Husilerin Kızıl Deniz’deki ticaret gemilerine yaptığı saldırılar, dünya için çok önemli bir deniz yolunu güvensiz hale getirdi. ABD ve İngiltere Husilere saldırarak müdahale ederken, Avrupa’yla yaptığı ticaretin yüzde 60’ını bu rota üzerinden gerçekleştiren Çin sessizliğini koruyor.
KARAR / ALMANYA
Avrupa ile yaptığı ticaretin yüzde 60’ında Kızıl Deniz rotasını kullanan Çin bu bölgedeki Husi saldırılarına ve Husilere karşı ABD ile İngiltere tarafından yapılan müdahalelere şaşılacak düzeyde sessiz kalıyor. Çin’in çok iyi ilişkiler içinde olduğu İran, Husilerin hamisi olarak biliniyor.
Kızıl Deniz ticaret rotası Husi saldırıları ile geniş biçimde riskli bir alan ve Batılı ülke gemileri için kullanılamaz halde. Spiegel Online haber sitesinde yer alan bir habere göre Rota Çin’in ekonomik refahı için çok önemli bir rol oynuyor. Çin’den gelen gemiler bu rotayı kullanarak, yine çoğunluğu Çinlilere ait olan Yunanistan’ın Piraeus Limanı’na geliyor. Piraeus Limanı Çin’in Avrupa’ya açılan kapısı. Çin ayrıca kullandığı petrolün yarısını Orta Doğu’dan temin ediyor.
Çin hükümeti için ticaret yollarının güvenliği hayati önem taşırken, Husi saldırıları karşısında kayıtsız kalması dikkat çekiyor. Çin Dışileri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin konu hakkında “ Bölgede bir gerilim istemiyoruz. Bunun için sivil gemileri saldırı yapılmaması çağrısında bulunuyor‘‘ diyerek neredeyse bizi ilgilendirmez tonunda bir açıklama yaptı.
KRİZİN SORUMLUSU İSRAİL’E DESTEK VEREN ABD
Kızıl Deniz’deki krizin temellerinin Israil Hamas savaşında bulunduğunu söyleyen Wang bölgede sükunetin Filistin sorununa adil bir çözüm bulununca geleceğini söyledi. Wang bu çözümün ise kısa vadede mümkün olmayacağını ve bunun nedenlerinden birinin de ABD’nin İsrail’i desteklemesi olduğunu sözlerine ekledi.
Çin Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü eski direktörü Li Guofu “Hepimiz Kızıl Deniz’de güvenliği tesis etmek istiyoruz. Ama kim Kaplanın boynuna çıngırak taktıysa, onu almalı. Hem BM’de Gazze’de ateşkesi vetoyla engelliyorlar hem de Kızıl Deniz’deki blokajdan rahatsızlar. Bu haydutluk mantığıdır‘‘ diyerek ABD’yi adres gösteriyor.
ABD’DEN ÇİN’E: İRAN’A BASKI YAP
ABD ise Çin’den İran’a baskı kurarak Husilerin engellenmesini talep ediyor. Çin’in muhtemel yeni Dışişleri Bakanı Liu Jiancho’nun ABD’ye yaptığı ziyarette kendisine bu mesaj verildi. Çin ve İran ilişkileri özellikle son 5 yılda çok daha yoğun hale geldi. Çin İran’ın en önemli müşterisi ve her ikisi de ABD’ye karşı.
Zhejiang Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Ma Xiaolin ise Çin’in Kızıl Deniz bölgesinde sınırlı diplomatik sermaye kullanmak istediğini söylüyor. Ma "Çin bölgede anahtar ülke değil ve merkeze yerleştirilmek istemiyor. Bunun için gemilerin güvenliği operasyonlarına iştirak etmiyor. Hele ki bu operasyonlar BM Güvenlik Kurulu tarafından onaylanmamışken" şeklinde konuşuyor. Öte yandan Husiler Çin gemilerine güvenli geçiş garantisi veriyor. Tıpkı İran’ın diğer partneri Rusya’ya verdiği garanti gibi. Ma Husilerin çatışmayı kontrollü sürdürdüklerini söylüyor.
Çin saldırı olmayacağına dair garanti alsa da devlet şirketi Cosco Kızıl Deniz üzerinden yaptığı deniz nakliyatçılığını durdurdu. Reuters’in haberine göre Çin bu son gelişmeler üzerine Iran’a baskı yapmaya başladı. Bu tür girişimlerin perde arkasında yürütüldüğü bildiriliyor. Çin jeopolitik bir sorunda ABD’nin savunduğu tezleri savunuyor görüntüsü vermek istemiyor.
ABD’li Çin uzmanı Andrew Scobell ise Çin’in bölgede “Hafif Büyük Güç‘‘ gibi davrandığını söylüyor. Scobel Çinlilerin bir büyük güç gibi konuşmayı öğrendiklerini şimdi de büyük güç gibi davranmayı öğenmek üzere olduklarını söylüyor.