Demokrasi için İstiklal Marşı okuyabilirsek...
Perşembe günü TBMM’nin açılmasının 100. Yıldönümünü idrak ettik. Kurtuluş Savaşı’nı yöneten bu ilk Meclis, aynı zamanda çoğulcu bir anlayışın da temsilcisiydi.
Bu tarihi yıldönümünde karantina yüzünden sokağa çıkma yasağı olduğu için bütün Türkiye balkonlarda, pencerelerde İstiklal Marşı okudu, 23 Nisan coşkusunu paylaştı. Gönül isterdi ki keşke İstiklal Marşını daha demokratik bir Türkiye’de söyleyebilseydik...
Zira aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, hala demokrasiyi arıyoruz. Maalesef bugün geldiğimiz noktada, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve insan hakları açısından coşku duyacağımız bir Türkiye’den mahrumuz. Bu anlamlı 100. Yıl dönümünün, demokrasi fotoğrafımızın renginin solduğu bir döneme denk gelmesi gerçekten hüzün verici...
Balkonlarda İstiklal Marşı’nın geceyi aydınlatan ışığını seyrederken, yıllar önce Cumhuriyet’in 78. Yılı vesilesiyle yazdığım bir yazıyı hatırladım. “Cumhuriyet ilk aşkımdı” başlığı ile yazdığım yazının bir bölümü aynen şöyle:
“Bugün 29 ekim, Cumhuriyet tam 78 yaşında. Yıllar önce meydanlara koştuk, büyülü fenerlerden yayılan ışığa tutunup, hasretini çektiğimiz, seslere, görüntülere kavuştuk. Cumhuriyet kah rüzgar olup saçlarımızı öptü, kah yeşerip çiçek açtı hayallerimizde... Cumhuriyetle uzun bir rüyaya başladık, ama hayallerimizi pırıltılı bir demokrasiyle taçlandıramadık.
Çocukluğumun en coşkulu yıllarında, rengarenk kitapların arasında müstesna bir aşk gibi sunulmuştu Cumhuriyet. Yüzünü henüz tam seçemediğim, belli belirsiz bir ışık demeti gibi uzaktan ilk aşkımdı Cumhuriyet... Hiç tanımadan, yüzünün rengini bile tam görmeden sevmiştim onu.
Bütün 23 nisanlardan küçük bir kuş gibi kanatlanıp uçmuştum cumhuriyet için. Ergenlik düşlerimin en çılgın döneminde, en yakın, en güzel geleceğin adıydı aynı zamanda cumhuriyet.
Bu yüzden, her Cumhuriyet bayramında bir ışık gibi şiirlerle yanıp söndü başımızın üstünde.
Bu yüzden, hep mahcup bir gelecek gibi yıldız yıldız akıp durdu gençliğime.
Sonra bir gün, etrafında üniformalı koruyucularıyla çıkageldi Cumhuriyet. Rengi, kokusu, yasakları olan bir şeydi.
Yıkıldım.”
Aslında yüz yıl sonra da değişen pek bir şey olmamış. Yıllar içinde yasaklar, insan hakları ihlalleri, hukuksuzluklar yaşandı. 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın cuntacıları özgürlükleri katlettiler, üniversite kapılarına ‘ikna odaları’ kurdular.
Sonra devran değişti, askeri vesayet dönemi sona erdi, demokrasinin standartlarının yükseltilmesi için önemli adımlar atıldı, hep birlikte umutlandık. Ve bir gün baktık ki başladığımız yere geri dönmüşüz. Yine gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, ve sivil toplum insanlarına yeniden cezaevi yolları gözüktü. Ne yazık ki parlamentonun açılışının 100. Yılında cinayet işleyenleri, cinsel tacizcileri, uyuşturucu müptelalarını, çete-mafya suçlarına karışanları, Soma faciasında 301 insanın hayatını kaybetmesinden suçlu bulunarak mahkum olanları affettik, düşünceyi hapsettik.
Keşke 100. Yıl özel oturumunda Meclis, demokrasimizin geleceği için bir umut ışığı yakabilseydi... Ama yine de umutsuz olmamak lazım, zira özel oturumda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu sözleri gelecek için bir umut ışığı yakabilir belki:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm dünyanın mazlumlarına sahip çıkan Meclis’tir. Ama bugün sorunlarımız var. Sorunlarımızın kaynağı TBMM’yi etkisizleştiren darbeciler ve onların oluşturduğu darbe hukukudur. Sorunlarımızı sağduyulu çözmemiz gerekiyor. Hedefimiz cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olmalı. Tüm toplumsal ve siyasal birimlerin katılımıyla, kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı yeni bir anayasa yapalım. Yeni anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem oluşturmalıdır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalı, adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.”















