Gazze’nin güneyindeki el-Mevasi bölgesine düzenlenen şiddetli İsrail hava saldırıları, patlamaların yoğunluğuyla bazı Filistinlilerin cesetlerinin buharlaştığı korkunç bir manzara ortaya çıkardı. BM yetkilileri, yaşananları Nagazaki'ye benzeterek bölgenin insani bir felakete sürüklendiğini vurguladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki el-Mevasi bölgesine düzenlediği yoğun hava saldırıları, bazı Filistinli şehitlerin cesetlerinin patlamaların şiddeti nedeniyle buharlaştığını ortaya çıkardı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Gazze Şubesi Başkanı Georgios Petropoulos, İsrail’in 4 Aralık’ta el-Mevasi’de bir mülteci kampına düzenlediği saldırıyı ABD'nin 1945'te Japonya'nın Nagazaki kentine attığı atom bombası sonucu yaşanan nükleer felakete benzetti.
SALDIRININ YIKICI SONUÇLARI
el-Mevasi’deki saldırıda 23 Filistinli hayatını kaybetti, bunlar arasında 4 çocuk, 2 kadın ve hamile bir anne de bulunuyordu. Saldırı sonucu 21 çadır yerle bir olurken, bazı kişilerin cesetleri tamamen kayboldu.
Petropoulos, “Bazı cesetler sayıldı ancak çadırlarda bulunan 10-20 kişinin bedenleri buharlaştı” dedi. Saldırı sonrası hastanelerdeki manzarayı "bir mezbahaya" benzeterek, “Her yerde kan vardı” ifadelerini kullandı.
AĞIR BOMBALAR VE BM TEPKİSİ
New York Times, İsrail’in saldırılarda tonlarca ağırlığında bombalar kullandığını ve bu bombaların her birinin 15 metre çapında devasa kraterler oluşturduğunu belirtti. ABD’nin bu bombaların teslimatını çevresel yıkım ve sivil kayıplar nedeniyle geçici olarak durdurduğu bildirildi.
BM İnsan Hakları Konseyi, 4 Aralık’taki saldırıyı soruşturdu ve İsrail ordusunun Hamas üyelerini hedef aldığı yönündeki iddialarını reddetti. İsrail, el-Mevasi’yi “insani güvenli bölge” olarak tanımlasa da bölgeye yönelik bombardımanını hiç durdurmadı.
ZOR KOŞULLARDA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
Haaretz’e göre el-Mevasi bölgesi, ağırlıklı olarak tarım arazileri ve kum tepelerinden oluşuyor, ancak yoğun bombardıman nedeniyle artık mülteciler için derme çatma bir kampa dönüştü. Birleşmiş Milletler, bölgede yaklaşık 30 bin kişinin kilometrekare başına sıkışık bir şekilde yaşadığını ve temiz su, gıda, sağlık hizmetleri ve barınma gibi temel ihtiyaçlara erişimde ciddi sorunlar yaşadığını belirtti.