2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “bu ahlaki yapı, bu siyasal duruşla, bu bakış açısıyla artık AK Partide siyaset yapma şansım kalmadı, bana müsaade edin” diyerek AK Parti’den ayrıldığını söyleyen ve “kire, yolsuzluğa, rüşvete” bulaşmadığını bildiği AK Partili isimlere de ekranlardan “o kirli yapıdan kendinizi kurtarın” çağrılarında bulunan Gelecek Partili Selim Temurci…
Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz’a verdiği röportajda, partisinin 31 Mart yerel seçimlerinde İBB adaylık teklifini, AK Partili seçmenlerle karşı karşıya gelmemek, AK Partiye kaybettiren olmamak için kabul etmediğini, seçimlerde de Murat Kurum’u destekleyeceğini söylemiş.
Güzel güzel de durumu anlatıyor, efendim durum şöyleymiş: İstanbul’da yüzde bir oy aldın. Kimden alırsınmış o oyu? AK Partiye yakın insanlardan. Bu durumda AK Parti seçimi kaybedermiş!
Selim Temurci Ekrem İmamoğlu’na karşı Murat Kurum’un kaybetmesini istemiyormuş!
Hatta bu düşüncesinde yalnız değilmiş, “birçok arkadaşı da” kendisi gibi düşünüyormuş, seçimlerde Ekrem İmamoğlu’na değil Murat Kurum’a oy vereceklermiş!
Zaten CHP ile iş tutmak da doğru değilmiş, bu konu da eleştirilerini sunmuş partisine, genel başkanına!
Atalarımızın deyimiyle Gelecek Partili Temurci “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirtiyor.
Bu durumda kendi ifadeleriyle “Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde arkadaşlarıyla birlikte anahtar teslim olarak Gelecek Partisi’ni kuran” Selim Temurci öncelikli olarak şu soruyu sormak hakkımız:Mademki AK Partili seçmenle karşı karşıya gelmek istemiyordunuz, AK Partinin yüzde bir oy kaybını bile sorun yapacaktınız neden AK Partiden ayrıldınız da Gelecek Partisi’ni kurdunuz?
AK Partide kalmaya devam etseydiniz daha doğru olmaz mıydı?
Mademki CHP ile işbirliği yapılmasına karşıydınız, doğru bulmuyordunuz dokuz ay önce CHP listesinden Meclise neden girdiniz?
Mademki Ekrem İmamoğlu sandıkta oy verebileceğiniz bir siyasetçi değil, neden 14 Mayıs seçimlerinde sizin milletvekili seçilebilmeniz için, sizler için seçmenden oy istemesine müsaade ettiniz? Sonuçta bugün milletvekiliyseniz sizin üzerinizde azıcık da olsa hakkı, hukuku var değil mi?
Bütün bunları 9 ay önce hiç sorun etmediniz?
Sayın Temurci bu davranışınız, yaklaşımınız etik mi?
İki yıldır AK Partiye içeriden bir isim olarak en sert eleştirileri yapan isimlerin başında geldiniz, açıklamalarınıza sadece birkaç örnek:
“Biz mazluma zulmeden herhangi bir siyasi anlayışın tarafında olabilir miyiz? Samimiyetle söylüyorum, bizim tanıdığımız Recep Tayyip Erdoğan 2001’de partiyi kurduğumuz Recep Tayyip Erdoğan olsa ve bizim yaşadıklarımızı hissetseydi şu anda Gelecek Partisi diye bir parti olmazdı. AK Parti AK Parti olma vasfını kaybettiğinde itirazlarımızı yaptık. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun olduğu, ülkede demokrasinin her geçen gün kan kaybettiği bir yerde biz 2001’de kurduğumuz o partinin ortadan kalktığını gördüğümüzde önce kendi evimizin içinde bağırdık, ev yanıyor dedik, hadi bu evi kurtaralım dedik..” (21 Ocak 2020)
“AK Partide siyaset yapan, ahlakına inandığım dostlarıma artık uyanın ve o kirli yerde durmayın diye sesleniyorum. AK Parti sadece kendini batırmıyor. AK Parti bizim bu topraklarda yüzlerce yıldır değer dediğimiz ne varsa onları alıp götürdü. Bugün gençlerimiz bizim manevi değerlerimizi sorguluyorsa bunun sebebi, AK Partinin bu ülkede 20 yıldır maddi ve manevi değerlerimizi yıpratmasının, kurduğu ahlaksız ve adaletsiz bir düzenin neticesidir. Bunları gördüğü için sorguluyor. Beklendim şu, sadece mevcut milletvekillerinden değil, AK Partiyi birlikte kurduğumuz, birlikte büyüttüğümüz, AK Partinin kurulduğu dönemdeki programından sapmayı gören arkadaşlarımızın Tayyip beye bir dakika demesi. Oradaki harama ve yolsuzluğa, rüşvete bulaşmamış arkadaşlarımızdan, o batmakta olan, kirli yapıdan kendilerini kurtarmalarını umut ediyorum.” (23 Ekim 2022)
“Bu ülkede bir pelikan gerçeği var. Pelikan Terör Örgütü var, yargıyı göreve çağırıyorum, bu örgüt mutlaka araştırılmalı, Türkiye bu pisliklerden temizlenmeli. Bu yapıyı kim finansa ediyor, kim kurdurdu, ismini kim verdi ortaya çıkmalı. Şu anda ülkenin siyasetinde, medyasında, iş dünyasında, bürokrasisinde çok güçlü bir hale geldi.” (10 Temmuz 2020)
AK Parti değişti mi, düzeldi mi? Yeniden eski AK Parti olma vasfına mı kavuştu?
Kirli yapı temizlendi mi? Erdoğan 2001 yılındaki Erdoğan oldu mu?
Ülkedeki hukuksuzluk, adaletsizlik son buldu mu?
Ne değişti?
Hukuksuzluğun, adaletsizliğin müsebbibi olan bir siyasi yapının içinde yer alan bir ismi, o siyasi partinin adayını desteklemek etik midir, ahlaki midir, ilkesel midir, vicdani midir Sayın Temurci?
2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “bu ahlaki yapı, bu siyasal duruşla, bu bakış açısıyla artık AK Partide siyaset yapma şansım kalmadı” diyerek ayrıldığınızı söylediğiniz partinin adayını destekleyeceğinizi söyleyerek kendiniz nasıl yaman bir çelişkinin, nasıl bir devasa tutarsızlığın içine düşürdüğünüzün mısınız?
Selim Temurci ve Gelecek Partisinin içindeki isimlerini bilmediğimiz “birçok arkadaşı” dokuz ay önce aynı hassasiyeti göstermiş olsalardı, mesela bugün nasıl partisinin İBB adaylık teklifini reddedebiliyorsa, dokuz ay önce de CHP listesinden milletvekili olmayı reddetmiş olsaydılar… Bugün çıkıp sandıkta elinin Ekrem İmamoğlu’na gitmeyeceğini söyleyebilir, CHP ile iş tutmanın yanlış olduğunu anlatabilirdi.