Maskem gelmedi 17. Gün
Yanıtla (0) (0)Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az diye bir söz vardır. Gözleri bağlanmış, kalpleri kararmış avuç kadar menfaat için yerlerde sürünen bazı insanlar: halen yazara soruyor hangi gazeteci içerde diye? El cevap Murat Agırel, BarışTerkoglu, Barış Pehlivan, Ahmet Altan, Mümtaz'er Türköne......
Yanıtla (0) (0)Bir Beyin Cerrahimizin dedigi gibi (kendisi.hem Dini ilimlere vakif ,hem Tip ilmine) Maarif Anne Karninda başlar.Bebek ler hepsi istisnasiz.Duymaya,Hissetmeye başladığı Anne karnında Terbiye başlar.Annenin ve ortamınin etkisi Bebekte oluşur.Aile ortami,cevresi geliştirir. En son ogretmen,! sen şimdi gel anlat,Sizin Aileden aldiginiz Hal, Bizlerin Ailemizden aldığımız Hal ile yazıyoruz,Ertesi gün YOK.! Sadece Beyin kodlarimizda Ortak noktamız CIKAR BIRLIGI. Istersen Konu,komsuyu,arkadaşı vd gözlemle Gayet açık. Demokrasi mi.:)).kac para.?.Tanıdığım var, ucuza hallederiz.!
Yanıtla (0) (0)(3) bu vesile ile, karar gazetesinin de hakkını vermek lazım. şu an ülkenin nefes almasını sağlayan en önemli alanlardan bir tanesi. özellikle okur yorumları ile. belki, kendileri bile ülkeye verdikleri hizmetin önemini bilmiyordur ama ben farkındayım ve hizmetlerini taktir ediyorum. bu hizmeti hükümeti eleştirmesi ile değil, okurlara alan açmaları ile yapıyorlar daha çok.
Yanıtla (0) (0)(2) Ata kavalcı! tekrar vurgulamak istiyorum. biz, grup üyeliğinden çıkıp bireylere dönüştüğümüzde bu ülke bir toplum olabilir, bu ülkede demokrasi olabilir.
Yanıtla (0) (0)(2) Atatürke hakaret olayına gelince! Atatürkün korunmaya ihtiyacı yok. ben atatürkçü değilim ama atatürkün yaptıklarını minnetle anıyorum. kimsenin de atatürkçü olmak gibi bir zorunluluğu olduğunu düşünmüyorum. Birisi atatürke hakaret ediyorsa, aslında kendi karakterini ortaya koyuyordur. Fakat bunun karşılığı, atatürke hakaret edeni hapse atmak olmamalı. çünkü atatürkün böyle bir davranışa ihtiyacı yok.
Yanıtla (0) (0)Ata kavalcı! öncelikle sakince cevabınız için teşekkür ederim. Kılıçdaroğluna allerjiniz olabilir. bence pek haklı değilsiniz ama yine de olabilir. fakat kılıçdaroğlunu eleştirdiğiniz için bu sitede sansüre uğrama ihtimaliniz yok. bunu en az benim kadar sizin de bilmeniz lazım. çünkü bu sitenin yazar ve çalışan kadrosu, ağırlıklı islamcı, geri kalanı da diğer sağ kanattan. yani çoğunluğu, en az sizin kadar önyargılı. Onun için kılıçdaroğlunu eleştirdiğiniz için yayınlanmadığını düşünmeniz en iyi ihtimalle hüsn-u kuruntudur.
Yanıtla (0) (0)Kendi partisinde medya yasagi alan ve bunu uygulayan birinin cumhuriyet demokrasi sozlerimi umut isiginiz
Yanıtla (0) (0)Sayın 14.20 daha yeni cevap yazdı menderes bey bilal rumuzlu şahsa, Atatürk'e aynen dediğim şekilde hakaret etti yazılar duruyor bakın Taha Akyol'un bugünkü sayfasında. Hamza bey canınız sağolsun sizi takip ediyorum biliyorum iyi niyetlisiniz zamanla beni de anlarsınız diye umuyorum. Sorun yok isteyen istediği hakkında istediği gibi düşünür. Evet CHP'nin başındaki şahsa alerjim var. Nedenini de söyleyim: O mevkinin bir ağırlığı var oturuşun bakışın konuşman karşıda saygı uyandıracak. İnsanlara ilham vereceksin. Ahmet hakan bacak bacak üstüne atmış, ayağını uzatmış bu süklüm püklüm!
