Acından değil kahrından ölürmüş ya insan... Kuzey Kore'den bunu doğrulayan haberler geliyor.
Ülkenin dünya lideri Kim Jong Un, bu kez intiharı yasaklayan gizli emriyle gündemde.
Attila İlhan'ın "Ölmek Yasak" şiirinden farklı...
Vatandaşlarına, bir kere doğmuş bulundukları için ölmeyi yasaklamıyor Kim.
Vatandaşları, yoksulluk ve açlığa daha fazla katlanamayıp düzene isyan olarak hayatlarına son verdiğinden yasaklıyor.
Bu, bir suç eylemiymiş. İntiharları önleyemeyen yerel yetkileri de suç ortağı sayacakmış.
Haber, Radio Free Asia’dan çıktı. Güney Kore istihbaratına dayandırılıyor.
Kuzey Kore, zaten yüksek intihar oranlarıyla biliniyordu. Ama mayısta daha da patlamış. Önceki yıla göre yüzde 40'larda bir artışla...
Halkının kurtarıcı lideri Kim, intihara bundan yasak getirmiş.
Ancak halkının, yaşama seçeneği de yok. Ölmeme emrine uymak için, en fazla sayımda varmış gibi yapabilirler.
İsterlerse Oscar Wilde'ın tarifiyle yaşamayı, var olmaktan ibaret zannedebilirler. Rejime karşı gelmeyip yoklamada yok yazılmasınlar, yeter.
Tabii bir de liderlerinin iyi beslenmesi için dua etmeleri gerek. Kim'i zayıflamış gördüklerinde içleri parçalanmalı. Bunu da devlet TV'sinin uzattığı mikrofona söylemeli, ülkesi için yaptığı fedakârlıkar karşısında üzüntüye ve gözyaşlarına boğulduklarını saklamamalılar.
2021'de Kuzey Koreliler, liderlerinin kilo kaybetmiş bir görüntüsünü izleyip lidere bağlılık görevini layıkıyla sergilemişti.
Korse taktiği miydi, Kim gerçekten mi kilo vermişti; hâlâ sır. Fakat 140 kiloya geri döndüğü için tanrıya şükrediyor şimdi halkı.
Maşallah, halkını zayıflatırken kendi gürbüz kalmayı başaran Venezuela lideri Maduro gibi o da. Neyse ki kendine iyi bakıyor, halkını kendisi için endişelendirmiyor.
Ve sanmayın ki dönüp halkına hiç bakmıyor! O kadar düşünüyor ki yatağa aç giren insanlarını... Ölmeme emrinden önce de siyah kuğuları yemeği emretmişti onlara. Sağlığa çok faydalı diye.
Ayrıca dünya, onu da bulamayıp açlıktan kırılırken Kuzey Koreliler, bir tas pirinç lapasına talim edecek kadar şanslılar. Bunun, büyük lider Kim sayesinde mümkün olduğuna inanıp daha da mutlu oluyorlar. İnandırmak için hiçbir masraf esirgenmiyor haliyle.
Kapalı devre TV'leri ne diyorsa o; Kim'e her şeylerini borçlular, gerisi yalan...
Halkının derdiyle dertlenen Kim, sağ olsun. Böyle kurtarıcıları varken sırtları yere mi gelir?
Emperyalizmin aşağılık yalanlarına maruz kalmamaları için tedbirler de alıyor üstelik.
Kafa bulandıran kaçak DVD tedarikçilerine, idam cezası getirmişti. Vatana ihanet suçuydu.
Korsan yayın izleyenler, iki saati geçmediklerinde bir, geçtiklerinde üç yıl çalışma kampına gönderiliyordu. Bu korkunç suçun cezasını da 15 yıla çıkarmıştı.
Hayır, elbette dünya gerçeklerini halktan saklamak için değil. Olur mu öyle şey. Toplumun ve gençliğin ahlâkını bozulmaktan, yabancı kültürlerin yozlaştırmasından korumak için hepsi.
İnanmayan; “Kim Jong-Un neden argoya, kota ve yabancı filmlere savaş açıyor” başlıklı, 7 Haziran 2021 tarihli BBC haberine baksın.
Kim'in, acımasız hayat şartlarına halkı ezdiren kendi memurlarını nasıl azarladığını da 2021 tarihli Reuters haberinden okuyabilirsiniz.
Çünkü BM raporlarına göre ülkede milyonlar, yiyecek ekmek bulamıyor; açlıktan ölümler kapıdaydı.
Açlık ve sefalet içinde sürünen insanı; dünyada durum daha kötüyken aslında kendi karnının tok, sırtının da pek olduğuna ne kadar inandırabilirsiniz!
Varacağınız yer; nankörlere, ikinci bir emre kadar ölmeyi yasaklamaktır işte.