Brüksel’de yaşanan bombalı terör saldırıları sonrası yine ‘yok artık’ diyebileceğim bir tartışmanın içine girdik. Acılarımızı karşılaştırma yaparak ve acılarımıza destek verilmemesi üzerinden bir tartışma gündemi yarattık.
Meseleyi üç bombalı saldırı sonrasında hayatını kaybeden kadın ve çoluk çocuktan uzaklaştırarak “terörist çadır”a yönelttik. Türkiye’de PKK’nın bombalı saldırılar düzenlemesi sonrasında, Belçika’nın bizim acımızı anlamadığı ve o terörist çadırın meydana nasıl kurdurduğu tartışıldı. Hatta Sayın Başbakan’ın Brüksel gezisi öncesinde bu terörist çadır siyasi bir krize bile yol açtı. Başbakan’ın uçağı bu çadır kalkmadan Brüksel yolculuğuna başlamadı.
Evet, aslında sorun bu terörist çadırdan daha büyük. Başta Belçika olmak üzere birçok AB ülkesinin terör örgütleri ile etkin olarak mücadele etmediğini biliyoruz. Bu yapılan hatalı davranışlarını ülke olarak kabul etmemiz de gerekmiyor. Fakat Belçika bize dönüp bazı sorular sorsaydı acaba biz ne cevap verirdik. Hadi sormaya başlasınlar.
****
Siz ülkemizdeki PKK çadırına kafayı taktınız;
- Peki sizin ülkenizde bombalı saldırı olduktan sonra taziye çadırı altında intihar saldırganı teröristi kahramanlaştırırken acaba ne yaptınız?
- Bizim ülkemizde bazı milletvekillerini PKK terör örgütüne destek vermekle suçlarken siz acaba kendi ülkenizde bununla ilgili ne yaptınız? Kendi Meclis’inizde bütün siyasi partilerin katılımı ile terör olaylarını lanetleyen bir bildiri çıkarabildiniz mi?
- Terör örgütü konusunda kafamızın karışık olduğunu söylüyorsunuz, peki sizin ülkenizde Pe Ke Ke mi desek Pe Ka Ka mı desek tartışmasının ötesine geçebildiniz mi? Ülkenizde PKK’yı terör örgütü olarak görmeyen kaç kişi var?
****
- Bizim ülkemizde PKK için terörist demediğimizi, ayrılıkçı Kürt savaşcı dediğimizi konuşuyorsunuz. Peki ülkenizde aynı acıyı paylaşan bir toplum olmanıza rağmen gazetelerinizdeki başlıkların bir kısmında hala fail kısmının boş bırakıldığını görmüyor musunuz? (Ankara’da bombalı saldırı oldu vb.)
- Bize sizin acınızı anlamadığımızı ve gerekli tepkiyi vermediğimizi söylüyorsunuz. Peki siz olaylardan bir gün sonra meydanlarda halay çekmediniz mi? Televizyon programlarınızda eğlence programlarına devam etmediniz mi?
- PKK konusunda ne yapacağımıza karar veremediğimizi söylüyorsunuz? Peki birçok siyasi parti olarak sizin kafanız karışık değil mi? Terör liderine bir ara ağır hakaretler ederken sonra sayın düzeyinde konuşmalara gelmediniz mi?
- Bize çok kızdığınızı biliyoruz ama son bir soru daha sormak istiyoruz. Sosyal medya üzerinden ve gerçek hayat üzerinden sizleri takip etmeye çalışırken farklı bir durumla karşılaşıyoruz. Birinizin teröristinin ismi gerilla oluyor, diğerinin ismi cihatçı, kiminin ise devrim savaşcısı... Sizce ülke olarak terörizm konusunda ortak bir kararınız var mı?
****
Açıkcası adamlar yine kibar da en acılı günlerimizde bu şekilde sorular sorarak bizi üzmüyorlar. Yine bizim kaldırmadığımız çadırlar dururken Brüksel’deki çadırı geçici olsa da kaldırıyorlar.
Aslında bir dostumuz çıksa da bize bir acı konuşma yapsa. Başkasına kızdığımız konularda aslında bizlerin de ne kadar yanlış yaptığımızı yüzümüze vursa. Keşke birisi çıkıp dostumuz olarak bizi üzeceğini bildiği halde ağır konuşsa . Birisi çıksa;
Arkadaş siz ne yapıyorsunuz dese...