ABD Başkanı Trump’ın dünyada endişe uyandıran söylemleri, kurmayları tarafından tekzip ediliyor. Filistin meselesinden NATO’ya, vize yasağından Meksika duvarına birçok konuda Trump sansasyonel açıklamalarına devam ederken, onun ‘arkasını toplamak’ hükümet üyelerine kalıyor.
ABD politikalarında radikal değişiklikler yapma vaadiyle iktidara Başkan Donald Trump, görev süresinin ilk haftalarında bu konuda kararlı olduğunun sinyallerini verdi. Müslümanların ülkeye girişini yasaklama vaadinde bulunan Trump, geçen ay yedi Müslüman ülkeye vize yasağı getiren bir kararname imzalamış, ancak mahkeme engeline takılmıştı. Filistin meselesinde ABD’nin iki devletli çözümden yana olan resmi politikasından vazgeçebileceğini söyledi. Önceki Başkan Barack Obama döneminde İran’la yapılan nükleer anlaşmaya karşı çıkan Trump, Tahran’a yönelik yeni ekonomik yaptırımlara imza attı. Meksika sınırına duvar örülmesi için de çalışmaları başlatan Trump, ayrıca ABD’deki Latin kökenli kaçak göçmenlere yönelik sınır dışı işlemlerini de hızlandırdı. Ancak Trump’ın söylemleri ve uygulamaları, görev süresinin başlarında ABD’nin müttefikleri arasında endişeye neden oldu. Bu nedenle Trump yönetiminin üst düzey mensupları, sık sık başkanlarının açıklamalarını ‘tekzip’ etmek zorunda kaldı. İşte Trump ve ekibinin birbiriyle çelişen açıklamalar yaptığı olaylar:
Göçmenlerin sınırdışı edilmesi: ABD Başkanı Donald Trump ve Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto’nun geçen ay iptal edilen görüşmesinin ardından Meksika’ya giden ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve ABD İç Güvenlik Bakanı John Kelly, komşu ülkenin endişelerini gidermeye yönelik açıklamalar yaptı. Trump’ın, “Ülkedeki kötü adamları daha önce hiçkimsenin görmediği bir oranda dışarı atıyorum” şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Kelly, “Mültecilerin toplu bir şekilde geri gönderilmesi söz konusu değil” dedi.
Vize yasağı: ‘Müslüman yasağı’ olarak da adlandırılan uygulamayı hararetli bir şekilde savunan Trump, kararnameyi iptal eden yargıç için de ‘sözde hakim’ ifadesini kullanmıştı. Beyaz Saray Sözcüsü Rence Priebus ise uygulamanın yürürlükte olduğu dönemde bir ‘yasağın’ söz konusu olmadığın söylemişti. Buna karşın Trump, açıklamalarında sürekli olarak ‘yasak’ ifadesini kullanmıştı.
Göreve geldiğinden beri dünyanın birçok ülkesinde protesto edilen ABD Başkanı Trump, bu kez de Filistinlilerin hedefindeydi. Batı Şeria’nın el-Halil kentinde toplanan halk, Trump karşıtı sloganlar attı ve ayakkabılarını ABD Başkanı’nın posterlerine sürdü. İsrail yanlısı tutumuyla bilinen Trump, bu ülkedeki ABD elçiliğini de Kudüs’e taşımayı vaadediyor.
Filistin meselesi: ABD yönetimi, resmi olarak Filistin’deki sorunun iki devletli çözümünden yana. Ancak Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun geçen haftalarda yaptığı Washington ziyaretinde, Filistin’de barış istediklerini, ancak bunun iki devletli çözümle gerçekleşmesinin şart olmadığını söylemişti. ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley, bundan birkaç gün sonra yaptığı açıklamada “İki devletli çözümü kesinlikle desteklediklerini” söylemişti.
NATO ve AB: NATO’yu ‘modası geçmiş’ bir kurum olarak tanımlayan ve Avrupalı üyeler daha fazla harcama yapmadığı takdirde ittifaktan ayrılma tehdidinde bulunan Trump, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını da coşkulu bir şekilde destekleyerek Avrupalı müttefiklerinde endişe yaratmıştı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, hafta içinde Avrupa’da bulunduğu temaslarda muhataplarına ‘güvence vermek için’ geldiğini söyledi. ABD’nin NATO’ya bağlılığını sürdüreceği yönünde mesaj verdi, AB’ye destek açıklamaları yaptı.
FBI’DAN ‘HABER SIZDIRMA’ ŞOKU
Beyaz Saray’ın, ABD Başkanı Donald Trump’a yakın bazı isimlerin Ruslarla kurduğu ilişkiler hakkındaki haberleri sona erdirmesi talebinin Federal Soruşturma Bürosu tarafından (FBI) geri çevrildiği iddia edildi. Amerikan CNN kanalının haberine göre FBI, Trump’a yakın bazı isimlerin son aylarda Ruslarla görüştüğü iddialarından rahatsız olan Beyaz Saray’ın, bu tür haberlerin bitirilmesi konusundaki yardım talebine olumsuz yanıt verdi. CNN, üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray’dan bazı yöneticilerin, FBI’ın kamuoyuna açık bir şekilde ya da en azından basın mensuplarına “Bu haberler yanlış” demesini istediğini dile getirdi. Ancak bu taleplerin FBI tarafından kabul görmediği bildirildi. Haberde ayrıca, Beyaz Saray ile FBI arasında doğrudan iletişimi kısıtlayan bazı kurallar sebebiyle bu tür bir temasın, FBI’ın işleyen davalarla ilgili çalışmalarına müdahale anlamına geleceği ve bu sebeple ‘yanlış’ olduğu yorumu da yapıldı. Trump, medya kuruluşlarına bilgi sızdıran istihbarat görevlileri ve hükümet yetkililerini suç işlemekle itham ediyor.