Daha çok bilim kurulu

Bilim kurulu” tecrübesinin benzerini ben “Akil İnsanlar” uygulamasında yaşadım. Kim ne derse desin o uygulama olumluydu. “Kim ne derse desin”i de, uygulamadaki yanlışlarla “Akil insanlar” uygulaması arasında ilişki kurup, faturayı ona kesenler bulunduğu için söylüyorum.

Neydi o proje?

Ülkenin kangrenleşmiş bir sorunu vardı. Terörle iç içe geçmiş “Kürt sorunu.” İster dağda ister şehirde can alıyordu. Asker can veriyordu, dağda militanlar ölüyordu. Her ölen, ülkede bir anne ile bağlantılıydı. Analar ağlıyordu. Anaların ağlamaması için terörün (dolayısıyla terörle mücadelede can kayıplarının) sona ermesi gerekiyordu. Bu arada da “sorun” olarak nitelenen konular halledilecekti.

7 bölge için 7 ayrı grup oluşturuldu. Gruplarda her çevreden soruna kafa yormuş insan vardı. Gruplar alanda çalıştı, insanlarla ilişkiler kurdu, Başbakan ile uzun buluşmalar gerçekleşti. O buluşmalarda her şey -en uç olanlar dahil- konuşuldu. Devlet – toplum ilişkisinde çok canlı bir iletişim zemini oluştu. Her grup kendi bölgesi için rapor yazdı, devlete sundu.
Yanlışlık neredeydi? O zaman çok yazdım: Devletin “çözüm süreci” hatırına (!) teröre göz yummasıydı. Kürt sorununun çözümü ile terörün sonlandırılması arasında kademelenme ilişkisi kurulmasıydı. Dolayısıyla terör örgütüne Kürt sorununun çözümünde pay ayrılmasıydı.

Sonuç olarak yöntem yanlış değildi, devletin uygulamaları dağınıktı.

Bugün:

Salgınla mücadele bağlamında tıp adamlarından bir bilim kurulu oluşturuldu. Toplum, o bela ile mücadelenin bilim kurulunun değerlendirmeleri çerçevesinde yürütüldüğünü görüyor ve bu işin iyi gittiği inancına ulaşıyor. Siyasi irade ile bilim kurulu arasında sağlıklı bir ilişki var. “Emin ellerdeyiz” duygusu, topluma güven veriyor. Onun için de toplum hayatına ilişkin kısıtlamalar genel destek görüyor.

Virüsle ilgili bilim kurulunun kapsayıcılık niteliği itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi bünyesinde oluşturulan “Politika kurulu”nu ikinci plana düşürdüğü de gözleniyor. Belli ki politika kurulu böylesine bir salgınla mücadele için yeterli olmadı.

Burada bilim kurulunu öne geçiren nitelik ne, diye bakıldığında, hem toplumun her kesimine güven vermek amacını güden “çok seslilik”, hem de siyasi iradeden bağımsızlık üzerinde durulabilir. Çünkü salgınla mücadele hem tıbbi bilgi açılımlarını zaruri kılıyor hem de siyasi – ekonomik değerlendirmeleri. Tam da bu noktada çok seslilik ve bağımsızlık önem kazanıyor.

Başka alanlar:

Bugün yaşanan olağanüstü şartlar sebebiyle başka alanlarda da bilim kurullarının oluşturulmasına ihtiyaç olduğu söylenebilir.

Bunlardan birisi hukuk - yargı alanıdır. Öteden beri Türkiye’nin en sancılı alanıdır hukuk – yargı. Ak Parti iktidarları da nerede ise kurulduğu günden bu yana yargı alanında problemlerle iç içedir. “Kumpaslı” günler, 17-25 Aralık günleri, Gezi davaları, 15 Temmuz sonrası operasyonları… Siyasi yargılamalar… Ve bugün cezaevleri kapasite üstü dolduğu için acil hale gelen infaz düzenlemesi tartışmaları… Yargılayanlar sancılı, yargılananlar sancılı, devlet – toplum ilişkileri sancılı. Devletin en yüksek yargı oranı ile ilk derece mahkemeleri arasında adeta savaş var. Bu durumda düzenlemeler karşısında insanların yüreği nasıl durulacak? Nasıl olacak da ceza karşısında “parmak acımayacak?” Şu anda sağlıklı oluşturulmuş bir bilim kurulunun en acil olduğu alandır bana göre yargı alanı.

