Futbolcu Arda Turan ile şarkıcı Berkay Şahin arasında yaşanan kavga nedeniyle açılan davada, sanık Turan'ı 3 ayrı suçtan 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, verilen hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık-müşteki Berkay Şahin ve avukatı katıldı. Sanık-müşteki Arda Turan'ın gelmediği duruşmada avukatı hazır bulundu.
Son sözleri sorulmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık Berkay Şahin hakkında ''hakaret'' suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
2 YIL 8 AY 15 GÜN HAPİS
Mahkeme, sanık Arda Turan'ın ise ''cinsel taciz'' suçundan beraatine, ''ruhsatsız silah taşımak''tan 10 ay, ''korku kaygı veya panik yaratacak şekilde silahla ateş etmek''ten 10 ay ve ''kasten yaralama'' suçundan ise 1 yıl 15 gün olmak üzere toplam 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Sanık Turan'ın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamasını dikkate alan mahkeme, verilen cezaların ayrı ayrı hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasını da kararlaştırdı.
"ÖZELLİKLE TÜM GENÇLERDEN ÖZÜR DİLERİM"
Arda Turan davanın ardından sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı, "Tüm kamuoyunun malumu olan ve yargılaması devam eden dava bugün neticelendi. Öncelikle; yaşanan olaylarda üstüme atılan çirkin "sözlü taciz" iftirasını temizlemek niyetiyle o anda yaptığım anlık hatalardan dolayı, ailemden, kulübümden, dostlarımdan ve en önemlisi beni bu güne kadar örnek almış bütün genç kardeşlerimden tekrar özür dilerim. Bunu en samimi duygularımla söylüyorum. Bununla birlikte, bu aşamada bazı açıklamalar yapmanın da zorunluluğunu duyuyorum" dedi.
Arda Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bilinmesini isterim ki; insanoğlunun karşılaşacağı en zor durumlardan birinin, bir iftira karşısında, hem de böylesi ağır ve çirkin bir iftira karşısında haklılığını savunmaya çalışmak olduğunu tecrübe ettim. Adınıza ve ailenize iftira atarak çamur bulaştırmaktan başka bir şey düşünmeyenler karşısında gerçeği haykırmanın bazen yeterli ve ikna edici olamayacabileceğini yaşayarak gördüm. İlk gün ne söylediysem, bugün de aynısını söylemekle birlikte, bugün Türk adaleti de ilk gün söylediğimi, yaptığı yargılama ve verdiği hükümle bir kez daha tescil etmiş oldu. Ben, konuşulması bile beni rahatsız eden bu yargılama konusu 'sözlü taciz' suçunu işlemedim. İşlemem de mümkün değildir! Bugün itibariyle tüm kamuoyunu; bu iddiaların ortaya atıldığı günlerde söylenenleri, yapılan sözde haberleri ve mahkemeye dahi saygı duymayarak kendilerine uzatılan her mikrofonda devam eden yargılamayı etkilemeye yönelik beyanları verenleri hatırlamaya; bu olayı adeta kendilerini öne çıkarıcı bir reklam malzemesi olarak kullananların kimler olduğunu düşünmeye davet ediyorum. Allah'a şükürler olsun ki Türk adaleti bu ağır ithamların çirkin birer iftira olduğuna karar verdi. O dönemde bana bu iftirayı atanlara çanak tutanları, buna içten içe sevinenleri ve hatta dostundan şüphe edenleri kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Kendi vicdanlarında kendilerine karşı dileyecekleri özür, umarım ki bundan sonraki yaşamları için onurlu bir başlangıcın ilk adımı olur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen söylemek isterim ki: ben yine de insanlara, güzele ve iyiye olan inancımı hiç kaybetmedim. Bu olaylardan kendi adıma da dersler çıkardığım muhakkaktır. Bundan hareketle; çok çalışıp, mesleğimi en iyi şekilde yapıp her zaman yanımda olan ailemi, sevgili eşimi, kulübümü ve dostlarımı gururlandırmak en büyük amacım olacaktır. Son olarak söylemek istediğim şey; bu olayın manşeti; üstüme atılan bu iftiralardan dolayı yaptığım hatalardan aldığım cezalar değil, taciz suçlamasından beraat ettiğimdir. Başımı; kendi huzurundan başka bir yerde eğdirmeyen Allah'a şükürler olsun."
İSTANBUL/DHA