İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya saldırı düzenledi. Saldırıda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 73 kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail savaş uçaklarının Gazze’nin kuzeyinde yer alan Beyt Lahiya’da yerleşim yerlerine yönelik şiddetli saldırılar gerçekleştirdiğini ve korkunç bir katliamın yaşandığını duyurdu. Yapılan yazılı açıklamada, saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 73 Filistinlinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin ise yaralandığı ve kaybolduğu ifade edildi.
SALDIRI EŞ ZAMANLI OLARAK SAĞLIK SİSTEMİNİ DE HEDEF ALDI
Açıklamada, saldırının Gazze’nin kuzeyindeki sağlık sisteminin çökertilmesiyle eş zamanlı olarak gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. İsrail ordusunun, sağlık çalışanlarına hastaneleri derhal tahliye etmeleri talimatı verdiği, bölgedeki sağlık hizmetlerine yakıt girişini engellediği, ayrıca iletişim ve internet hizmetlerini kestiği belirtildi. Bu durum, bölgede derin bir insani krizin ortaya çıkmasına sebep oldu. Sağlık çalışanları, tıbbi malzeme eksikliği ve elektrik kesintileri nedeniyle yaralıları tedavi etmekte zorluk çekiyor. Hastaneler, artan hasta sayısıyla başa çıkamaz hale gelirken, hayati öneme sahip tıbbi cihazlar da yakıt eksikliği nedeniyle çalışamaz duruma geldi.
Gazze’de meydana gelen bu yeni katliam, özellikle kadın ve çocuklara yönelik etnik temizlik olarak nitelendirildi. Gazze hükümeti, uluslararası topluma seslenerek bu suçların kınanması ve İsrail’in insan hakları ihlallerine karşı önlem alınması için çağrıda bulundu. Açıklamada, uluslararası toplumun sessizliği ve kayıtsızlığının Gazze'deki Filistin halkı üzerinde ağır bir yük yarattığı vurgulandı.
BATI ÜLKELERİ DE SORUMLU TUTULDU
Açıklamada, Beyt Lahiya ve Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze’nin kuzeyindeki bu soykırımdan yalnızca İsrail’in değil, aynı zamanda ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer Batılı ülkelerin de sorumlu olduğu belirtildi. Gazze hükümeti, bu ülkelerin İsrail’in askeri operasyonlarına destek verdiğini ve dolaylı yoldan bu suçlara ortak olduklarını savundu.
