ABD Başkanı Joe Biden, Çin'in "zorla çalıştırma yoluyla üretim" yaptığına dair iddialar nedeniyle Doğu Türkistan'da üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatını yasaklayan yasayı onayladı.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Biden, Senatodaki Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında uzun süredir görüşülen ve geçen hafta Kongrenin her iki kanadında da onaylanan yasayı imzaladı.
Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio'nun sunduğu ve Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri ve diğer dini azınlıkların zorla çalıştırılması yoluyla ürettiği malların ABD'ye ithalatının yasaklanmasını öngören yasa tasarısı Biden'ın imzasıyla yasalaşmış oldu.
Tasarı, Temsilciler Meclisinde 14 Aralık'ta, Senato'da ise 16 Aralık'ta oy birliğiyle kabul edilmişti.
ÇİNLİ FİRMALAR KARA LİSTEDE
Senato'da tasarı kabul edildiği gün ABD Hazine Bakanlığı da aralarında drone üreticisi DJI'nin de olduğu 8 Çinli teknoloji firmasını yaptırım kara listesine eklemişti. Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu 8 şirketin Çin'deki etnik ve dini azınlıkların, özellikle Doğu Türkistan'daki ağırlıklı olarak Müslüman Uygur azınlığının biyometrik gözetimini ve takibini etkin şekilde destekleyecek teknolojileri geliştirdiği ifade edilmişti.
SİSTEMATİK SOYKIRIMA KARŞI DURUŞ ÇAĞRISI
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Meclisi öncesinde, İİT’yi Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) Uygurlara, Kazaklara ve Doğu Türkistan’daki diğer Müslümanlara karşı işlediği soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı kamuoyunda güçlü bir duruş sergilemeye çağırmıştı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) yayınladığı mektupta, 2016’dan beri milyonlarca Uygur, Kazak ve diğer Müslümanın, sistematik işkence, tecavüz ve zorunlu çalışmaya maruz kaldıkları Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında keyfi olarak gözaltına alındığına işaret edilerek, “Gözaltı kampı sistemi, ÇHC’nin, İslam ve Uygur dini kimliğine yönelik ciddi bir baskıyı içeren, farklı bir Uygur etnik kimliğinin her ifadesine yönelik hedefli saldırısının bir parçasını oluşturuyor. Kuran’a sahip olmak, dua etmek, sakal bırakmak veya peçe takmak gibi sıradan dini davranışlar, Uygurların ve diğerlerinin tutukluların domuz eti yemeye ve alkol içmeye zorlandıkları toplama kamplarından birinde alıkonulma nedenleridir. Ayrıca Doğu Türkistan’da binlerce cami, türbe, mezarlık ve diğer dini öneme sahip yerler yıkılmış veya hasar görmüştür. Çin Halk Cumhuriyeti’nin eylemleri yalnızca Müslüman halk olarak Uygurlara ve diğerlerine karşı bir saldırı teşkil etmiyor, aynı zamanda hükümet yetkililerinin İslam’ı tedavi edilmesi gereken bir “ideolojik hastalık” olarak tanımladıkları ve aynı zamanda İslam’ın kendisine karşı bir saldırı teşkil ediyor” ifadeleri yer aldı.