Yaklaşık bir 10 yıldır seçimlerimiz, Siyonist Haçlı ittifakına karşı din savaşı havasında geçirtiliyordu.
Neyse ki Paris Olimpiyat açılışı tehlikeyi savuşturdu, Haç’la Hilâl’in yakınlaşmasına vesile oldu.
Macron dahil tüm dünyadan gizlenen, yönetmenin sır gibi sakladığı, TRT’nin bile canlı yayında gafil yakalandığı, herkese sürpriz olan açılış gösterisindeki LGBT sahneleri var ya... Hani Son Akşam Yemeği inanışıyla alay ediliyor, diye Hristiyan âlemini kızdıran sahneler...
İşte Haç-Hilâl savaşının bitmesini o kışkırtmaya borçluyuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sır gibi saklanan açılış gösterilerinde Son Akşam Yemeği’yle alay edileceğini torunundan öğrenmişti.
Hatta torunu; kimsenin henüz görmediği sahneleri Instagram’dan gösterip LGBT propagandası yapıldığı için uyarmış, “dede gitme” demişti.
Erdoğan, Macron’un davetine başta ‘evet’ dediği hâlde açılışa gitmekten vazgeçtiğini sonradan böyle açıklamıştı.
Gerçi torunu uyarmasa da gerçek, er geç ortaya çıkacaktı. Sonuç değişmeyecekti.
Yine de gazeteci milleti, torununun nasıl olup da önden haber aldığna yoğunlaştı.
Oysa aynı açıklamasında Cumhurbaşkanı, ilk fırsatta Sayın Papa’yı arayacağını ve tüm Hristiyanlara, Hristiyan âlemine karşı yapılan ahlâksızlığı paylaşacağını da söylemişti.
Büyük hâdiseydi, nedense gözden kaçtı, torun anekdotu kadar üzerinde durulmadı.
Nitekim Erdoğan, dün Papa Fransuva’yı aradı. Cumhurbaşkanlığının duyurusuna göre Papa’ya; Hristiyan dünyası kadar Müslümanların da rencide olduğunu, dini değerlere meydan okunup ahlâksızca aşağılanmasına ve sapkınlık propagandasına karşı birlikte ses yükseltmeleri gerektiğini anlattı. Gazze’deki soykırıma da değinerek, Müslüman ve Hristiyanların huzur bulması için insanlık ittifakı önerdi.
Siyonist Haçlı İttifakı’na karşı kutsal din savaşımızın sona erdiği, Haç-Hilâl ittifakının konuşulduğu yeni bir devir açılıyor demek.
Paris Olimpiyat açılışına tepkiler, Haç-Hilâl dayanışmasına yol açmış görünüyor.
Ülkeyi kimin, nasıl yöneteceğini seçmek yerine küffar tepelemek için oy verme motivasyonu körüklenmeyecek artık.
Bir beni mi heyecanlandırıyor bu gelişme!
Cumhurbanlığı sistemi için referandumuna giderken 2017’de meselâ... Avrupalıların Haç-Hilâl savaşı başlattığı dolduruşları köklenmiş, hızını alamıyor, tam gaz gidiyordu.
2018 ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de seçmen, Haç-Hilâl savaşında saf tutmaya çağrılmadı mı?
2024 yerel seçimleri öncesinde aynı savaş yine başgöstermedi mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Kasım 2023 tarihli grup konuşmasında şöyle uyarıyordu:
“Olay Haçlı-Hilâl meselesidir. Olaya böyle bakıyoruz.”
Millet bu kez de Batı yönetimlerinin Gazze tavrına oradan bakmaya yönlendiriliyordu.
“Haçlı-Hilâl mücadelesi mi çıkarmak istiyorsunuz” çıkışları, ‘din elden gidiyor’ duyarlılığını ayağa kaldırmaya dönüktü.
Hans’la George’a karşı doldurarak, din savaşı üzerinden gayrete getirerek oy istenmeyecek bundan böyle.
Geçmiş seçimlerdeki gibi Haç-Hilâl savaşı başlatılmayacak, din düşmanı Haçlıları gömmek için sandığa çağrılmayacak millet. Daha ne!
Çok şükür ezanlarımız susturulmayacak; din savaşı, kazasız belâsız sona erdiriliyor. Kutsal Haç-Hilâl dayanışması başlıyor, tüm insanlığa hayırlı olsun.