Benzeri bir bilim kurulu ekonomi için oluşturulabilir. Belli ki virüs salgını, sağlık alanındaki tahribatın benzerini ekonomi alanında oluşturacak. Ve belli ki bu tahribattan herkes farklı boyutta etkilenecek. Bir şey daha belli ki, bu alandaki farklılaşma salgınla mücadelenin tıbbi boyutunu da olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Problemlerin, tedbirlerin, öngörülerin ele alındığı bir bilim – siyaset zeminini oluşturmak, siyasi iradenin de ufkunu açacaktır. Bence acildir ekonomi alanındaki bir bilim kurulu. Şu anda bunu medya yapmaya çalışıyor ama onun bölük – pörçük olması son derece tabii. Görüşlerin bir havuzda toplanması bilim kurulu ile sağlanacak olan şey. Evet, acildir.
Bir bilim kurulunun tarım alanında oluşturulması düşünülebilir.

Bir bilim kurulunun dış politika alanında, birisinin hala “Kürt sorunu” alanında, birisinin Din – Toplum – Devlet ilişkileri alanında…
Bunlar, daha müzakereci bir siyaset üslubunun gelişmesine zemin hazırlayacaktır, diye düşünüyorum.

YORUMLAR (74)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
74 Yorum
  • ALİ BAYRAK / 01.04.2020 00:11

    Sayın Yazar, Tüm sorunları bilim kurullarına attın. Malum her alandan oy devşirmek isteyen siyasetçiyi arka plana itiyorsun. Siyasetçi için kabul edilemez bir durum bu. 2011’de Hıfzıssıhha Enstitüsünü niye kapattılar ki?

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 22:45

    bir elinle kız kulesini tut,.....diğer kolunu galata kulesinin boynuna at,..... sinanın eseri süleymaniyeyi arkana al..... .......musiybetlere karşı....diren....TÜRKİYE'm.......... behlül

    Yanıtla (0) (0)
  • ali altunok / 31.03.2020 21:42

    sizi takdir ediyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 20:36

    ............ya kendimize gelelim............. ............yada K.kerimi geldiği yere gönderelim...... .......ne olur rahmet peygamberini...... ...daha fazla... MAHZUN....eylemeyelim... .................behlül

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 31.03.2020 20:35

    bir zamanlar basının karşısına geçip "bakın grev oluyormu,olmuyorinede,çünkü biz izin vermiyoruz"diye şeccat arzediliyordu.bugün benzer şecaati patronlara karşıda gösterip "ey patronlar işçi çıkaramazsınız,izin vermiyoruz." diye neden demiyorsunuz.

    Yanıtla (0) (0)
  • "Dost'larimTrump,Putin,Maduro,Ömer el Besir(kode / 31.03.2020 18:35

    14,18 Ekrem Imamoglu AKP'nin ve RTE "korkulu rüyasi" gelecek secimde Cumhurbaskani adayi,telas bu yüzden ne yapalim da Ekrem Imamoglu'nu itibarsizlastiralim,kücük düsürelim,yipratalim. Yaptiklari bu "yamuklar"AKP'ye ve RTE'ye geri dönüyor,kendi kendilerini "calimliyorlar"sivri zekalilar (!)..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 18:27

    herhalde zencefil, sarımsaklı koronavirüs aşısını ülke genelinde yaygınlaştırmak için gerekiyor bilim kurulu. bizim üfürükçü de bilim kurulu üyeleri kadar bilimsel.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hangi bilim kurulu? / 31.03.2020 17:04

    Onemli olan bilim kurulunun kalitesi. Gelismis ulkeler yuksek kaliteli bilim ureterek ve bu temelde ulkeyi yoneterek gelistiler. Her meslekte oldugu gibi bilimde de kalitelisi var, kalitesizi var. Iktidar kaliteli bilimcileri surdu. Turkiye'de bircok rektorun bile uluslararasi yayini yok. Bircok ogretim uyesine gelismis ulkelerde orta/lise okullarinda bile ders verdirmezler. Eger bilim kurulu kendi alaninda uluslararasi orijinal katkisi ve sayginligi olan bilim insanlarindan olusursa, ozgur calisabilirse ve onerileri uygulanirsa basarili olur. Aksi halde kotu yonetimin payandasi olurlar...

