Çin hükümeti, ayrılıkçılara destek verdiği iddiasıyla, Dünya Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas'ın yeğenine 12 yıl hapis cezası verdi. Bu durum, Pekin yönetiminin Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Çin hükümeti, ayrılıkçılara destek verdiği iddiasıyla "iki yüzlü" olarak nitelendirdiği bir Uygur okul müdürünü 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu durum, Pekin yönetiminin Uygur Türklerine yönelik baskıcı ve insan hakları ihlallerini bir kez daha gözler önüne serdi.
KÜLTÜREL SOYKIRIM VE TOPLAMA KAMPLARI
Çin, on binlerce Uygur Türkü'nü toplama kamplarına hapsederek kültürel soykırım uygulamakla suçlanıyor. Bu kamplarda tutulan Uygurların zorla asimilasyona tabi tutulduğu, dini ve kültürel kimliklerinden koparıldığı bildiriliyor. Pekin yönetimi, uluslararası kamuoyunun tepkilerine rağmen bu politikalarını sürdürmekte ısrar ediyor.
ERKİN TEWEKKUL'NUN TUTUKLANMASI
Dünya Uygur Hareketi'nin lideri Ruşen Abbas'ın yeğeni Erkin Tewekkul, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir okulun müdürü olarak görev yapıyordu. Ancak Çin yetkilileri tarafından ayrılıkçılara destek verdiği gerekçesiyle suçlanarak hapse atıldı. Tewekkul'un ABD'de yaşayan kızı Subhi Memet, babasının adil olmayan bir şekilde yargılandığını ve suçlamaların asılsız olduğunu belirtti.
Subhi Memet, babasının cezaevi koşullarında sağlık sorunları yaşadığını ve Çin hükümetinin bu tutumunun zalimce ve adaletsiz olduğunu vurguladı. Babasının serbest bırakılması için uluslararası toplumdan destek çağrısında bulundu.
I just learned that my cousin, Erkin Tewekkul, a respected school principal, has been handed a 12-year prison sentence by the #CCP. https://t.co/R0CzWPMKpf
— Rushan Abbas (@RushanAbbas) May 25, 2024
He was accused of 'supporting nationalist separatists' simply for telling students that their detained parents would…
ULUSLARARASI TEPKİ
Çin'in Uygur Türklerine yönelik bu baskıcı politikaları, uluslararası toplumda ciddi eleştirilere neden oluyor. İnsan hakları örgütleri ve çeşitli devletler, Pekin yönetimini Uygur Türklerine karşı uyguladığı kültürel soykırım ve toplama kampları nedeniyle kınıyor. Çin ise bu suçlamaları reddederek, kampların "eğitim merkezi" olduğunu iddia ediyor.