Lexus'un yeni tanıttığı 2026 RZ550e F Sport, 402 beygir gücü ve Hyundai Ioniq 5 N'den esinlenen simüle vites sistemiyle geliyor. 77kWh bataryasıyla 500 km menzil sunan SUV, steer-by-wire direksiyon teknolojisiyle de dikkat çekiyor. Bir artıyı diğer eksinin götürdüğü bu araç, "Şehir için mi, pist için mi?" sorularını ortaya çıkardı. Belki de Lexus bir efsaneyi yeniden çıkarmak için bu teknolojiyi deniyordur?
BARAN BEKİ
Lexus, 2026 model yılı için RZ serisini güncelledi ve yeni amiral gemisi RZ550e F Sport modelini tanıttı. Elektrikli olan bu model, Hyundai'nin Ioniq 5 N modelinde bulunan simüle edilmiş vites sistemine benzer bir teknoloji barındıracak.
SİMÜLE EDİLMİŞ VİTES SİSTEMİ
Lexus'un "Etkileşimli Manuel Sürüş" olarak adlandırdığı sistem, Hyundai'nin "N e-Shift" teknolojisinin bir benzeri. Sistem, direksiyon (aslında yoke) arkasındaki vites kulakçıklarını kullanarak sekiz vitesli bir şanzımanı taklit ediyor. Gaz pedalı tepkileri, yapay motor sesleri ve hatta devir sınırlayıcısı ile geleneksel bir içten yanmalı motoru taklit ediyor ve daha hisli bir deneyimi sunmaya çalışıyor.
Car and Driver'ın Hyundai Ioniq 5 N üzerinde yaptığı testler, bu tür simülasyonların aslında aracın performansını düşürdüğünü gösteriyor. Ioniq 5 N, sahte vites geçişleri aktif olduğunda 0-98 km/s (60mph) hızlanmasını 3.1 saniye yerine 3.5 saniyede tamamlıyor. Ayrıca 0-160 km/s (100mph) hızlanmasında 1.1 saniye, çeyrek milde ise 0.5 saniye daha yavaş.
Fakat bu teknolojinin amacı da hız ve performans değil aslında. Bu sistemin amacı elektrikli araçların hayatımıza getirdiği tekerlekli bilgisayar sürüyormuş hissiyatını dengelemeye çalışmak, içten yanmalı motoru taklit ederek alışkanlıklarımıza geri dönmemizi sağlamak.
TEKNİK ÖZELLİKLER VE PERFORMANS
RZ550e F Sport, çift motorlu dört tekerlekten çekiş sistemiyle toplam 402 beygir güç üretiyor - bu, selefinden neredeyse 100 beygir daha fazla. Diğer seçenekler ise 375 beygir gücündeki '500e' veya 221 beygir gücündeki '350e' modelleri.
Tüm modellerde artık daha büyük bir 77kWh batarya bulunuyor (eski 71.4kWh'in yerini alıyor). Lexus, daha fazla hücre ekleyerek menzile ekstra 96 km eklemeyi başarmış. Bu da yeni modelin menzilini, özelliklerine bağlı olarak yaklaşık 500-530 km arasında bir yerde konumlandırıyor.
BİR BAŞKA TEKNOLOJİK DENEME: STEER-BY-WİRE
Lexus'un bir diğer önemli teknolojik atılımı ise steer-by-wire sistemi. Sürücü ile ön tekerlekler arasında fiziksel bir bağlantı olmadan çalışan bu sistem (Aynı Tesla Cybertruck gibi), Lexus'a göre daha rafine bir direksiyon deneyimi sunuyor. Ayrıca, eleştirilen yoke-tarzı direksiyon simidi kullanımını da mümkün kılıyor.
Sistem hıza duyarlı ve nötr konumdan tam sol veya sağ kilide kadar yaklaşık 200 derecelik bir aralıkta çalışıyor. Ancak bu teknolojinin son kullanıcıya nasıl bir fayda sağlayacağı henüz belirsiz.
ÇIKIŞ TARİHİ VE BEKLENTİLER
Lexus, yeni RZ'nin 2025'in sonlarında piyasaya sürüleceğini ve önümüzdeki 12 ay içinde tanıtılacak üç yeni elektrikli araçtan ilki olacağını doğruladı. Detaylar, satışların başlamasına yakın bir tarihte açıklanacak.
Elektrikli araçlarda simüle edilmiş vites sistemleri, geleneksel otomobil deneyimini özleyenler için bir geçiş çözümü olabilir. Bu teknoloji Hyundai'nin Ioniq 5N modelinde çok beğenilmişti fakat N takısından da anlaşılacağı üzere o bir performans otomobiliydi, pistte sürülmek için tasarlanmıştı desek yeridir. Yani hissiyat o araçta oldukça önemli bir satın alma faktörüydü.
Aracın iç tasarımına bakıldığında fiziksel tuşlara yer verildiği görülüyor. Lakin, tasarım açısından hem Avrupalı hem de Çinli rakiplerinden geri kalmış gibi görünüyor çünkü rakipleri cesur tasarımlar denerken Lexus, geleneksel bir tasarım anlayışını takip etmiş. Fakat Lexus hanesine muhtemelen yazılacak olan bir artı ise üretim kalitesinden gelebilir, rakiplerinin aksine.
Belki de Lexus bir kurnazlık yapıp yeni LFA'de kullanacağı bir sistemi bu araç ile denemek istiyordur, kim bilir.
ŞEHİR İÇİN Mİ PİST İÇİN Mİ?
Markanın genelde konforlu otomobiller yaptığını da dikkate alırsak, bu model bazı yerlerde kendiyle çelişiyor gibi görünüyor. Bir tarafta sportif bir sürüş ve hissiyat için getirilen simüle edilmiş şanzıman, diğer tarafta hissiyatı muhtemelen öldürecek, kullanıcıya yapay geri bildirim veren bir direksiyon kutusu. Aynı aile otomobili olarak tasarlanan bazı elektrikli otomobillerin, yüksek beygir gücü sayesinde kullanıcılar tarafından yarış otomobili zannedilmesi gibi varoluşsal bir kriz var ortada.
Elektrikli otomobillerin hayatımıza girmesi ve yaygınlaşmasıyla "otomobil" denildiğinde akıllara gelen, alışkın olduğumuz şeyler hızla değişmeye başladı. Belki de elektrikli araçların geleceği, geçmişi taklit etmek yerine kendi benzersiz sürüş deneyimlerini ve kullanım alanlarını geliştirmekte yatıyordur.