Yanıtla (0) (0)soruyorum: Dört milyon insanın tercihi ile göreve gelmiş bir belediye başkanının, yarım A4 kagıdı ile atanmış bir müfettişe ifade vermesi demokrasi adına dogrumudur.?
Yanıtla (0) (0)Hangi Muhitten olduģunuz belli, şaşirmadim, çünkü Pasaportunuz Koyunustan Vizeli.
Yanıtla (0) (0)insanlıktan nasibi olanlar1 demirtaş:kurban eti dağıttığı için bir apartmanda gençleri kıstırıp önce bıçakla sonra yukarıdan atarak sonra üzerine benzin döküp ateşe verenleri ve bu da yetmezmiş gibi arabayma üzerinden geçenleri sokağa dökenler ve onları savunanlar hadi ordan siz kim insanlık kim.bizans devleti bile bu kadar vahşileşmemişti bu kadar işkencede.
Yanıtla (0) (0)İlkönce şuna bir karar vermek gerekir:Af yasası çıkmalı mıydı,çıkmamalı mıydı?Eğer çıkması gerekiyorsa bilinsin ki (en azından cari yasalara göre)suça adı karışanlar affedilecek.Hiç kimse şu suç iyidir diyemez.Hırsızlık, cinayet,tecavüz,terör, terörü destekleme,darbe yapma,darbecileri destekleme,gasp, uyuşturucu...Listeyi uzatabiliriz.Şimdi bunların hangine iyi diyebiliriz? Kim bunların içinden bir affedilmesi gerekenler listesi çıkarabilir? Zor konu. Öyleyse en iyisi af yasası çıkmamalıydı deyin.Ama bu da çözüm değil.Çünkü 300 bin kişi vardı içerde.
Yanıtla (0) (0)Ata kavalcı! "gereksiz birisin" diye düşünüyordum işe yarayıp beni utandırdın. Senin yorumun, benim, "bu gazetede farklı düşüncede yazarlar da yazdığı zaman bu ülkede demokrasiye daha fazla yaklaşırız" düşüncemi açıklamama vesile oldu. Bu nedenle sana teşekkür ederim. senin hakkındaki "gereksiz birisin" düşüncemi geri alıyorum.
Yanıtla (0) (0)Son darbe girişimini 2016 yılında 15 Temmuz'da atlattık.Ne hikmetse demokrasi talepleri canını dişine takarak bu darbeyi savuşturanlara,seçimle göreve gelenlere karşı seslendiriliyor.
Yanıtla (0) (0)Dün biribirlerine söylemediklerini birakmayanlar,bugün "kanka" veya "ayni yola bas vurduk" masallariyla,iktidarda kalmak icin "her yolu deniyorlar"Burasi Türkiye!..
Yanıtla (0) (0)Kısmi af yasasından çıkanları, yakalamak için kaç güvenlik görevlisi şehit yada gazi oldu, yada ölüm tehlikesi atlattı.Yine yada kaç kişi direk zarar gördü bunları kim affeder ki o sebeple cok şükür ahiret var.
Yanıtla (0) (0)Ata kavalcı! ben sana mantığını söyleyim: Olay tamamen senin kılıçdaroğlu alerjinle ilgili. Bu gazetede, kılıçdaroğlu eleştirildi diye bir yazının sansürlenme ihtimali yok. bu ihtimali, en birinci ihtimal yapan, senin hüsn-u kuruntu derecesinde alerjin. başka birşey değil. - Bir de sendeki kafayı bir türlü çözemedim. Acaba, senin hüsn-u kuruntun ülkeyi kılıçdaroğlunun yönettiğini mi düşünüyor ki kılıçdaroğlu eleştirisi yazıyorsun? Ne kafa var sende.
Yanıtla (0) (0)metin p! Gene nüksetmişin. İnsanlıktan ve ahlaktan neden nasibini alamıyorsun bilemiyorum. herhalde üzerinde özel zırh var. -sen uyuşturucu satıcılarını, gasp yapanları, hırsızlık yapanları masum görüp dışarı bırakanların soyundansın. onun için, sana kimse, gazetecilik yaptığı için içerde yatan birisini gösteremez. - Sen de bu gerçeği, mümkün değil kavrayamazsın. Çünkü hem zeka, hem de ahlak sorunun var.
