Para için insanlık öldürülebilir mi?

Şenol Kaluç

Yıllar önce eşimin kronik rahatsızlığı nedeniyle aylık periyodlarla bazı kan değerlerinin sürekli takibi gerekliydi. Altı üstü üç (3) tane tetkik. Devlet hastanelerinde bugünkü gibi sıra almak zor olduğu için bu tahlilleri parasıyla özelde yaptırıp doktoruna bildiriyor ve duruma göre tedavisine karar veriliyordu.

Ne yazık ki özel hastanelere her gidişimizde benzer bir tartışmanın içinde buluyorduk kendimizi. Durumu açıkça belirtmemize rağmen istenen tetkiklerin yanına illa 3-5 tetkik daha ekleniyor, istemediğimizi söylediğimizde de “o zaman bunları yapamayız” tepkisini alıyorduk.

Özel hastaneler üzerinden (ve başka şekillerde) halkın ve vergilerinin söğüşlenmesi çok yeni bir konu değil yani. Hoş bu durum sanmayın ki devlet ve üniversite hastanelerinde farklı. Bir dönem hastane tetkikleri için muayene olan çalışanlara formlar gelir ve yazılı tetkiklerin yapılıp yapılmadığı sorulurdu. Bu listelerde bazen o kadar çok şey olurdu ki beş dakikalık muayenede bu kadar çok şeyin yapılabilme ihtimali olmadığını bile bile çoğu kez onaylamak zorunda kalırdınız.

Rahmetlik babamın rahatsızlığı döneminde dünyaca tanınmış bir hastanemizden ameliyatı için bir tanıdık vasıtası ile görüştüğümde çıkarılan fatura karşısında şok olmuştum. Karşımdaki hanımefendi çok rahat bir şekilde ameliyat 3 saatten az sürerse ameliyat maliyetinin 180 bin TL olacağını, uzayan her saat için ekstra 50 bin hesaplamamızı ve yatış süresine bağlı olarak da gecelik en az 10 ila 15 bin arası fatura çıkacağını belirtmişti. Güya tüm bu rakamlar bize indirimli tarife imiş. Bu fiyatlar bugün için değil 10 yıl öncesine ait…

Yine daha önce kardeşimin rahatsızlığı sırasında takibini yapan dünyaca ünlü bir beyin cerrahımız asistanlar aracılığı ile bizimle bıçak parası pazarlığı yapmış ve varımız yoğumuz olan bir tane evimizi satıp gelmemizi istemişti. Takibini devlette yapmasına rağmen nedense ameliyatı o sırada Ankara’daki iki üç özel hastaneden birisinde yapacağını söylemişti.

Ak Parti döneminin ilk 10 yılında belki de en başarılı olduğu alan sağlık sektörü idi ama geldiğimiz noktada sağlık sektörü SOS veriyor.

Burada son olaydan dolayı sadece özel hastaneleri suçlamak aymazlık olur. Özel hastaneleri bu çeşit yollara iten sebepleri ve ahlaki çöküşümüzü de sorgulamamız gerekiyor. Sağlık sektöründe devletin özel hastaneleri şişirme faturalara ittiğini işin içinde olan herkes biliyor. Çünkü, devlet kendisine bildirilenler faturalardan hem önemli kesintiler yapıyor hem de hemen hiçbir zaman zamanında ödeme yapmıyor.
Burada iki taraflı bir suç var. Bir taraf hak edişleri tam vermezken diğer taraf kârdan zarar etmemek için faturaları şişirme yoluna sapıyor. Körler, sağırlar birbirini ağırlarken olan vatandaşa oluyor.
Denetim mekanizması doğru işlemediği için de işin ucunun son olayda olduğu gibi bebeklerin dahi hayatını hiçe saymaya kadar gidebildiğini dehşetle gördük.

Ama bu yeni bir şey değil maalesef.

Doktorlar başımızın tacı ama doktorların ahlaki seviyesinin içinde bulundukları toplumdan çok da farklı olduğunu düşünmek bir hata olur.

İşte bizim yanıldığımız nokta burada. Ahlaki sefilliğimiz öyle bir boyutta ki sizin boyacı mı doktor mu, amele mi avukat mı, kaportacı mı öğretmen mi, işportacı mı hakim mi olduğunuz fark etmiyor.
İşte mevcut normu bozan bir savcı, aslında hepimizin bir şekilde bildiği ama yetkili-etkili kimselerin görmezden geldiği bir duvardan bir tuğla çekti ve hepimiz altında kaldık.
Ortaya saçılan bu rezillik bize ders olur mu?

Sanmıyorum, çünkü yine her zamanki gibi bu olayda da herkes kendi mahallesinden karşı mahalleye kurşun atma derdinde. Çete üyelerinin hangi partili olduğu vs. ile o kadar çok ilgileniyoruz ki, ölenin insanlık olduğunu unutuyoruz.

Halimiz hal, yolumuz yol değilken bir değil yüz tuğla da çeksek maalesef kaderimizden hiçbir şey değişmeyecek.

NOT: Bu Hastaneler kapatılıp milyonlarca dolarlık ekipmanlar çürümeye terkedileceğine kamulaştırılmalı ve halkın hizmetine sunulmalıdır.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.