Bugün Dünya Astım Günü. Özellikle çocuklarda görülen bu kronik rahatsızlık için Doç. Dr. Akgül Antony, erken yaşta ortaya çıkan besin alerjilerini astımın takip edeceği konusunda uyarıyor.
Dünyada her yıl mayıs ayının ilk salı günü kutlanan ‘Dünya Astım Günü’nde bu kronik rahatsızlığa dikkat çekiliyor. Astım, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmelerle seyreden kronik bir akciğer hastalığı. Çok sık görülüyor, dünyada 300 milyon kişiyi pençesine almış durumda. Türkiye’de ise her 12-13 yetişkinden biri, çocuklarda ise her 7-8’inden biri astım hastası.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Alerji ve immünoloji uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, bahar alerjilerinin ve mevsim değişikliklerinden kaynaklanan hastalıkların, astımı etkilediğini belirterek, virüs enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, grip), üst solunum yolu hastalıklarının (anjin, bademcik, kafa sinüslerinde, burun ve burun arkası iltihapları), alerjenlerin (ev tozlarının, küflerin, evcil hayvanlarının, hamam böceklerinin ve çiçek tozlarının), mevsim değişiklerinin, ağlamanın, stresin astım nöbetlerini tetiklediğini söyledi.
Antony, çocuklarda en sık görülen kronik hastalıkların başında astımın geldiğini kaydederek şöyle devam etti: “Genellikle çocuklarda tekrar eden öksürük, hırıltı nefes darlığı, geceleri ve sabah kalktığında öksürme, koşma ve ağlama sonrası öksürük, nezle ve gribin uzun sürmesi, göğüse inmesi, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi sorunlar, çok sık hastalanma ve çok sık antibiyotik kullanımı gibi belirtiler astımı düşündürür. Genellikle çocuklarda besin alerjilerini astım takip eder. Dolayısıyla besin alerjili çocukların yakın takibi önemlidir.”
GENETİK OLABİLİR
Antony, astım için en önemli iki risk faktöründen birinin genetik yatkınlık, bir diğerinin ise çevresel etkiler olduğunu söyledi: “Anne, baba veya yakınlarının alerjik hastalıklara ya da astıma sahip olması, çocuklarda en önemli risk faktörü. Alerjenler, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, sigara dumanı, hava kirliliği, beslenme tarzı ise çevresel risk faktörlerini oluşturuyor.”
AŞIYA ERKEN BAŞLANMALI
Astımın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Antony “Alerjik astımda en kalıcı tedavilerden biri de alerjik olunan maddeye karşı yapılan aşı. Alerji aşıları, astımın gidişatını değiştirebilme potansiyeline sahip tek tedavi. Mümkün olduğunca erken başlanmalı. Çünkü alerji aşıları dışındaki tedavilerin hiçbiri hastalığın vücuttan atılmasını sağlamaz, sadece mevcut yangının seviyesini azaltır” diye konuştu.
İŞTE RİSK FAKTÖRLERİ
Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan, astımla ilgili riskleri şöyle sıraladı:
* Egzersize bağlı astım: Soğuk ve kuru havada egzersiz yapıldığında ortaya çıkar.
* Mesleksel astım: İşyerindeki gaz, kimyasal madde ve toza bağlı görülür.
* Alerjik astım: Polen, kedi köpek tüyü, ev tozu, hamam böceği gibi alerjenlere maruz kalındığında tetiklenir.