    Yanıtla (0) (0)
  • Gerçek Nedir ? / 31.03.2020 16:57

    Bilim kurulları oluşturulsun. Ama emirleri kabullenicilerden değil. Yanıbaşında düşünce üretene düşüncesiyle karşı çıkandan bilim kurulları oluşsun. Tv deki bir tartışma ortamında karşısında fikir üreten kişinin ne demek istediğini anlayabilenlerden bilim kurulu oluşsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • "Dost'larimTrump,Putin,Maduro,Ömer el Besir(Kode / 31.03.2020 16:51

    Türkiye'de cahil kesimin ferasetine güveniyorlar,ülkeyi cahil halkin ayakta tutacagina inanmislar.Bu kesimden 71 kisiyi otobüslere bindiriyorlar(koyun sürüsü)gibi.. AKP'nin korkusu Türkiye'nin gelecek Cumhurbaskani adayi Ekrem Imamoglu'nu yipratmak gayesi,E.Imamoglu onlarin korkulu rüyasi oldu, Türkiye Cumhurbaskanli'gina aday olacak.Bu 71 kisilik zir cahillere de hic bir cezayi islem yapilmayacak,bu kesin..Emirler yukaridan geliyor!..

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 16:46

    Koca Akifde gelse... ihtiyaç duyulan bu gunlerde aramızda olsa,A. DİLİPAK......köşesine ara verse......neyzen tevfik neye...yüregin inleyen tarafından dokunsa.....ney inlese behlül ağlasa.......... hiç kimse ağlamasada.......behlül ağlasa, ağlasa ağlasa,...... yeterki ........mazlumlar ağlamasa.......kanpanya'ya katılacak bir şeyim yok......buda benden.........................behlül

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 16:18

    hiç soru sormasak.....işe nefsimizden başlasak.......yeni bir fethe hazırlansak...... gözlerimizi siyah renkle bağlasak.............. diğer renklere pek takılmasak.....siyah....ortak düşmanımız olsa....dilimizden dökülen cennete nisbet cehenneme inat.....SELAM.....olsa............. .....ben deli behlül .....SELAM.......ahmet abi benim ben .....behlül işte behlül...................

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhtefi. / 31.03.2020 16:13

    Toplum nasil idare edilir. :))..Tabi ki Bilim kurullari her daim olmalı.olmalidir..!. Bilimsiz hayat mi olur..:))..Insan varsa yanlista,dogruda vardır..Insan bu şekilde yürür..Hataları tecrube eder ve en az zararla bertaraf eder yoluna devam eder..Kisisel olarakta oyle degilmiyiz hata yapariz ve Süratle terk edip dogruya doneriz..Yeterki Zanlar,Duygular, utopyalarla vakit kaybetmeyelim..!..

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 16:10

    kabe hüzüne boğulmuşken....olmazya....ezanı bilal okusa.....resullah duysa, duysa, düysa ...sahabe sahabe yerinden fırlasa.......... ebabillerin hoyratça nasıl vurulduklarına şahit olsa.....sinesine vursa,vursa ,vursa..... nene hatun....yeniden karda kışta yollara koyulsa.....atsa mermiyi kağnıdan......zindandaki bir çocuğa sarsa,sarsa,sarsa...hafızlar ezberleriçin hiç zorlanmasa......kur'anı arasa, arasa arasa.....bulsa ama ezberlemese....... bilse,bilse, bilse.....mahzun gönullere... hac'dan gelir gibi....sarılsak, sarılsak ,sarılsak........gonüleri yeniden fethe hazır olsak..............

