ise yaklaşık olarak 8 mil (12kmh/sa) olarak kayıtlara geçti.

Teoride modern bir Formula 1 aracı bir tünelin içinde ters bir şekilde gidebilir.
Araçlar komplike aerodinamik yapıları sayesinde bir yarışta ortalama 3.5G'ye maruz kalırlar. Uygun şartlar sağlandığında ise, teoride bu senaryo kesinlikle gerçekleştirilebilir.

Volkswagen Grup 5 Avrupa ülkesinden toplamda 10'dan fazla markaya sahiptir.
Bu markalar ise sırasıyla Volkswagen, Volkswagen Ticari, ŠKODA, SEAT, CUPRA, Audi, Bugatti, Lamborghini, Bentley, Porsche, Ducati, Scania ve Man olarak biliniyor.

Dünyanın en yüksek radar cezasının İsveç alplerinde kesildiğini söylesek inanır mıydınız?
Bu cezanın tutarı ise yaklaşık olarak 1 milyon euroydu. Konu hakkında yetkili kişilerin açıklamalarına göre cezanın kesildiği dönemde İsveç'in, kişinin gelirine göre ceza yazdığı belirtildi. Bu cezayı yiyen kişi ise yaklaşık olarak 290kmh/sa hıza çıkmıştı.

Yeni arabaların vazgeçilmezlerinden olan Cruise Control sistemini kör birinin yaptığını öğrenseniz tepkiniz ne olurdu?
Ralph Teetor adlı bu mühendis otomotiv endüstrisinde çığır açacak olan bir yeniliği tanıttı. Üstelik bu adam tamamen kördü! Özellik ise ilk olarak 1940'lı yıllarda lüks bir Chrysler modeline opsiyon olarak getirildi.

Prenses Diana'nın spor otomobillere ilgisi olduğunu biliyor muydunuz?
Hatta o dönemlerde, bir zamanlar eşi olan Prens Charles tarafından, kendisine düğün hediyesi olarak gri renkli bir Ford Escort hediye edilmişti.
Daha sonrasında ise Diana, Ford'dan bu aracın daha spor bir modeli olan Escort RS Turbo'yu istedi. Bu Hot Hatch otomobile Diana'nın ilgi duyduğunu öğrenen Ford ise haberi alır almaz Diana'ya bu aracı hediye etti. Edilen bilgilere göre hediye edilen araçta normalde sunulmayan bir renk de bulunuyordu.

Shelby'nin modellerine nasıl isim koyduğunu hiç merak ettiniz mi?
Ford'un daha performanslı modellerini üreten Shelby'yi duymuşsunuzdur. Bu markanın GT350 ve G500 modellerinin isimlerinin nasıl bulunduğunu öğrenince muhtemelen siz de bizim gibi şok olacaksınız.
Efsanevi Carrol Shelby'nin bu modellerin ismini bulma şekli ise birçok kişiye göre aslında bir şaka. İddialara göre o dönemlerde Carrol Shelby, yapmakta oldukları ilk Shelby Mustang'e bir isim bulma konusunda zor zamanlar geçirmekteydi.
Günün birinde bu araca isim bulmak için beyin fırtınası yaptıkları esnada Shelby, "Bulunduğumuz dükkan şu ötede duran ofisten ne kadar uzakta?" diye soruyor. Ardından ise çalışanlarından birinin "Yaklaşık olarak 350 feet" demesiyle beraber Shelby, "Tamamdır, ona GT350 diyeceğiz" diyerek bir efsanenin doğuşuna vesile oluyor.

Bir diğer bilinen yanlış ise karlı bir kış gününde dört tekerlekten çekişe sahip olan bir aracın her türlü daha güvenli olacağı kanısıdır.
Teoride bu doğru olabilir fakat karlı bir havada ne yaptığını bilmeyen bir sürücü ile önden veya arkadan çekişli bir araca sahip olan bilinçli bir sürücü karşı karşıya getirildiğinde, ne yaptığını bilen kişinin daha kolay hayatta kalabileceğini söylemekte konu hakkındaki bilirkişiler.

Yine benzer bir doğru bilinen ama yanlış olan gerçek ise kamyonetlerin kışın daha güvenli olacağı bilgisidir.
Bilinenin aksine her kamyonet dört tekerlekten çekişe sahip değildir. En başta zaten bu çekiş sistemleri kendi içlerinde 4x4, AWD, 4WD gibi kategorilere de ayrılır ve aslında bazı araçlar her zaman dört tekerlekten çekişe sahip olmaz.
Kamyonetlerde ise bilinenin aksine birçok araç aslında arkadan çekişe sahiptir. Bu yüzden aracınızın gerçek bir 4x4 olup olmadığını bilmiyorsanız, bu konu hakkında atıp tutmazsanız kendi açınızdan daha güvenli olabilir.

Geniş lastikler her zaman daha iyidir. Bu da oldukça yanlış bir genellemedir. İlk olarak, neye göre?
Güneşli güzel bir havada belki geniş lastikler daha iyi olabilir, veya yağmurlu bir günde. Fakat yerlerin buz tuttuğu veya sert olan bir toprağın üzerinde olduğunuz bir şartta, daha ince bir lastiğe sahip olmak için kendinizi yalvarırken bulabilirsiniz.
Öte yandan, geniş lastikler uygun şartlarda daha iyi performanslar vaat etse de aracınız bu performansı kullanamayacak durumdaysa, sadece ekstra ağırlık takmış olursunuz.

Ünlü Amerikan markası PONTIAC'ın bir açılıma sahip olabileceği hiç aklınıza geldi mi?
İddialara göre bir gün siyahi bir adam PONTIAC'ın mağazasına girer ve yeni tanıtılacak olan araca gözlerini diker. Mağazanın sahibi ise gelen bu meraklı adama, sizce bu araç neye benziyor diye sorar.
Bu sorunun ardından meraklı adam "Bence bu bir Cadillac'a benziyor" der. Bunun ardından mağaza sahibi aldığı cevaptan hoşlanmayarak, biraz da ırkçılık serpiştirerek meraklı adamın arkasından "Poor Old Nigger Thinks It's A Cadillac" cevabını verir.
Türkçe çevirisi ile beraber PONTIAC kelimesi, "Yaşlı fakir zenci bunun bir Cadillac olduğunu zannediyor" olarak belirtilirken orijinal halinin daha hoş göründüğünü söylemekte fayda var. Öte yandan, PONTIAC kelimesi yer yer "People On Narcotics Think It’s A Chevy" gibi de açıklanabiliyor fakat asıl hali bizim ilk başta belirttiğimiz olan.
