Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Paris'te yapılan Libya Konferansı'nın ardından Almanya Başbakanı Merkel, İtalya Başbakanı Draghi, Libya Başbakanı Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile yaptığı ortak açıklamada, Türkiye ve Rusya'nın Libya'daki güçlerini ülkeden çıkarması gerektiğini söyledi.
Uluslararası Libya Konferansı, Fransa, almanya ve İtalya'nın eş başkanlığıyla Paris'te düzenlendi. Konferansa, Libya Başbakanı Dibeybe, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bazı Afrika ülkeleri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ın bulunduğu 30 ülke ile 6 uluslararası kuruluştan üst düzey yetkililer katıldı. Türkiye'yi konferansta Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal temsil etti.
Konferansın ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ortak basın toplantısı düzenledi.
Libya'daki durumun halk, bölge, Afrika kıtası ve Akdeniz için bir dram olduğunu ifade eden Macron, son yıllarda Libya'ya ilişkin önemli çalışmaların yapıldığını aktardı.
Macron, konferansta Libya'da 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimlerin ele alındığını belirtti.
Uluslararası toplumun bu seçim takvimine destek verdiğini ve seçimlerin düzgün şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Macron, Arap Ligi, Avrupa Birliği (AB), Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletlerin (BM) bu konuya destek vermeye hazır olduklarını ilettiklerini söyledi.
Macron, Ekim 2020'de alınan ateşkes kararının uygulanmasının önemli olduğunu kaydetti.
Konferanstaki kararlardan birinin de , Libya'da bulunan paralı askerlerin geri çekilmesine ilişkin planın oluşması olduğunu söyleyen Macron, hali hazırda 300 paralı askerin Libya'dan geri çekildiğini belirtti.
'LİBYA'DA GEÇİŞ SÜRECİ TAMAMLANMALI'
Konuşmasında, paralı askerlerin geri çekilmesi planının uygulanması gerektiğine dikkat çeken Macron, Türkiye ve Rusya'nın "Libya'nın ve tüm bölgenin istikrarını ve güvenliğini tehdit eden" paralı askerlerini "gecikmeden" Libya'dan geri çekmesi gerektiğini söyledi.
Macron, "Hafter kampında hizmet veren 300 paralı askerin dün geri çekileceğinin duyurulmasıyla ilk adım atılmış oldu. Fakat bu sadece başlangıç. Türkiye ve Rusya, varlığı ülkenin ve tüm bölgenin istikrarını ve güvenliğini tehdit eden paralı askerlerini ve askeri güçlerini de gecikmeden geri çekmelidir" ifadelerini kullandı.
MERKEL: RUSYA İKNA OLDU TÜRK TARAFININ ÇEKİNCELERİ VAR
Almanya Başbakanı Merkel ise Libyalıların kendi geleceklerine kendilerinin karar vereceğine değinerek, "24 Aralık'taki seçimler çok önemli. Seçimlerin kaderidir, seçim sonucunda herkes kazanamaz. Önemli olan burada seçim sonuçlarının kabul edilmesidir" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 3 milyon kişinin seçimler için kaydolmasının önemli olduğunu vurgulayan Merkel, seçimler için gerekli koşulların güvenlik ve istikrar olduğunu anlattı.
Merkel, Almanya olarak Libya'daki ateşkes gözlemcilerini eğitmeye hazır olduklarını duyurdu.
Ülkedeki farklı grupların adım adım uzlaşmaya doğru ilerlemesini temenni eden Merkel, bunun uzun bir süreç olacağının farkında olduklarına işaret etti.
Libya'da neler olduğunun kendileri için önemsiz olmadığının altını çizen Merkel, ancak ülkenin geleceğine Libyalıların karar vermesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Merkel, Türkiye ve Rusya ile ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi:
"Aşamalı bir süreçten söz ediyoruz. Berlin sürecinden bu yana ilerleme var. Türk tarafında bazı çekinceler var. Rusya karşılıklı olarak yapılabileceğini kabul etti. Müzakereler iyi yolda ilerliyor. İlk paralı askerlerin geri çekilmeye başlaması güzel bir şey. (Libya'ya) Komşu ülkelerin paralı askerlerin geri çekilmesini üstlenmesi güzel bir şey. Bu örnek teşkil edecek. Daha çok yapılması gereken şeyler var ama bu bir başlangıç. Libya'nın görüşünü ortaya koyan 5+5 Komitesinin bir plan belirlemesi önemli. (Libya konusunda) İlk konferanstan bu yana birçok sene geçti ve yavaş ilerleme kaydedilse de iyi yoldayız. Bu beni umutlandırıyor."