    Yanıtla (0) (0)
  • Av.Ali Tanriverdi / 31.03.2020 16:04

    Yazarin begendigi akillerden bekledigimiz sonuca alamadik savruldular herbiri ayrilan birinin akildanesi gecmisi kabili telif olmayan yazilar yaziyorlar simdi artik kimseye nasihat etme sanslari kalmadi Bugunlerde resmi edvlet gorxvlisinden baskasina guven kalmadi.kimin kime hizmet ettigi asikar.

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 15:57

    olmazya hani.............. bir kanpnya başlatılmış Milletçe:maaşı olan maşıyla,imam asasıyla, çiftçi mesesiyle...... kesei olan kesesiyle,aklı olan köşesiyle..... yarası olanda gelse....kınası olanda gelse... kavgası olanda gelse, belasını bulan da gelse.... sorgulamasa hiç bir şeyi...sevmem yasağı...ama...neden., niçin...bir süre yasaklansa.....meryem misal oruç olsak...... acıların şahidi.....MERİÇ OLSAK................. göçmen pelikanlar bir mevsim kutuplarda kışlasa.....penguenlerin titreyişine.....şükürle bekleyişine.....mağrurca duruşuna.....baksa baksa.....empati kursa, kursa ,kursa,.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 31.03.2020 15:20

    dogru bir tesbit. farklı fikirlerden korkmamak lazım.farklılık zeginlik demektir. esas olan kök sebeplere inebilmektir._Ülkemizdeki sorunların esas kökenini iyi tesbit etmek lazım.

    Yanıtla (0) (0)
  • ALİ AK / 31.03.2020 14:47

    teşekkür yazınız için aklın yolu bir

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa ALSANCAK / 31.03.2020 14:38

    Allah İçin insanların vicdan muhasebesi yapması beklenir. İstanbul taşımacılığında belirli sayıda yolcular otobüse binip inerken bir bakıyoruz sakin bir Pazartesi sabahı üç dört yolcusu ile seferine devam eden şoför bir durakta 50 kişiye yakın yolcu otobüse hücum edip içerisini tıklım tıklım doldurup bunun üstüne troller filme çekip sosyal medyadan dağıtıp gayeleri gece gündüz çalışan İmamoğlu’nu müşkül duruma sokmak olduğundan böyle bir tertibe başvurdukları bizzat otobüs Şoförünün ifadesinden anlaşılmış oluyordu. Bunlar Akp İl başkanlığının onayı olmadan böyle adi bir oyuna girişemezler.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 14:37

    İstanbul Belediyesi yardım İçin hesap açmış.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 31.03.2020 14:29

    Sayın Taşgetiren akil insanlar uygulamasından önce mi sonra mı hatırlamıyorum ama o dönemlerde Yeni Şafak'tan niçin ayrılmak zorunda kaldığınıza dair şöyle ayrıntılı bir yazı yazarsanız seviniriz.

    Yanıtla (0) (0)
  • CEVDETT / 31.03.2020 14:05

    HER BAKANLIĞIN POLİTİKA KURULLARI VAR, BİLİM KURULU GİBİ. ONLAR İŞİNİ YAPARSA BİLİM KURULU OLUR. TABİİ REFERANSLARINA BİNAEN İŞLERİNİN EHLİ Mİ EMİN DEĞİLİM.

    Yanıtla (0) (0)
  • Cihan / 31.03.2020 13:52

    82 milyonun kaderi tel bir kişinin elinde olamaz. Halkın vanını koruyamayan devlet yaşasa ne olur yaşamasa ne olur. Hala kanal İstanbul diyenler, hala boş köprülere, havalimanına hazineden geçiş ve yolcu garantisi için dolar bazında para aktaranlar....halka iban numarası veremez! Tek adam yönetimi ülkenin başına bela oldu...yeter!

    Yanıtla (0) (0)
  • ibrahim Gözen / 31.03.2020 13:45

    çok mantıklı ve doğru bir öneri.

