ABD'nin ünlü hava firmalarından biri olan Boeing'de yaşanan skandallar azalmak yerine çoğalıyor. Bu kez, ABD'de havalanan bir uçağın dış panelinin kaybolduğu ortaya çıktı.
Boeing firmasının yaşadığı son dönemdeki krizlerine bir yenisini ekleyen gelişme, ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) tarafından duyuruldu. Oregon'a iniş yapan United Airlines'a ait Boeing 737 uçağının dış panelinin kayıp olduğu bildirildi. Bu olay, Boeing'in yaşadığı sorunlarla birlikte endişeleri artıran bir tabloya dönüştü.
Boeing 737 Max üretiminde skandal: Otel kartı ve sıvı sabun kullanmışlar
UÇAĞIN DIŞ PANELİ KAYIP
Sözcü'de yer alan habere göre; United Airlines'a ait, San Francisco'dan kalkan ve Oregon'a gitmekte olan 25 yaşındaki Boeing 737 uçağında, iniş sonrası yapılan rutin kontroller sırasında bir panelin eksik olduğu tespit edildi. Uçakta bulunan 139 yolcu ve 6 kişilik mürettebatın sağlık durumunda herhangi bir olumsuzluk olmadığı belirtildi. Bu sebeple acil durum ilan edilmedi. Ancak, FAA, olayın detaylı bir şekilde araştırılacağını ve uçağın uçuşunun yasaklandığını açıkladı.
Oregon'daki havalimanında kayıp paneli bulma çalışmaları sırasında hava trafiğinde aksamalar yaşandı. Bu durum, olayın ciddiyetini bir kez daha vurguladı.
NE OLMUŞTU?
Boeing'in yaşadığı sorunlar sadece bu olayla sınırlı değil. Özellikle Boeing MAX 737 modelindeki sorunlar, endişeleri artıran bir başka faktör olarak öne çıkıyor. Alaska Havayolları'na ait bir uçakta yaşanan kapı düşmesi olayı, Boeing'in üretim süreçleriyle ilgili büyük tartışmalara yol açmıştı. Bu olayın ardından ABD'deki 171 uçağın uçuşları durdurulmuş ve Türk Hava Yolları (THY) de filosundaki beş uçağın uçuşlarını askıya almıştı.
Boeing'in uçaklarında sık sık yaşanan sorunlar, sadece teknik değil, aynı zamanda güvenlik endişelerine de neden oluyor. FAA'nın başlattığı incelemelerde, 737 MAX uçaklarının üretim süreçlerinde ciddi sorunlar tespit edilmişti. Gevşek civataların yanı sıra, başka teknik aksaklıklar da Boeing'in itibarını sarsan unsurlar arasında yer alıyor.
Son yaşanan olay, Boeing'in kriz yönetimi ve güvenlik standartlarına ilişkin daha fazla endişe yaratmış durumda.