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe de seçimlere ilişkin yaptıkları değerlendirmeyi "İlk olarak, yasama organlarının, uzlaşıya dayalı şekilde seçim yasası düzenlenmesini sona erdirmesini, ikinci olarak, seçimlerin eş zamanlı yapılmasının zorunluluğu ve başkanlık ve parlamento seçimlerinin tüm Libya halkına yönelik açık ve net bir çerçevede yapılması gerektiğini dile getirdik. Üçüncü olarak, seçimlerin müdahaleye maruz kalmadan yapılması için siyasi olarak desteklenmesi ve uluslararası gözleme tabi olmasını, dördüncü olarak da bu seçimlerin sonucunun kabul edilmesi için gerçek garantiler konulması ve bu sonuçları engelleyen ve reddedenlere karşı yaptırım uygulanmasını vurguladık" şeklinde anlattı.
"Hep beraber istikrar ve barışın arttırılması için çalışacağız." diyen Dibeybe, ateşkes anlaşması kapsamında BM öncülüğünde faaliyet gösteren 5+5 Ortak Askeri Komitesine her türlü çabaları için desteklerini vurguladıklarını kaydetti.
'HALKIN SEÇTİĞİ YENİ YÖNETİME DEVREDECEĞİM'
Dibeybe, burada kendisine yöneltilen, "Görevinizi, 24 Aralık seçimlerinden çıkacak yeni yönetime devredecek misiniz?" sorusuna, "Eğer seçimler şeffaf ve tüm taraflar arasında uzlaşıya dayalı şekilde tamamlanırsa, yönetimi Libya halkının seçtiği yeni hükümete teslim edeceğim." yanıtını verdi.
'3 MİLYON SEÇMEN ÇOKTAN KAYIT YAPTIRMIŞ DURUMDA'
İtalya Başbakanı Draghi, Libya’nın istikrara kavuşması için dört temel unsur olduğunu belirterek, bunlardan ilkinin 24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimler olduğunu ifade etti.
Yıllarca süren çatışmanın ardından Libyalıların, özgür, şeffaf ve güvenilir seçimlerde kendini ifade edebilmesi gerektiğine işaret eden Draghi, "3 milyon seçmen çoktan kayıt yaptırmış durumda. Seçim sonuçlarının kabul edilmesi gerekir. Ayrıca Libya'nın acil bir seçim yasasına ihtiyacı var. Umarım bu yasa, gelecek haftalarda değil, gelecek günlerde hep birlikte çalışarak herkesin mutabakatıyla çıkar. Çünkü 24 Aralık’ta oy kullanmak aciliyettir." ifadelerini kullandı.
Draghi, ikinci unsurun ise ülkedeki ateşkesin sürmesi olduğunu, bu ateşkes sayesinde 1,5 yıldır ülkede savaş olmadığını kaydetti. Draghi, seçimlerden önce bazı yabancı paralı askerlerin çekilmesinin taraflar arasında güvenin oluşmasına da katkı yapacağını söyledi.
Başbakan Draghi, üçüncü unsurun ekonomi olduğuna dikkati çekerek, Libya halkının ekonomik faaliyetlerini finanse edilebilmesi için, tek bir ulusal bütçe olması ve merkez bankasından başlamak üzere ekonomik kurumların yeniden birleşmesi gerektiğini aktardı.
Dördüncü unsur olarak ise insan haklarına işaret eden Draghi, bununla hep birlikte yüzleşilmesi gerektiğini belirtti.
Draghi, İtalya’nın Libya’yı desteklemeye hazır olduğunu da söyledi.
İtalya Başbakanı, Libya üzerinden İtalya ve Avrupa'ya yönelik düzensiz göçe de değinerek, "Bizim ülkemize yönelik göçmen gelişleri sürdürülemez hale geldi. AB, buna bir çözüm bulmalı. Libya Başbakanı Dibeybe ile görüştük. Onun da dediği gibi Libya da bir geçiş ülkesi. Göçmenler, genellikle Libya’dan değil, komşu ülkelerden geliyor." dedi.