Çin'in Ankara Büyükelçiliği, Doğu Türkistan'daki asimilasyonu paylaştığı görüntüyle belgeledi. Görüntülere göre, Hotan ilinde halklar, Kurban Bayramı'nı kutlamak için şarkı söyleyip dans ediyor. Fakat hiçbir Müslüman toplumda böyle bir Kurban Bayramı kutlaması yok. Görüntüler aslında Çin'in Uygur Türkleri üzerindeki kültürel asimilasyon politikasını gözler önüne seriyor.
MELEK GEDİK
Çin'in Ankara Büyükelçiliği, Kurban Bayramı ile ilgili skandal bir paylaşım yaptı.
Daha önce de birçok kez Uygur Türkleri ile ilgili tepki çeken paylaşımlara imza atan Büyükelçilik, bu kez Doğu Türkistan'ın Hotan kentinde bayram kutlamalarının yapıldığını gösteren bir video paylaştı.
Büyükelçiliğin paylaşımında "20 Temmuz'da Çin'in Uygur Özerk Bölgesi Hotan ilinde halklar, Kurban Bayramı'nı kutlamak için bir aradalar" ifadeleri kullanıldı.
20 Temmuz'da #Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi #Hotan ilinde halklar, Kurban Bayramı'nı kutlamak için bir aradalar. pic.twitter.com/QVs1IkqCYI
— Çin Büyükelçiliği Ankara/中国驻土耳其使馆 (@ChinaEmbTurkey) July 20, 2021
Fakat görüntüler Doğu Türkistan'daki asimilasyon politikalarının vahametini bir kez daha ortaya koydu. Görüntülere göre, Hotan ilinde bulunan Tuancheng Manzara Alanı'nda halklar, Kurban Bayramı'nı kutlamak için şarkı söyleyip dans ediyor.
DAHA NE KADAR KANIT İSTİYORSUNUZ?
Fakat hiçbir Müslüman toplumda böyle bir Kurban Bayramı kutlaması yok. Görüntüler aslında Çin'in Uygur Türkleri üzerindeki kültürel asimilasyon politikasını gözler önüne seriyor.
Paylaşım sosyal medyada da büyük tepki çekti. Yıllardır Çin'in baskıcı politikalarına karşı dünyaya seslerini duyurmayan çalışan Uygur Türklerinin çabaları sürerken, bir de üzerine resmi hesaplardan yapılan 'algı' paylaşımları Doğu Türkistan'da 'Kim bilir daha neler oluyor' sorusunu akıllara getiriyor.
ZULME TÜRKİYE DAHİL PEK ÇOK ÜLKE SESSİZ
Çin'in, Uygur Türklerine yönelik asimilasyon politikaları birçok uluslararası kuruluşun gündemine girse de Doğu Türkistan'da yaşanan zulme Türkiye dahil hala pek çok ülke sessiz.
Pekin'in 'mesleki eğitim merkezleri' olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise 'yeniden eğitim kampları' diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğü ile bilgi vermiyor.
3 ÜLKE 'SOYKIRIM' OLARAK TANIDI
Birçok ülke zulme sessizliğini korurken, bazı ülkelerden de dikkat çeken çıkışlar geldi. En son 26 Şubat'ta Hollanda Parlamentosu, Çin'in Uygurlar Türklerine yönelik politikalarını 'soykırım' olarak kabul etti. Böylece Hollanda, Avrupa'da Çin'i soykırım ile suçlayan ilk ülke oldu. Hollanda ayrıca ABD ve Kanada'dan sonra 'soykırım' suçunu tanıyan üçüncü ülke olarak kayıtlara geçti.
Öte yandan Türkiye'nin Çin politikası ile Uygur Türklerine yönelik sessizliği ülke içinde büyük tartışmalara neden oluyor. Özellikle muhalefetin gündemde düşürmediği tartışma, zaman zaman Kanal İstanbul Projesi, swap anlaşmaları ve Çin'den alınan korona aşıları ile yeniden alevleniyor.
Muhalefet AK Parti iktidarına yürüttüğü Çin politikası ile ilgili 'şeffaf olun' çağrısı yaparken, Uygur Türklerine yönelik zaman zaman hem Ankara'da hem de İstanbul'da yapılan müdahaleler kamuoyunun büyük tepkisini çekiyor. Muhalefet müdahaleleri sert sözlerle eleştirirken, iktidar cephesinden Uygur Türklerine verilmeyen 'açık destek' büyük tepki topluyor.
ERDOĞAN İLE ÇİN DEVLET BAŞKANI GÖRÜŞTÜ
Son olarak 13 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in telefon görüşmesi kafaları karıştırdı. Beştepe'den yapılan açıklamada Uygur Türkleri ile ilgili görüş bildirildiği açıklandı.
Çin devlet televizyonu da görüşme ile ilgili dikkat çeken bir detay paylaştı. Habere göre, Erdoğan görüşmede Çin'in egemenliğine zarar veren ayrılıkçı faaliyetlerde bulunmaya kalkışan kişilere ülkesinin karşı olduğunu söyledi.
