Huzurevlerine vuran enflasyon kaç?

Akif Beki

Yapay, zorlama teğmenler tartışmasından başımızı kaldırıp huzurevlerimizde durum ne, bir an için yaşlılarımızın gerçek gündemine bakalım mı?

Gazete Duvar’ın haberi...
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 29 Ağustos tarihli bir yazıyla huzurevi ücretlerini güncellemiş.
Tüm huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerini bağlıyor, hepsine gönderilmiş.

Yaşlı bakımında artan maliyetler gerekçe gösterilerek eylülden itibaren zamlı tarifeye geçilmesi isteniyor.
Şimdi sıkı durun, zam oranlarını söylüyorum:

Tek kişilik oda fiyatı, 3 bin 551 liradan 10 bin 652 liraya...

Çift kişilik odada, kişi başı 3 bin 110 liradan 9 bin 331 liraya çıkarılmış.

Huzurevlerinde birlikte kalan eşler var. 4 bin 834 lira ödüyorlardı. Onların kaldığı süit oda fiyatına ise yüzde 260 oranında zam konmuş. 3 buçuk katına gelmiş. Yeni fiyatı, 17 bin 336 lira.

Çift kişilik süit odanın tek kişi ücreti de aylık 4 bin 437 lirayken 13 bin 309 liraya artırılmış.

Yani huzurevlerine yansıyan enflasyon, yüzde bilmem kaç yüzleri buluyor.

Yaşlılar, düşkünler varsa bir kuru emekli maaşıyla bu fiyatların altından nasıl kalkacak?

Huzurevlerini vuran enflasyon, TÜİK’in dediğine benzemiyor.

Muhtaç yaşlılarımız; bakımı, beslenmeyi bırakın, artık barınma sorunuyla karşı karşıya kalacaklar.

Peki gencimiz, yaşlımız niye böyle yoksullaştı? Onu da hatırlayalım.

Haziran 2022’de Bakan Nebati, “enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik” buyurmuştu.

Önceki günse Cumhurbaşkanı Erdoğan, «Türkiye enflasyonu düşürerek büyüyecek» diye noktayı koydu.

“Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak”mış.

Cumhurbaşkanı’nın son görüşünden anlıyorsunuz ki, enflasyonu büyüterek büyünmezmiş.

Tekrar edeyim, hani enflasyonla birlikte büyüyeceğimiz söyleniyordu ya.. Şimdi de bize, enflasyonu düşürerek büyüyeceğimiz söyleniyor.

Demektir ki ısrar ve inatla uygulanan enflasyonla büyüme modeli, dibine kadar yanlış. Kabul edilmiş oluyor.

E arkadaş; uyarılara baştan kulak asılsa, uyaranlar mandacı ve tetikçi olmakla suçlanmasa gencimiz, yaşlımız bu hâlde olur muydu?

Huzurevlerinde bile huzur kalmadı, ülke göz göre göre dara düştü. Neyin bedelini ödüyoruz, ekonomik bağımsızlık savaşının mı? Hadi onu da anlatsınlar.

NARİN'İ ÖLDÜRENİN PARTİSİYLE İLGİLENEN AHLAKSIZLIK

Siyasi iktidar mücadelesinin bizde hangi raddeye vardığını sorarlarsa çirkefliğini göstermeye şu kadarı yeter...

Partizan troller; 8 yaşındaki bir çocuğu katleden vahşeti, siyasi karşıtlarına mâl etmek için seferber oldu!
Narin’in köyü Hüda-Par’lı mı, DEM’li mi; ailesi kime oy verdi, katil şüphelisi amca hangi partiye çalıştı; onu ispat peşindeler.

Cinayet sebebinin siyasetle, kâtilin partisiyle ne alâkası varsa!

Üstelik köyden son genel seçimde İYİ Parti, son yerel seçimde de AK Parti birinci çıkmış. Her partiye oy veren olmuş.

Sırf siyasi karşıtını karalamak uğruna yalan, çarpıtma, manipülasyon gırla...

Hunhar bir cinayetin acısını siyaseten kullanmaktan, partizanlığa âlet ve istismar etmekten ne utanıyor, ne çekiniyorlar.

Daha tiksinç, daha iğrenç, daha şirret ve daha kepaze nasıl olunabilir!
Sorsan, suçu Batı’ya atarlar. Batı mı bozdu bunların ahlâkını? Batı’nın en ahlâksızları kendini paralasa ellerine su dökemez.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (25)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.