Çin, dünyanın seyirci kaldığı soykırım politikasında ikinci aşamaya geçti. Yüz olan toplama kampı sayısını iki yılda dörde katlayan Pekin yönetiminin zulüm merkezleri, uydu fotoğraflarına yansıdı. Çinli yetkililerin 'Uygurları ‘eğitmek’ 10 yıllık bir plandı ve daha hızlı ilerliyor. Müdahale girişimleri endişe etmemizi gerektirecek önemde değil' değerlendirmesi yaptığı öğrenildi.
Doğu Türkistan’da 2016’dan itibaren soykırım politikalarına hız veren Çin yönetimine başta İslam dünyası olmak üzere uluslararası kamuoyu sessiz kaldı. Caydırıcı yaptırımla karşılaşmayan Pekin, asimilasyon faaliyetlerini son iki yılda ‘ileri boyuta’ taşıdı. Toplama kamplarına onlarcası eklenirken ‘hücre blokları’ndan oluşan yüksek güvenlikli merkezler devreye alındı. Avustralya Stratejik Siyaset Enstitüsü’nün “Sincan Veri Projesi” kapsamında yayımladığı rapor, zulmün fotoğrafını net şekilde ortaya koydu.
SON BİR YILDA 61 YENİ KAMP İNŞA EDİLDİ
Uydu fotoğrafları üzerinde yapılan incelemelerde 380’den fazla yapı tespit edildi. Son bir yılda 61 merkezde yeni inşaat ve genişletme yapıldığı, 14 merkezde çalışmaların sürdüğü gözlemlendi. KARAR’a konuşan STK temsilcileri, Çin’in 20 Eylül’de kamplara ilişkin düzenlediği toplantıda “Uygurları ‘eğitmek’ 10 yıllık bir plandı ve başlangıçtaki planlamadan daha hızlı ilerliyor. Açıklamalar ve müdahale girişimleri endişe etmemizi gerektirecek önemde değil” değerlendirmesinin yapıldığını söyledi.
ÇİN SOYKIRIMI İKİNCİ AŞAMAYA GEÇTİ
Çin, dünyanın seyirci kaldığı Doğu Türkistan’daki soykırım politikasında ikinci aşamaya geçti. Yüz olan toplama kampı sayısını son iki yılda dörde katlayan Pekin yönetimi, düşük güvenlikli binalar yerine ‘hücre blokları’ndan oluşan yüksek güvenlikli soykırım merkezlerini devreye aldı. Pik yapan kamp zulmü uydu fotoğraflarına bile yansıdı.
Doğu Türkistan’da 2016’dan itibaren soykırım politikalarına hız veren Çin yönetimine başta İslam dünyası olmak üzere uluslararası kamuoyu sessiz kaldı. Caydırıcı hiçbir yaptırımla karşılaşmayan Pekin yönetimi ise bölgede uyguladığı asimilasyon faaliyetlerini son iki yılda daha da ileri taşıdı. Soykırım politikasının ana eksenini oluşturan toplama kamplarına onlarcası eklenirken, ‘hücre blokları’ndan uluşan yüksek güvenlikli soykırım merkezleri devreye alındı.
Avustralya Stratejik Siyaset Enstitüsü’nün (ASPI), “Sincan Veri Projesi” kapsamında yayımladığı son rapor, Çin zulmünün fotoğrafını net bir şekilde ortaya koydu. Görgü tanıklarının ifadeleri, medyada yer alan haberler, gazetecilerin ve araştırmacıların bulguları ile yerel yönetimin resmi inşaat tedarik ilanlarından yola çıkarak uydu fotoğrafları üzerinde yapılan incelemelerde, toplama kamp olduğundan şüphelenilen 380’den fazla bina ve tesis tespit edildi.
2020’DE BiLE YENi KAMPLAR iNŞA EDİLDİ
2018 sonunda sayısı 100 olan toplama kamplarının son iki yılda belirgin şekilde arttığına dikkat çekilen rapora göre, uydu fotoğraflarında, Temmuz 2019-Temmuz 2020 döneminde bölgedeki 61 merkezde yeni inşaat ve genişletme çalışmalarının yürütüldüğü, 14 merkezde ise halen inşaat çalışmaları sürdüğü gözlemlendi. Bir önceki rapora göre onlarca yeni tesissin varlığını ortaya koyan raporda toplama kampı ve gözaltı merkezlerinin sayısının 380’i geçtiği belirtildi.