    Yanıtla (0) (0)
  • Tercüman / 31.03.2020 13:18

    Taşgetiren, ilgili bakanlıklar ve TBMM işlevini yerine getiremiyor, başka bir yol bulalım diyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • tarafsız / 31.03.2020 12:53

    işimiz zaten komisyonlara kurullara kaldı. çözüm sürecindeki çözümsüzlük kısmen akil insanların üzerine kaldı. yargı kararlarının üstünde karar veren OHAL komisyonu yarın ne olacak göreceğiz korkum korana ile mücadele yetersiz gelirse suçlu hükümete yeteri kadar yol göstermeyen bilim kuruluna çıkmaz inşallah

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar / 31.03.2020 12:43

    Millet parayı versin ve kanal İstanbul’a harcasınlar. Dünya devletleri Mersin’e giderken biz gidiyoruz tersine. Çünkü bu salgın dolayısıyla yabancı ülkeler halkına para dağıtırken biz elimizi halka açtık.

    Yanıtla (0) (0)
  • Trabzonlu Delikanlı / 31.03.2020 12:16

    Mualla Muallimoğlu, dua ile alenen dalga geçtiğin için, Allah seni duaya muhtaç etsin diyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hüseyin / 31.03.2020 12:10

    Çökmüş bir sistem virüs den beterdir. Halka bu kabusu yaşatan, kapitalizm ve onun yönetici sınıfı yerle yeksan edildiğinde nefes alacak dünya ve canlılar!

    Yanıtla (0) (0)
  • Siyasal İslam / 31.03.2020 12:08

    Türk sineması için bilim kurulu oluşturulmasın mı? Türk sinemasının içleracısı haline sebep Ak Parti hükümetlerinin yaptığı tahribat olduğundan bir ölçüde düzeltilir fena mı? Yanı sıra Erovizyon şarkı yarışması Ak Parti döneminde resmen dip yaptı. Bir bilim kurulu da bu konuda da lazım gelmez mi? Khk'lar için de gerekmez mi bilim kurulu? Ne dersin Ahmet Bey!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 12:01

    Belediyelere sübvansiyon yapılması ve belediye başkanları ile birlikte bu sürecin yönetilmesi aklı selimin gereğidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 11:52

    Sağlık bilim kurulu. Adil adalet bilim Kurulu. Ekonomik bilim kurulu. İnsan hakları bilim kurulu.... Olabilir. TBMM'iz var. Ohal komisyonumuz var. Kurumlar, kurullar çok, ama birçok eksiklik var gibi...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 31.03.2020 11:48

    11.04 İmamoğlu insanların hayatıyla mı oynuyor dedin sen. Arlanma utanma olmayınca dersin tabi. Allah utandırmasın diye dua edersin, müjde sana, duan kabul edilmiş utanma duygunuz kalmamış! Trol olmak bedava, karalamak bedava. Adamın tek başına çırpınışlarını biz görüyoruz, önünün sahte inançlıların nasıl kestiğini de görüyoruz. Batsın sizin sahte müslümanlıgıniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ata Kavalcı / 31.03.2020 11:43

    Sayın 10:47 Bazı yetki sorunları yaşandığı için kendi kendini lağvetti diye biliyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ata Kavalcı / 31.03.2020 11:32

    (2.fasıl) Şimdi bu koronada da aynı durum var bence. Hadi diyelim TTB'ye güvenilmiyor veya üniversite hastanelerine de güvenilmiyor. Sayın bakanın hastaneleri varmış. o hastanelerdeki uzmanlara bakan üzerinden tam yetki verilirdi, emirlerine yeni kurulacak bir sağlık güvenlik tekilatı verilirdi, ayrıca bütçe de sağlanırdı ithalat yetkisi ile birlikte. Şimdiye iş bitmişti. Yeterince malzememiz vardı karantinalar belliydi her şey tıkır yürürdü. Şimdi dikkat edin tv'ye çıkanlara soru soruyorsun yuvarlak cevap veriyor bilmiyorlar yetkileri yok. Ama sanki öyleymiş gibi davranıyorlar. Karmaşa var.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ata Kavalcı / 31.03.2020 11:29

