UEFA Şampiyonlar Ligi 3. haftada Napoli'yi 3-2 mağlup ederek ilk galibiyetini alan Beşiktaş'ı, Karar Gazetesi Yazarı Esat Yılmaer değerlendirdi.
UEFA Şampiyonlar Ligi 3. haftada Napoli'yi 3-2 mağlup ederek ilk galibiyetini alan Beşiktaş'ı, Karar Gazetesi Yazarı Esat Yılmaer değerlendirdi.
Futbol en ufak hatanın kaldıramayacağı bir oyun. Bazen her istediğinizi en iyi şekilde sahaya yansıtırsınız ama yapılan basit hatalar sizi hayallerinizin ve hedeflerinizin dışına itebilir.
Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'ndeki 3. mücadelesinde Napoli karşısında belki basit gibi görünen ama akıllı bir oyun kurgusuyla sahaya çıkmıştı. İlk bölümde baskı yeselerde sakin kalıp oyunun kontrolünü eline almak için uygun zamanı beklemeyi bildiler. Bunun sonucunda da 12. dakikada akıllı bir organizasyon sonucu Tolgay ve Quaresma'nın klasıyla bütünleşen Adriano'yla noktalanan golü de buldular.
Deplasmanda öne geçmek elbetteki Beşiktaş'ı biraz geriye yaslanmaya itti. Bunun doğal sonucu Napoli'nin oluşturduğu baskı bir hata golüyle Beşiktaş'a geri döndü. Ama önemli olan geri adım atmamak. Nitekim direnç Napoli savunmasının hatası sonucu Aboubakar'ın fırsatçılığıyla bütünleşip Beşiktaş'ı yeniden öne geçirdi. Bu hamle Siyah-Beyazlı ekibe özgüven de getirince orta alan üstünlüğü ve oyun kontrolü Beşiktaş'a geçti.
Özellikle Necip, Adriano ve Atiba'nın yükselen pas yüzdesi Siyah-Beyazlı ekip için istediğini sahaya yansıtma düşüncesini uygulamaya da geçirdi ama peş peşe gelen iki ucuz penaltı Beşiktaş'ın galibiyet hesaplarını alkış çekti diyebiliriz. İlk penaltıda sahanın en iyisi Fabri devleşirken ikinci uydurma penaltı malesef kalemize gol olarak geldi.
Burada Caner'e bir çift sözümüz var. Hakemin kolay düdük çaldığını biliyoruz. Öyleyse elini rakibinin omzuna tehlike bölgesine niye koyuyorsun. Adam o topu alsa ne olacak? Dedik ya bazen beklenmedik küçük bir hata başınıza büyük işler açabiliyor.
Her şeye rağmen deplasmanda verilen bu mücadele ve atılan 2 gol büyük başarıdır. Burada yazık olan verilen emek ve mücadelenin karşılığının alınmamasıdır. Ancak bunların hepsi Beşiktaş'a hiç kuşkusuz Şampiyonlar Ligi deneyimi olarak geri dönecektir. Topun iyi saklayan Aboubakar'ın Siyah-Beyazlı forma altında attığı ilk gol ise ona moral ve etki olarak geri dönecektir.
Kısacası Şenol Güneş ve öğrencileri akıllı oynadılar ama beklenmedik hakem yardımı ve minik minik hatalar sonucu galibiyetin uzağında kaldılar. Ancak futbolunda o adalet daha çok isteyenin ve çalışanın yanına gelir. Nitekim Quaresma'nın ortasında Aboubakar'ın kafasıyla gelen gol Beşiktaş'a belkide hayaline kavuşturdu.