Gözlerimizin içi eskisi gibi ışıldamıyor, kahkahalarımız duyulmuyor. Gülmeyi unuttuk…
Hep bir bağırma, hep bir öfke, hep birileri öteki. Gri alanlarda göçüğün altında kalmış gibiyiz.
Karanlıktayız, karamsarız…
Şimdi böyle bir karmaşanın içinde kutuplaşmayı körükleyenden ziyade doğal olarak normalleşmeye çalışan daha dikkat çekebilir.
Konuyu şuraya getirmek isterim:
Bir önceki yazıda da belirttiğim üzere; “Özgür Özel’in iktidar partisinin tabanıyla normalleşiyorum demesini olumlu bulduğumu belirtmek isterim.”
Hatırlayalım…
Özellikle 2019 yerel seçimlerinde sahneye İmamoğlu ve Yavaş’ın çıkmasıyla başlayan ve sonrasında ‘helalleşme’ söylemiyle devam eden bir süreç yaşandı CHP’de.
Bir anlamda partide siyaset yapma usulleri değiştirilmeye çalışıldı. Bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu süreçteki katkısını belirtmeden olmaz sanırım.
O dönemde partide unutmayı öğrenme (unlearning) süreçlerinin devreye sokulduğunu belirtmiştim. Yalnız bu sürecin kolay bir süreç olmadığını, zamana ihtiyaç olduğunu ve sürecin tüm ekipler tarafından sahiplenilmesi gerektiğini söylemiştim.
Gelinen bu noktada o dönemde bu sahiplenme tam olarak yaşanmadı. Ama önemli bir eşik de geçilmiş oldu.
Tam olarak sahiplenilmesi için bu söylemin yukarıdan aşağıya yani liderden örgüte, oradan da tabana ulaşması ve içselleştirilmesi beklenir. O dönemde bu söylemin lider ve üst yönetim seviyesinde kaldığı, örgüte ve tabana pek inmediği söylenebilir.
Yerel seçimler sürecine geldiğimizde ise… Sahada örgütün de bu söylemleri yavaş yavaş içselleştirmeye başladığını gördüm. ‘Taban siyasetinin’ başarılı olmasının bir sebebi de bu olabilir. Kimseyi ayırmadan tüm seçmenlere seslenmek…
Açıkçası İmamoğlu, Yavaş başta olmak üzere diğer belediye başkanları da çoğunlukla bunu yaptı. Ve büyük de bir başarı geldi. Burada ekonominin kötü olması, adalet ve diğer konularda sıkıntıların yaşanması başarıyı getiren diğer faktörler olarak belirtilebilir. Yalnız burada ayrım yapmadan seçmenlere direkt olarak dokunmanın önemli olduğu düşüncesindeyim.
Daha da geriye gidersek küçük küçük adımlar olabilir yalnız özellikle 2019 yerel seçimleriyle başlayan, sonrasında helalleşme söylemiyle ete kemiğe bürünen bu sürecin yerel seçimlerde de devam ettiği söylenebilir.
Yerel seçimler sürecinde bu söylemin artık lider seviyesinden örgüte indiği, içselleştirilme sürecinin de başladığı belirtilebilir.
Ve geldik bugüne…
Bugün de Özgür Özel ne diyor?
‘İktidar partisinin tabanıyla normalleşiyorum’ diye belirtiyor. Bir anlamda 2019’dan bu yana adım adım gelen süreç akamete uğramadan devam ediyor.
Ayrıca düne göre bugün CHP’nin işi daha kolay. Zira klasik CHP seçmeni dışında kalan bazı seçmenlerle yerel seçim sürecinde ilk temas sağlandı.
Dolayısıyla artık taban siyaseti söyleminin daha da güçlendirilerek devam etmesi beklenir.
Şu anda en çok şikâyet edilen konuların başında ne geliyor?
Sorunlarla ilgili çözümün ortaya konmaması… O zaman anahtar kelime ‘çözüm’.
Belediyelerde vatandaşın sorunlarını çözme konusunda çok daha hassasiyet gösterilebilir. Karamsarlığın baskın olduğu bugünlerde küçük küçük çözümler olumlu anlamda büyük sonuçlar doğurabilir. Ve krizlerin arttığı bu dönemde savunmaya geçen seçmenin gönül kapıları yavaş yavaş açılabilir.