FETÖ soruşturmalarında gizli tanık ifadelerinde geçen örgütün sivil ayağı buluşmaları, baz istasyonu analizi ile daha detaylı bir şekilde araştırılmaya başlandı. İlk örneği Mersin’de gerçekleşen ‘baz analizi’ ile, tanık ifadelerinde ismi geçen kişilerin aynı bölgelerde olup olmadığı cep telefonu sinyalleriyle tespit edildi.
KENAN BUTAKIN/İSTANBUL
Darbeci FETÖ’nün sivil ayağına ilişkin soruşturmalarda yeni bir teknik geliştirildi. Bu soruşturmalardan biri olan FETÖ’nün usulsüz dinlemelerine ilişkin Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tanık ifadeleri teknik analizlerle teyit edilmeye başlandı. KARAR’ın edindiği bilgilere göre, davada yargılanan 4 sanık hakkında ifade veren tanığın ifadeleri, cep telefonu sinyalleri baz alınıp araştırılmaya başlandı. Buna göre, avukat, iş adamı ve eski polislerden oluşan örgüt üyelerinin 2014 ve 2015 yıllarında belirli tarihlerde bir araya geldiğini anlatan tanığın ifadeleri için ‘baz analizi’ yapıldı. Emniyetin gerçekleştirdiği çalışma ile, A.İ.K, İ.A., K.K. ve İ.Ç. adlı sanıkların bir tıp merkezinde bir araya geldiği saptandı. Analizle, sanıkların cep telefonu sinyalleri izlenerek aynı bölgede bulunan baz istasyonlarından izleri saptandı. Mahkemenin talebiyle gerçekleştirilen teknik analizle yöntemiyle, örgütün 17-25 Aralık’tan sonra gerçekleştirdiği toplantılara ilişkin ifadeler teyit edilmeye başlandı. Bu yöntemin gizli tanık ve tanık ifadelerinde geçen isimler için kullanılacağı ve örgüt üyelerinin özellikle 2014-2015 yıllarında gerçekleştirdiği toplantı ve buluşmalarının saptanabileceği kaydedildi.
DARBECİLERE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin İstanbul’daki ‘ana darbe’ davasında, tutuklu 14 sanıktan 12’si ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, karar açıklandı. Mahkeme heyeti, sanıklar Ahmet Gümüş, Eyyüp Gürler, Sadık Cebeci, Nebi Gazneli, Müslüm Kaya, Şakir Çınar, Fethi Alpay, Fatih Karakaya, Özkan Aydoğdu, Mehmet Kapan, Murat Yanık ve Ömer Faruk Özköse’nin ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçundan ağırlaşmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
