Kişi başı gelir 25 bin Dolar, ihracat 500 milyar Dolar, enflasyon yüzde 5, işsizlik yüzde 5 olacaktı. 15 seneye yakın süredir Türkiye’nin önünde değişmez bir hedef olarak tutulan 2022 hedeflerinin hiçbirisi gerçekleşmedi. Kişi başı gelir 9 bin Dolar, ihracat hedefin yarısında, işsizlik iki mislinden fazla, enflasyonu ise hiç sorma… Çok yakın bir zamana kadar hem Cumhurbaşkanı hem de iktidar sözcüleri 2023 hedeflerinden söz etmekten vazgeçmedi. 11. Kalkınma planı ve birkaç ekonomi programına göre bu hedefler zaten rafa kalkmış olmasına rağmen, hala varmış gibi davranmakta beis görmediler. Böyle davranmanın onlara zararı da olmadı. 2023 hedeflerinin tamamı yüzde yüzden fazla sapmasına rağmen bu kez 2053 hedefi koymanın zararı olmadığı gibi…
***
Bir de 2071 hedefleri var ama şimdilik dursun, düşman çatlatmanın da haddi hududu var. Plan ve disiplinimizle tanınan bir milletiz ama bu kadar titiz olduğumuzu belli etmememiz iyi olur.
Kendi kendimize, biraz da sessizce 2053’e bakalım…
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün bir kez daha Türkiye’nin 2053 hedeflerine yürüdüğünü söyledi. Buradan anlıyoruz ki 5 ay sonrası vadesi gelecek 2023 hedeflerinden 30 yıl kadar sapmış bulunuyoruz.
2053 hedeflerinin ne olduğu belli değil, kimse liste yapmıyor, rakam vermiyor ama biz yine de böyle bir vizyon varmış gibi; bu çağda 30 yıl sonrası için çalakalem hedef olabilirmiş gibi yapalım. 2023 hedeflerinin hiçbirini başaramayan ve hedef konusunda ehliyeti kalmamış bir kadronun 30 yıl daha istemesi ne kadar inandırıcı, buna da takılmayalım. Türkiye’nin bırakın 23’ü, 53’ü, 2013’ün bile gerisinde olduğunu ise hiç bilmiyormuş gibi yapalım. Yanlış, hayali ve gerçeklerden kopuk politikalarla ülkeyi krize sokmak yerine; memur gibi sabah 9 akşam 5 mesai yaparak yani ülkeyi doğal potansiyeline karışmadan yöneterek bile Türkiye’yi bugün 20 bin Dolar kişi başı gelir seviyesine çıkarmak mümkündü, bunu da unutalım.
Unutalım, Cumhurbaşkanı’nın istediği gibi 2053’e yelken açalım.
Bugünün dünyasında 30 yıl sonrası için hedef yazılabilir elbette… Ama kendiniz yazar kendiniz okursunuz. Bırakın 30 yılı, 5 yıllık hedeflerin bile fiyaskosu ortadayken size inanan varsa, hedefiniz varmış gibi davranabilirsiniz. Kime ne! Artık biliyoruz ki hedefin varlığı yeterli, tutması gerekmiyor. 10 seçim kazandıran ama hiçbir satırı gerçekleşmeyen 2023 hedefleri, mesela…
***
Bugünün sınai, ticari ve bilimsel gerçeklerinden zaten kopmuş bir kadroyla 30 yıl sonrası dünyanın ekonomik, bilimsel ve kültürel gerçeklerini hesaba katmadan plan kağıdının kapağını bile açamazsınız. Plan yapmak, bilgi, imkan, tecrübe, tutarlılık ve en başta da samimiyet ister. Ortada hangisi var acaba? 5, 10, 20, 30 yıl sonrasının yapay zeka, tıp, sanayi, ulaşım, turizm ve dijitalleşmesine dair fikri olan var mı? Fikri olanlarla temas edebilen var mı?
Bizim planımız var da başkalarının planları nedir? Yani, kime göre neye göre plan? Kendi kendimize tafra yapma planı mı yoksa küresel rekabet düşünüyor muyuz? Bütün dünya alıp başını giderken, biz kuru ekmeğe muhtaç kalmayınca dosta düşmana korku saldığımızı mı zannediyoruz?
2053 planında ne var bilmiyoruz, muhtemelen bilemeyeceğiz de. Çünkü milli gelir artacak, enflasyon, işsizlik düşecek desen kimse ciddiye almaz. Hukuk, demokrasi, eğitimi, kültür vesaire desen zaten kimse inanmaz. Detay vermek sakıncalı. Böyle belli belirsiz götürmek ve sanki başka planlar tutmuş da yeni bir hedefe yelken açıyormuş gibi yapmak en iyisi…
İtirazı olan da 1 Ocak 2053’e karar sussun, hedefler tutmazsa konuşsun!