    Sayın 08.40, dikkat çekmeye çalıştığım şu ki bir keşmekeş var yetki karmaşası var. Düşünün mesela bir cephede sarı yıldızlı biri geliyor geri çekilin diyor sonra kırmızı yıldız takmış biri saldırın diyor, öbürü geliyor siper alın diyor. Kamunun durumu bu halde. Mesela akil adamlar hadisesini hiç bir zaman anlayamayacağım çünkü bu ülkenin içişleri bakanlığı var sosyal hizmetler kurumu var bilmediğimiz kimbilir kaç tane de başkanlık müdürlükük vesaire var diğer kurumlarda. Güneydoğu daki problemi bunlar çözemiyor muydu? ...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 11:26

    İstanbul Kanalı içinde balık yaşayabilecek mi? Olta atılabilecek mi kıyısından.

    Yanıtla (0) (0)
  • Akl-î Selim / 31.03.2020 11:04

    İçişleri Bakanlığı, toplu ulaşım araçlarının doluluk oranının yüzde 50'yi geçmemesi yönünde genelge çıkarttı. Fakat aynı hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 30 İETT hattını iptal etti. Aynı şekilde metro ve metrobüs sefer sayılarında da düşüklük yaşandı. Sosyal mesafenin korunmasına dair bu kadar uyarı yapılmışken, İmamoğlu, virüsün en çok yayıldığı ikinci alan olan toplu ulaşımda bu kesintilere giderek vatandaşın hayatıyla oynuyor. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mualla Muallimoģlu / 31.03.2020 10:58

    Internette 20 TLye Koronadan korunma duasi satiliyor. Artik m ile yoksa Kg ile ölcüp iyileştiriyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 10:47

    +++ çözmeye yönelik olmayınca, “kendi işine yarayanı yaptırmak ve üzerinden nemalanmak için göstermelik gruplar-kurullar kurdurmaktan öteye gitmiyor” bu girişimler. “Kimler işime gelirse onları toplayayım” mantalitesi... Bu arada eskiden bir “ekonomik ve sosyal konsey” vardı. En son ne zaman toplandı?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 10:47

    Akil insanların içinde ne yaptığını bilen kaç akil insan vardı? Kim, neyin uzmanıydı? Tam olarak ne yaptılar? Millet temsilci seçiyor, sorunlarını çözsün diye. Siyasi partiler ve meclis bunun için var... Devlet, vatandaşını bir siyasi kurumun merdivenlerine oturtup da yardım istetmez. Geniş kapsamlı siyasi uzlaşma sağlar ve önlemler alır. Halkını yanına çekecek şekilde davranır, güven verir. (Buna rağmen merdivende boynu bükük oturanlar bile akil insanlardan daha çok yarar sağladılar, denilebilir. Hiç olmazsa bir kaç ananın derdine derman oldular.) Niyet sorunu kaynağında ve gerçekten ...

    Yanıtla (0) (0)
  • Muzaffer ŞAHİN / 31.03.2020 10:33

    Sayın yazar, yaptığınız faliyet, milletin midesinin kaldırmadığı pis işlerin kokusunu millet hissetmesin diye milletin burnunu sıkma faaliyeti idi. Yoksa günde sekiz defa toplantı yapıp konuşma yapan Başbakan, Cumhurbaşkanı doğru yaptıkları işleri millete anlatmaktan acizlermiydi. Yada teröritler biz bu işten vaz geçtik, gidiyoruz deselerdi peşlerine yapışıp gitmen diye bu millet yalvaracakmıydı. Elinde silah olanları iknaya çalışsaydınız belki anlamı olurdu. Siz Niğde'nin köyünde kimi neye ikna ettiniz. Siz kendinizi akıllı alemi kör ve sağır mı sandınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 10:04

    O kurullar ve benzreleri zaten vardı. Sayenizde yoklar artık. Sayenizde tarafsız imam prof bile yok. Hâkim bile yok. Hepsi partiliden beter oldu. Muhtar bile kalmadı. Hadi abartayım esnaf bile.