Doğu Türkistan’daki soykırımın dünya kamuoyunun gündemine yoğun bir şekilde geldiği son bir yılda Çin’in kamp inşaatlarına devam etmesi de dikkat çekti.
Araştırmacılardan Nathan Ruser, Euronews’ten Mustafa Bağ’a yaptığı açıklamada, “Uydu görüntüleri 60 kampta inşaat faaliyetlerinin sürdüğünü ve en az 14 kampın da daha yapım aşamasında olduğunu gösterdi. Veri tabanındaki kanıtlar, Çinli yetkililerin, tutukluların toplama kamplardan mezun olduklarına ilişkin iddialarına rağmen, 2019 ve 2020’de yeni gözaltı tesislerinin inşasına yapılan önemli yatırımların devam ettiğini gösteriyor. Uydu görüntülerinden elde ettiğimiz kanıtlar en az 60 kampta inşaat olduğunu ve en az 14 yeni tesis inşaatının varlığını gözler önüne seriyor” dedi.
FABRİKALARIN YANINA KAMP
Gece görüntülerinden yararlanıldığını belirten ASPI araştırmacıları, şehirlerin dışında inşa edilen bu yapıların gece boyunca aydınlık olduğunu aktardı. Rapora göre, tesislerin birçoğu sanayi bölgelerine yakın. Bu, toplama kamplarındaki mahkumların zorunlu çalıştırıldıklarına dair raporları da kanıtlar nitelikte. Son yayınlanan raporda şu ifadeler yer alıyor: “Toplama kampları genellikle fabrika kompleksleriyle aynı yerde bulunuyor. Bu durum, Doğu Türkistan’daki keyfi gözaltılar ile zorunlu çalıştırma arasındaki girift ilişkiyi gösteriyor.”
‘HÜCRE BLOKLU’ KAMPLARA GEÇİŞ
Tesisleri kategorilere ayıran ASPI, düşük güvenlikli bazı kampların kapatılmasına paralel cezaevi tarzındaki yüksek güvenlikli üçüncü ve dördüncü kademe tesislerin önemli ölçüde yeni inşaat ve genişletme sürecinden geçtiğine dikkat çekti. Uzmanlar, yüksek beton duvarları, geniş dikenli telleri ve gözetleme kuleleriyle 3’üncü ve 4’üncü seviye kampların tam anlamıyla bölge halkının gözaltına alınmasına yönelik tasarlandığını ve yapıların ağırlıklı olarak hücre blokla
rı halinde inşa edildiğine dikkat çekiyor.
ŞİMDİYE KADARKİ EN NET SAYI
BM verilerine göre, Çin’in, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Pekin yönetiminin ‘eğitim merkezi’ adı altında inşa ettiği toplama kaplarının sayısı da net olarak bilinmiyor. APİ’nin bölgedeki durumun fotoğrafını çektiği raporu kamplarla ilgili en net sayıyı veriyor.
Pekin yönetimi, bölgede kaç toplama kampı bulunduğuna, buralarda kaç kişinin tutulduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor. BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019’da, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı. BM ve diğer uluslararası örgütlerin, kampların incelemeye açılması çağrılarına Çin kayıtsız kaldı, ancak kendi belirlediği birkaç kampı, az sayıda yabancı diplomat ve gazetecinin ziyaretine açtı.
TEPKİLER ENDİŞE EDİLECEK BOYUTTA DEĞİL
Doğu Türkistan’daki Çin yönetiminin 20 Eylül’de yaptığı bir toplantıda soykırım politikalarındaki son durumun ele alındığı öğrenildi. Doğu Türkistan sorunuyla yakından ilgilenen STK temsilcilerinin KARAR’a yaptığı açıklamaya göre, toplantıda ‘eğitim merkezi’ adı altında faaliyet gösteren toplama kamplarıyla ilgili “Uygurları ‘eğitmek’ 10 yıllık bir plandı ve başlangıçtaki planlamadan daha hızlı ilerliyor. Dışarıdan yapılan açıklamalar ve müdahale girişimleri endişe etmemizi gerektirecek önemde değil” değerlendirmesi yapıldığı öğrenildi.