Siyasette bahar havası eser mi?

Akif Beki

Muhalefetten başlayalım...

Mağlubiyetin hazmı zordur, ikinci gelen aday Muharrem İnce yine de yenilgiyi kabul etme olgunluğunu gösteriyorsa...

Erdoğan’ın açık galibiyetini tanımayarak sokağa çıkalım demenin demokrasi olmadığını söylüyorsa...

Seçimi kaybettiği gerçeğiyle barışıyor, taraftarlarnı da yatıştırıyor, bununla barışık yaşamaya alıştırıyorsa...

CHP’nin, tecelli eden iradeyle zıtlaşma huylarını terk ediyor, sandıkla kavga etmiyor, kavga taleplerini de reddediyorsa...

Hatta sonuçlara ilk toplu tepkisinde Erdoğan’dan herkesin cumhurbaşkanı olmasını istiyorsa...

Neden olmasın; centilmenliğe yer vardır, geri çevrilmeyecek bir eldir, uzattığı el niye sıkılmasın!

***

İktidar tavrına baktığımızda da peşin karamsarlığa yol açacak, kaybedenlerin hayatını karartacak, dünyasını başına yıkacak, karalar bağlatacak bir zafer sarhoşluğu yok.

Büyük zaferleri taşımak kolay değildir, kaçıncıdır açık ara kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan yine de sonucu vakarla karşılıyorsa...

‘Kampanya döneminde yaşananlar kampanya döneminde kalır’ felsefesiyle hareket ediyorsa...

Seçim kazanmayı, kaybeden taraftan acısı çıkarılacak bir mücadele olarak takdim etmiyorsa...

“Bu seçimin galibi 81 milyon vatandaşımızın her bir ferdidir” diyor, kimseyi dışlamama, ötekileştirmeme mesajı veriyorsa...

Çoğunluğun desteğini, omuzlarına yüklenen ayrımsız hizmet sorumluluğu olarak hissediyorsa...

Demokrasi ve özgürlüklerin alanını genişletme vaadini, zafer konuşmasında yineliyorsa...

“Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı da aldık. Önümüzdeki dönem, milletimizin karşısına tüm bu eksiklerimizi tamamlayarak çıkacağımızdan emin olun” ifadelerini kullanıyorsa...

Özeleştiri yapma ve ders çıkarma ödevini, sadece kaybedenlere bırakmıyorsa...

Yeni bir sayfa neden açılmasın, haydi haydi mümkün.

Üstüne; seçimin en sürpriz kazananı Bahçeli’nin, milletin kilit parti yaparak kendilerine Meclis’te denge ve denetleme görevi verdiği sözünü de ekleyin.

Yine, seçimin en sürpriz hayal kırıklığına rağmen Karamollaoğlu’nun “Milletin tercihine saygı duyulur” mesajını da ilave edin...

Endişeye mahal, kucaklaşmaya mani bir hazımsızlık ve geçimsizlik yok ortada.

Türkiye pekala normalleşebilir, seçim kırgınlıklarını geride bırakmaya ortam müsait, hasarı onarmaya psikoloji hazır.

***

Seçmenin, kaybedenle kazanan arasında kurduğu şu dengeye şapka çıkarılmaz mı?

‘Yüz seksen kere de olsa tekrarlamak iyidir’ anlamındaki ‘Ettekraru ahsen, velev kane yüz seksen’ tekerlemesi kazandı...

Fakat ‘Acı da olsa hakikati söyle’ anlamındaki ‘Kulil hakka velev kane murra’ da kaybetmedi.

İkisi için de dünyanın sonu değil. Aksine, yeni bir başlangıç zamanı.

Sıra, seçim yorgunluklarını bir an önce üzerimizden atmakta, birbirimiz yerine önümüzdeki ortak sorunlarla uğraşmaya başlamakta.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (46)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.