Yanıtla (0) (0)14.20 Sn Kavalcı, Sizin de özel isimler konusunda ne kadar özenli olduğunuz görülüyor. Yorumlarınız da öyle... Atatürk’e dil uzatacaksanız başkalarını bahane etmeyin. Kimse öyle bir şey yazmamış. Baktım ve aşağıdaki yorumların tümünü okudum. Her yorumcu düşüncesini doğrudan ifade ediyor. Kimse “kıvırmamış”. Kıvıran “üçkağıtçıları” şıp diye anlar bizim insanımız. Notunu vereceği en uygun zamanı bekler!
Yanıtla (0) (0)Cumhuriyetin 78. yılında, Cumhurbaşkanı’nın, “... Daha güzel yarınlar için yaşamın her alanında çatışma yerine uzlaşmayı, kavga yerine hoşgörü ile gelen barışı karanlık yerine aydınlığı seçmeliyiz...” cümlelerinin de olduğu mesajının içeriklerini yazıyorsunuz bugünlerde... Farkında mısınız? Hukuk, kıyısından köşesinden dolaşılarak “işimize yarayanı” elde etmeye değil, hakkı sahibine teslim etmeye yarayan bir araçtır. Kanun veya bir kaç sayfa hukuk metni okuyarak hukuk nosyonuna sahip olduğunu sananların memleketi getirdiği yer, tam olduğunuz yerdir. Mehdiyi buldunuz mu? Belki o sizi bulur...
Yanıtla (0) (0)Demokrasiyi anlamadı milletimiz. Bugün İran, Rusya, Çin, vb bütün despot rejimler birer cumhuriyet. Seçimler var. Ama demokrasinin en ufak kırıntısı yok. Ülkemiz cumhuriyeti kurmakla övünüyor. Ama bu cumhuriyet kısa aralıklar dışında hiç bir zaman demokratik olmadı. Hala aynı darbe hukuku ile demokratik tüm haklar gaspedilmiş halde. Sevinecek bir durum gerçekten yok. 100 yıl önceki meclisteki temsiliyet ve özgürlük ise hiç kalmamış. Kutlanacak hiç bir şey yok. İnsanlar bu duruma itiraz bile edemiyorlar. Seksen yaşındaki amca bir yazıyı beğendiğini tıklayarak ifade etti diye gözaltına alınıyor.
Yanıtla (0) (0)Sayın Ocaktan, eğer umudunuz Kılıçdaroğlu' na kaldıysa daha çok beklersiniz. O zihniyetin 28 şubat ve sonrası neler yaptıklarını ne çabuk unuttunuz. Evet! şimdi de hatalar, yanlışlar yapılıyor. Bunları bizler de eleştiriyoruz. Ancak her şey yanlış, her şey kötü algısı oluşturmak ne kadar tutarlı ve hakkaniyetli?
Yanıtla (0) (0)Sayın Ocak'tan, demokrasi demokrasi diyorsunuz da sahiden bu dediğiniz şey gerçekten hak,hukuk, adalet, ahlak, insan onuru ve şerefini sağlayacak, herkesi aynı derecede "insan" gören bir anlayış mıdır? Sahiden sözde demokrasi havariliği yapanlar her insana aynı mı davranıyorlar? Önce ahlakı ve " mutlaka hesap sorulacağı" anlayışını gönüllere yerleştirmek gerekir.
Yanıtla (0) (0)Yazarı neredeyse tehtid edenler, senli benli yazanlar sansürlenmiyor, atatürk'e direk ismiyle soyadıyla ayyaş diyenler sansürlenmiyor, ben ne zaman CHP aleyhine yazsam sansürleniyor. Ben bu işin içinden çıkamadım mantığını çözmedim.
Yanıtla (0) (0)Muhittin kardeş mesele şu ki ,bir zamanlar bazı seninle aynı kafada olanlar başını kapattı diye, şiir okudu diye, namaz kıldı diye, eşi tesettürlü diye başlayıp benim dedemde namaz kılardı, anneannemde başörtülüydü ,amcamda zaten hacıya bağlıyor yapılan haksız uygulamaları meşru göstermeye çalışıyorlardı.Değişen bişey yok yani. Hem sana niye kimse bişey demiyor değilmi ya !
