Hedef İmamoğlu mu?

Figen Çalıkuşu

Yaygın kanaat İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan bir siyasal senaryoya doğru yüründüğü… Çünkü Erdoğan etkili bir muhalefet ve karşında etkili bir rakip istemiyor.

Yapılan her şeyin tek bir amacı var, iktidardan gitmemek.

CHP’li belediyeleri hedef alan operasyonların amacı da “Temiz Türkiye” değil elbette…

Keşke öyle olsaydı.

Bakın, 12 yıldır Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün açıkladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye’nin skoru sürekli geriliyor.

2022’de 36 puan ile 101. sırada iken, geçen yıl bu zamanlar açıklanan 2023 yılı endeksinde 34 puanla, 180 ülke arasında 115.sıraya yerleştik.

Zambiya ve Gambiya’nın gerisine düştük.

Oysa Türkiye’nin skoru 2013’te 50 puan ile zirve yapmıştı.

Yıllardır devam eden bu düşüşün sebebi CHP’li belediyeler mi?

Uluslararası Şeffaflık Örgütü değerlendirmesinde CHP’li belediyeler yok.

Örgütün Türkiye’ye verdiği tavsiyeler ise şöyle:

“Yolsuzluğu kontrol altına alabilmek için ülke yönetiminde denge ve denetleme mekanizmaları güçlendirilmeli ve yargı erki hızlı bir şekilde bağımsız ve tarafsız bir yapıya kavuşturulmalıdır. Türkiye, uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeli; Avrupa Birliği’ne katılım sürecine hızlı bir şekilde geri dönmeli; demokratik ilke ve değerleri hızla aşındıran uygulamalara son verilmelidir. **”

Yolsuzluk endeksindeki bu serbest düşüş, Avrupa Birliği katılım sürecinden kopuş ile doğrudan bağlantılı.

Siyasetin topyekûn kirlenmesinin özünde ise düzgün bir kamu ihale yasası olmaması yatıyor… Ya da tersten söylersek, siyaset kamu alımları nedeniyle kirleniyor, şaibeli işlere bulanıyor.

Siyaset, siyaseti finanse edenlere borcunu kamu ihaleleriyle ödüyor.

Bunun en çarpıcı ve somut kanıtı, AB Başkanlığı resmî sitesindeki skandal olarak nitelenebilecek belgede görülüyor.

Sitede “AB’ye katılım için ulusal eylem planı” dökümü var… AB tam üyeliği için görüşme yapılacak fasılların listesi.

Türkiye nasıl bir devlet ki dökümü yapılan 32 başlığın sıralamasında 4’ten 6’ya atlıyor… 5 kayıp.

Hem de 2019 yılından beri.

Peki, kayıp olan 5. Madde hangi dosyayı kapsıyor?

Kamu alımlarını.

AB standartlarında bir ihale yasası tüm yolsuzlukların önünü tıkıyor. O nedenle adının bile anılması istenmiyor.

Her şey siyasi bir dalavere.

Beşiktaş Belediyesi’ndeki gelişmeler de bunu doğrulamıyor mu?

Esenyurt Belediyesinde soruşturma konusu terör örgütü faaliyeti iddiası idi. Şimdi hem Esenyurt Belediyesi hem Beşiktaş Belediyesi için ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, haksız mal edinme gibi yolsuzluk iddiaları ile yeni bir soruşturma başlatıldı.

46 kişinin dahil olduğu bu soruşturmada bir de suç örgütü lideri olduğu söylenen Diyarbakırlı Aziz İhsan Aktaş isimli bir kişi var.

Bu kişinin Bilginay isimli şirketinin web sayfasına girdiğinizde “kurumsal” başlığı altındaki açıklama şöyle:

“2007 yılında kurulan firmamız, kurulduğu günden bu yana bütün Kamu İdarelerine hizmet verecek alt yapısını oluşturup Türkiye’nin hemen her ilinde hizmet vermeye devam etmektedir. **”

Öyle de olmuş gerçekten, Türkiye’nin her yerinden çoğunlukla resmi kurum, hastaneler ve belediyelerden yıllardır ihale alıyor.

Benim dikkatimi öncelikle Yargıtay ve TBMM çekti.

Yargıtay’da temizlik ihalesini almış. TBMM’de ise “eğitim ve sosyal tesis hizmet personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” ihalesini almış. TBMM’ye personel vermiş "suç örgütü lideri” iddiası ile soruşturması bulunan kişi.

2007 yılından 2025 yılınaSuç örgütü lideri olduğu iddia edilen kişi tam 18 yıl kamu kurumlarından AKP iktidarında ihale almış.

Acaba hangi usulle almış bu ihaleleri?

Gelişmelere bu açıdan bakınca sorular çoğalıyor.

Kürt Barışı denerek başlanan bu yeni dönemde her bir yandan ihale alan bir Diyarbakırlı iş adamı üzerinden sadece İstanbul’un en önemli ilçelerinden birinde “yolsuzluk” operasyonu yapmak neyin nesi?

Devletteki diğer faaliyetler “ihale”, muhalefet kanadındakiler “yolsuz” mu?

Ve bütün yollar sonunda Ekrem İmamoğlu’nun muhtemel adaylığını tırpanlamaya çıkmıyor mu?

Tek hedef erkene alınacak seçimlerde rakip bırakmamak ve siyasal iktidarın devamını her şeye rağmen sağlamak.

Bunaltan, bezginlik veren, yoran dönme dolaplar.

Dolapları döndüre döndüre kendi başları da döndü… Bu kadar saçmalamaları ondan.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (21)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.