Seçim bitti, yalanları bitmedi...
Türkiye gazetesi, devlete karşı slogan atmayı suçlaştırmış.Terör sayıyor. "Mesele Gazze değil", iktidarı devirmekmiş.
İsrail'e yaptırım uygulamayan iktidarlar, Batı'da protesto edilince burada mest olup alkışlayanlara bakın siz!
Cumburbaşkanı Erdoğan bile devletin layüs'el yani sorgulanamaz ve eleştirilemez olmadığını kaç kez söyledi.
İktidara yardımcı medya ise başımıza bir devletçi kesildi ki sormayın. Devleti yönetenlerin her yaptığını doğru sanan, devletten fazla devletçi bir kafayla karşı karşıyayız.
Devleti protesto, ancak teröristlerin işleyeceği bir suçmuş. Affedersiniz ama İsrail'le kesilmeyen ticaret için kimi protesto edecekti millet, muhalefeti mi?
"Başörtülü figürler de kullanıldı" yazıyor.
Taksim'deki eylemde ters kelepçeyle gözaltına alınan başörtülüler, Mavi Marmara şehidinin kızları! Mossad ajanı provokatör, diye karalananlar da 28 Şubat mağduru bacılar çıkmasın mı!
Şimdi, bu da değilse mesele daha ne kadar Gazze olabilir; bal gibi de o işte.
Yeni Şafak'a bakıyorsunuz, İsrail'e neler satıldığını adı gibi bilmiyor sanki. "İsrail ile ticaret kesilsin, peki ya Filistin'le" diyor.
Filistin’in marketlerinde Türk ürünleri görüntülenmiş. İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret üzerinden yapılan eleştiri ve algılara en güzel cevap da buymuş. Bakın siz...
"Türkiye'den Filistin'e giden ürünler, İsrail gümrüğünden geçmek zorunda"ymış. Duydunuz mu!
Anadolu Ajansı da seferber olmuş, aynı habere çalışıyor. "Filistin'le yapılan ticaret, İsrail olarak görünüyor"muş.
Ee, yani askerleri için termal içlik, sportif ve av amaçlı silahlarla mühimmat, çelik ve bor filan satmıyor muyuz İsrail'e gerçekte? TÜİK verilerinde gördüklerimizin hepsi aslında Filistin'e mi gidiyor? Filistin marketlerinde onlar da var mı?
Allah'tan korkmasa bari kuldan utanır, sıkılır insan. Kimi kandırıyoruz yahu, bu nasıl bir aldatmaca!
Hani Lozan palavraları vardı; güya Lozan yüzyıllıktı ve elimizi, kolumuzu bağlıyordu. Fakat süresi dolunca sona erecekti ve bor madenlerimizi çıkarabilecektik ya.. Meğer İsrail'e bor ürünü de satıyormuşuz, üstelik Varlık Fonu'na bağlı, kamuya ait bir maden şirketi satıyormuş. Suçlusu Lozan mı, onun da mı iktidarla ilgisi yok, özel sektör mü yapıyor?
İsrail'e yaptırım uygulamayan devletler, Batı'da protesto edilebiliyor. Peki ya Türkiye? Bizde de protesto edilebiliyor mu?
Daha ne konuşuyorsunuz...
Ramazan dolayısıyla TV dizisindeki pavyon dahi kapanmışken ara verilmeyen şu Gazze yalanları yok mu, mübârek gün beni benden alıyor.
Yeni Akit'e göre "dua ve boykot en büyük silahımız". "Katil İsrail"e Allah kahretsin, demekten başka ne gelebilir ki elimizden, tabii ya!
Bir de Batı'ya demediklerini bırakmıyorlar. İsrail'e, Türkiye ne yaptı da ikiyüzlü Batı yapmadı birader? Yine de Batı ahlâksız oluyorsa sizi ahlâklı yapan nedir?
-----------
AKŞENER'İ ANLAMA KILAVUZU ŞART
İYİ Parti, 27 Nisan'da olağanüstü kurultayını topluyor. Kararın alındığı toplantıda Akşener, seçmenden havet aldıklarını söylemiş. Ne evet ne hayır, kırmızı değil sarı kart.
Oysa 2028 genel seçimlerinde kazanmak için, 31 Mart yerel seçimlerinde kaybetmeyi göze almışlardı. Daha büyük kazanmak için yenileceklerdi. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer stratejisi izliyorlardı.
Yarın evet almak için bugün seçmenden hayır beklemiyor muydu? Başarısız olurlarsa başarı saymayacak mıydı? Nasıl oldu da havet'i başarı görüyor şimdi Akşener?
Ve yarı yarıya başarılı oldularsa ne demeye liderlikten çekiliyor, kurultayda niye aday değil?
Dedim ya, Akşener'i anlamak için bir kılavuz şart.