Yanıtla (0) (0)Türkiye Büyük Millet Meclisi,23 Nisan 1920'lerin Meclisi olacaktir yeniden.bunun tüm isaretlerini görüyoruz yasiyoruz. Meclis'in dolayisiyle milletin iradesini gasp eden yeni sistem "tek adam" bir ara dönemdir,gecicidir,gönderilme zamani coktan gelmistir..Nokta
Yanıtla (0) (0)Barış Pehlivan,Barış Terkoğlu,Aydın Keser, Ercan Gün,Erdal Süsem, Hatice duman , Erol zavar ve niceleri...
Yanıtla (0) (0)HRİSTİYANLARIN kendi haklarında Allahın oğulları zannı gibi bu siyasetçi ve gazeteci gibi kişiler de Tanrının çocukları mı ki her yaptığı şeyden ve suçdan muaf tutulsunlar .Bana sadece gazetecilik yaptığı için içeride olan bir kişi gösterin.
Yanıtla (0) (0)Sayın Ocaktan,Yazdıklarınız ve eleştirileriniz tamamen dogru.Buna ragmen katı fikirli ve Biatçı insanlar oldukça,Tek adam rejimi devam ettikçe,bu Ülkede Demokrasi olmaz.
Yanıtla (0) (0)Orhunlar, Fetanyahular oldukça Ak Parti daha nice yılllara...!
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar yalan söyleyerek doğrularınızı da mahvediyorsunuz! Cinayetler, uyuşturucu suçları vs. affedilmedi. Gazeteciler derken Can Dündarı mı kastediyorsun. İsim ver gazetecilik faaaliyetinden dolayı kim içeride?
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar, yarattığınız tek adam rejiminden,demokrasi beklemek abesle iştigaldir
Yanıtla (0) (0)Demokrasiden hoşlanmayan normal vatandaşın düşünce dünyası nasıldır acaba diye düşünüyorum bazen. Sanırım bunun sebebi şu olmalı bilinçaltları ya da üstleri onlara şöyle fısıldıyor olmalı , ben nasıl olsa ezenlerin yanında olacagım dolayısıyla benim için sorun yok.. Peki ya birgün düşünme yetisi kazanır da, otoritenin bazı günahlarına ortak olmak istemezse ne yapacak.. Yoksa ona göre Allah gibi, yanılmaz, hata yapmaz otoriteler mi var bu dünyada..
Yanıtla (0) (0)Lal Dilsiz demektir. Allahu Teala bizi saniyeler içinde Lal kesilen Toplumlardan korusun. Amin ya Rabb.
Yanıtla (0) (0)Çok güzel ve doyurucu bir makale...hele son iki paragrafı.okuyunca içtenlikle inşallah bu da olur diyor,insan.Neden olmasın,yöneticilerimiz görecek,insanımız bunların gerekliliğini anlayacak.
Yanıtla (0) (0)Okuduk, coştuk güzel. Bu güzellikler, devam edecek mi? Kurullar, kurumlar, şeffaflıklıkla, doğruyu bulacak mı? Bulur mu? Menfaat dünyası...
Yanıtla (0) (0)Conn sebastian bahc 'sız dünya ne bahtsız mı diyordun...yoksa sıkıcı olurmu diyordun? hayata kabir den bakmak!
Yanıtla (0) (0)istiklal marşı okumak çok güzel.paylaşımlarda çok güzel ama arada bir kaç kendini bilmez çıkmış onuncu yıl marşını veya izmir marşını istiklal marşımız diye paylaşmış.bunlar cahillikten değil...
Yanıtla (0) (0)Allah insanı şaşırtmasın Demekki yarınne hallere düşeceğiz belli değil. Allah sırat'ı-mustakımden ayırmasıb
Yanıtla (0) (0)acelesi yok sayın yazar hele dur bakalım. çadırdan kerpiç evlere,gece kondudan toki gökdelenlerine yeni geçtk. daha var 100 sene. sabırlı olun.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar,söylenmesi gerekeni yazmışsınız.Elinize ve kaleminize sağlık.Kılıçdaroğlunun sözlerine katılıyorum.Artık hiç karşılık beklemeden yeni kurulan partilerlede masaya otursun.Ortak değerlerle anlaşsınlar.
Yanıtla (0) (0)Yaw he he! sayın ocaktan demokrasiyi değil, senin gibileri kulluktan, benim gibileri de senin gibilerinin sebep olduğu azaptan kurtarmaya çalışıyor. Sen kulluktan kurtulamadıktan sonra ben de zulümden kurtulamam.
Yanıtla (0) (0)ak parti gitmeden hiç bisey olmazzzzzzzzz
Yanıtla (0) (0)Yine bir her fırsatta demokrasiyi kurtarma yazısı
Yanıtla (0) (0)