    Yanıtla (0) (0)
  • Takipci / 31.03.2020 10:03

    Emin ellerdemiyiz? emin degilim...

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 31.03.2020 08:53

    Bilim kurulu,ttb gibi kurumların önerileri vatan hainliği olarak görülüyorsa,bu memlekette yaşamak zor.Kurumlar AKP iktidarının siyasi hedef ve görüşlerine çanak tutuyorsa ''şakşak,gerçek vatansever!'',gerçekleri söylüyorsa ''yuh, sizi gidi vatan haini sizi!''muamelesi görüyorlar.Türk vatandaşı olduğum için utanıyorum.Ne yazık ki bu memlekette doğmuş,bu memleketin nüfus kütüğüne kaydolmuşum.Elimde değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 08:40

    Türkiye' de devlet var. Devletin kurumları var. Gerektiği yerde kurul da oluşturur. Makulde kalalım.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 07:58

    Sayın Taşgetiren, Lütfen maaşlı trollerin salyalarını okuyucu yorumu olarak algılamayın. Okuyucularınız sizi seven, takdir eden, görüşlerinizi dikkate alan ama yeri geldiğinde saygılı olarak sizi eleştiren kitledir. Korkusuzca inanarak yazmaya devam lütfen.

    Yanıtla (0) (0)
  • sabır / 31.03.2020 06:43

    Adil Öksüzün nasıl salıverildiğini hatırlayın bu yöntemin değişik versiyonları bütün kriptolar tarafından uygulanıyor.Hükümetin mahkemelere dahli varmış gibi göstermekte başka bir garabet,bunlar hepsi planlı programlıdır.Fetönün bir zamanlar tüm devlet bürokrasisine hakim olduğunu unutmayın.Bugün sulandırmalar suçluyu masum göstermeler gibi dezormasyonlar da işin başka bir yönüdür.Böyle durumlara karşı uyanık olmak devletin önceliği olmalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Kadir Kötülüketmez / 31.03.2020 06:31

    Bilim Kurullarının tavsiyesi icraatta siyasete bağlıdır. Kurulların bağımsız olması iyidir. Fakat siyasi iradenin üstünde olması veya öyle algılanması devlet zaafiyetini ortaya kor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 06:31

    Doğru şeyler yazmışsınız ama doğruyu söylememişsiniz. Bilim kurulunda memleketimizin en iyi üniversitelerinden, en iyi bilim adamlarından kişiler olmadığını söylemişsiniz. Bu salgın için bilimsel açıklama, çözüm yerine bunu Allah’a bırakan bilim adamı (?) açıklamaları olduğunu yazmamışsınız. Eminim bir fıkrada olduğu gibi bu yandaş bilim adamları, siyasetçiler Allah’ın karşına çıksa neden dua etmelerine rağmen virüs için çözüm bulunmadıklarını sorsa ben sana akıl verdim sen onu kullanmadın cevabını alır.

    Yanıtla (0) (0)
  • sabır / 31.03.2020 06:25

    İlk derece mahkelerle,üst derece mahkemeler arasında sorun olmaz.Sorun olan kriptolardır.Bir kripto hakim kendini gizleyebilmek için en üst dereceden ceza veriyor.Bu cezayı gerektirecek belgeleri koymuyor.Böylece üst mahkemede bozulmanın beraatin yolunu açıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ata Kavalcı / 31.03.2020 05:19

    Yeni bir kavramla karşılaşıldığında korkmak lazım. Türkiye'de sanki devlet yokmuş gibi kurumlar yokmuş gibi aniden türeyen ve meclisin, hükümetin rolünü üstelenen, rol çalan her türlü oluşuma şüpheyle yaklaşmak lazım. Şimdi ben kanaryalar derneği kurmaya kalksam bir bavul evrak lazım ve sürekli denetime hazır olmak lazım. Faaliyet alanımdan çıktığım anda da kapatılırım. Fakat nasıl oluyorsa misal TÜSİAD çıkıyor hükümete ayar falan veriyor. Sen derneksin adı üstünde. Pazarları buluşup bezik oynayacaksın enteresan telefon numarası alışverişi yapacaksın. Hepsi bu...

