18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünün coşkusu gerek okularda, gerekse sosyal medyada yaşanıyor. Savaş yıllarından önce bir öğrencinin annesine yazdığı mektup, savaş yıllarında ortaya çıkar ve kamuoyunda yankı bulur. Mektup daha sonra daha sonra Çanakkale Türküsü olarak anonim hale gelir. İşte türkünün tarihçesi...
Şanlı Çanakkale Zaferi ve savaşta şehit olan askerler, Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törenlerle anılıyor. Bu destanın anlatıldığı Çanakkale Türküsü, zaferi anlatan en önemli eserlerden biri olarak sıkça paylaşılıyor.
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ'NÜN HİKAYESİ
Çanakkale türküsünün hikayesi bir mektuptan kaynak almaktadır. Bu mektuptan Emrullah Nutku'nun "Çanakkale Şanlı Tarihine Bir Bakış" adlı kitabında bahsedilmektedir.
Mektubun sahibi, kitabın yazarı Emrullah Nutku'nun kardeşi Seyfullah'tır. 1903 yılında doğan Seyfullah savaştan önceki dönemde Çanakkale Sultanisi adı verilen o dönemin lisesinde 1. sınıf öğrencisidir. Seyfullah'ın mektubu üzerinde 29 Eylül 1914 tarihi bulunmaktadır ve Çanakkale'den gönderdiği mektupta annesine seslenir.
Çanakkale türküsüne ilham olan mektup şöyle:
"Sevgili Anneciğim,
İki yıldır ayrı yaşadığımız bu hayat artık bitiyor. Sana ve aileme kavuşacağım için çok mutluyum.
Okulumuz artık hastane olacağı için bizi İstanbul'daki okullara göndereceklermiş. Öğretmenlerimizin büyük kısmı da askere gidiyor, üst dönemlerdeki ağabeylerimiz ise gönüllü olarak askere gideceklermiş. Türkçe öğretmenimiz bugün sınıfa geldi ancak çok durmadı, o da bize veda etti. Giderken bize vakti geldiğinde vatana yapılan hizmetin okulda verilen hizmetten daha kutsal olduğunu söyledi.
Kısa zaman önce sokaklardan askerler geçmeye başladı. "Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, Anne ben gidiyom düşmana karşı" türküsünü söyleyerek yürüyorlar. Kimileri at sırtında kimileri develerle yol alıyorlar. Top arabaları ve mekkareler de onlara eşlik ediyor. Savaş çıkacağını söylediler. İngiliz ve Fransız gemilerinin boğazda dolaştığını duyduk. Gemiler buraları vuracakmış, ancak yakında İstanbul'a gideceğimiz için ben bunları göremeyeceğim. Oysa görmek isterdim. Sonunda size kavuşacağımı biliyorum.
Babamın ve siz anneciğimin ellerinden öperim, kardeşlerime selam ederim.
Oğlunuz Seyfullah."
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ'NÜN SÖZLERİ
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir kırık testi
Analar babalar ümidi kesti, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale elinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni, off, gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler, off, gençliğim eyvah!
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ KİME AİT?
Çanakkale türküsünün güftesi anonimdir. İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin kurucu müdürü Gönül Paçacı Tunçay, "Bugün bu türkü, Kastamonu türküsü olarak biliniyor. Kastamonu, Çanakkale Savaşları'nda en çok şehit veren illerden biri olduğu için bağlantılandırılmış. Halbuki bunun sebebi, Kastamonulu İhsan Ozanoğlu adlı bir zat.
Bu konuyu biraz araştırdım. Bu kişi 1907 doğumlu ve 1981'de ölmüş. Dolayısıyla türkünün oluşmaya başladığı, notaların yazıldığı dönemde kendisi çocuk. Bu türküyü tevarüs eden ilk ağız olamaz. Belli ki harbe gidip dönenler veya destancılar, aşıklar aracılığıyla yayıldı.
Ama genelde Kastamonulu İhsan Ozanoğlu'nun kaynak kişi, derleyenin de Ankaralı Muzaffer Sarısözen olduğu belirtiliyor. Günümüzde bilinen, TRT ve Kültür ve Turizm Bakanlığındaki bu varyant" değerlendirmesinde bulundu.