    Yanıtla (0) (0)
  • külyutmaz / 31.03.2020 03:22

    Çözüm sürecinde ve bu salgın sırasında da Erdoğan'ın taktiği aynı Riskli işlere girmemek, 'her kesimden' kurulmuş bir topluluğa işin riskini yükleyip partisinin de olası hezimetle anılmamasını sağlamak.Tam da büyük liderlere özgü bir davranış.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa ALSANCAK / 31.03.2020 03:18

    2)Bir de Akp hükümetinin içişleri bakanı ve HDP vekiller arasında Dolmabahçe anlaşması yapılmıştı. Bu Akiller gurubunun üyelerine onların kendi eşi dostu ve hatta çocuklarının dahi iyi gözle bakmadıkları söyleniyordu.Netice olarak ne oldu? Akiller en az on milyonluk masrafla hotellerde yatıp kalkıp yemekler yiyerek bir şey yapamayacakları baştan görülmüşken hükümet PKK oyunlarının kendilerini kandırdığını söylüyordu. Nasıl bir iştir ki bu önüne gelen bu Akp hükümeti aldatabiliyor.Bu virüs belası çok tehlikeli bir halde yayılma gösteriyor. Hükmet 10 günlüğüne sokağa çıkma yasağı getirmelidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa ALSANCAK / 31.03.2020 03:00

    1) ilahi A. TAŞGETİREN BEYEFENDİ! Şu Akil Adamlar guruplarının yollara düşüp vatandaşa nutuk çekme planlarını uyguladıkları şehirlerde Pkk’lı teröristleri Melek yavruları gibi gösterme çabalarınızı duyan vatansever insanlar sizleri pek çok şehre bile sokmamakda direndiklerini basında okuyorduk.Artistleri’ davulcuları zurnacıları ve Kürtçü idealistlerden Analar Ağlamasın diye medet umup Kürt sorununu çözme maskesi altında Güneydoğu şehirlerinin Caddelerinin altlarına bombalar doldurulurken emir gereği seyretmişlerdi ve yüzlerce Türk askerinin bu şekilde öldürülmesine kayıtsız kalınmıştı.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 02:45

    Şark kurnazlığını bırakın. Türkiyeyi ateşe eden saçmalıktaki rolünüzü alnının akıyla virüsle mücadele eden billim kurulu ile kendinizi özdeşleştirerek silemezsiniz. Önce kafanızdaki virüsü temizleyin. Bu köşede aksırıp tıksırarak hastalığınızı ülkeye tekrar yaymayı bırakın.

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 02:32

    herzaman adalet dağıtanların gözü bağlı olmaz..... kanun yapanların da gözünün ...............baglanması gereken anlar olur ............korkmayın baglayın......siz kazanırsınız......belül...vefa sandıkta değil seçmendedir.....şeçmende........ ben behlül

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 02:27

    böyle zamanlar insan şefkatinin, merhametinin en doruk zamanları....behlül ....olsa ortada 90 sanlık bir pas var..... gole çevirir.......siyasi getirisi yüsek olur.....belül böyle görüyor...hadiseleri ve olağan üstü gelişmeleri...... behlül.... işte

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 31.03.2020 01:56

    emin olun o zaman semavi- arizi,küresel ve yerel hiç bir vürüs bize had bildiremez........ abi yemin ederim ya dünya liginde oynarız ya geçemişin bu günkü asil evlatarına nasıl yakışır ya......bir başara bilsek.....benim gibi deliler nasıl akıllanıyormuş görün.....ben ..........behlül....

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 31.03.2020 01:44

    Müzakereye, katılıma, aykırı sese açık ve tahammüllü bir iktidar yok ki, dedikleriniz gerçekleşsin Ahmet bey. Toplumda "Şimdi Silivri soğuktur" diye bir ifade gelişti. Yani, aman dikkat et, seni hapse atarlar, anlamında bir söz. Böyle bir vasatta ne demokrasi olur ne de bilim.

    Yanıtla (0) (0)