Baraj kalkacak, koalisyonlar devri kapanacak, siyaset ebedi istikrara kavuşacak, hükümet bunalımları tarih olacak, ne çift ne de çok başlılık kalacak, demokrasi şaha kalkacak, vesayetin esamisi bile okunmayacak, bir dönüm noktası bu, ayrımsız herkes yararlanacak, Hayırcıların bile hayrına diye geçirildiğimiz sistemle ilk seçime gidiyoruz.
Fakat...
AK Parti ile MHP’nin kurduğu baraj ittifakının yeni bir milat, bir yeniden diriliş müjdesi sunduğuna canla, başla inananlar, muhalefetteki dört partinin sıfır baraj ittifakına kafadan komplo şüphecilikleriyle yaklaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortak adaylığı etrafında birleşmeleri meşru hakken muhalefetin ‘ortak aday’ arayışına da aynı tepkiyi vermişlerdi.
Demezler mi peki...
İktidar cephesi ne yapsa, seçime baraj ittifakıyla da girse, ortak aday da çıkarsa demokratik haklarını kullanıyor, ilm-i siyasetin gereğini yapıyor, kendi aklı ve inisiyatifiyle küresel oyunları bozuyorken...
Aynısını muhalefet yaptığında şer ittifakı kurduklarına, kendi akılları ve inisiyatifleriyle hareket etmediklerine, küresel baronlardan emir aldıklarına, çatı adayın bir vesayet projesi olduğuna, FETÖ ittifakında birleştiklerine, ahlaksızlık ve hainlik yaptıklarına, Türkiye’yi tuzakladıklarına, oyunun büyük olduğuna, ihanet komplosu tezgahladıklarına, siyaset mühendisliğine soyunduklarına, içyüzünde hesabın başka olduğuna, gizli bir planın yürütüldüğüne...
Velhasıl, bu sinsi hazırlığı boşa çıkarıp projelerini ellerinde patlatmak, çatılarını başlarına yıkmak, kurguladıkları senaryoyu çökertmek ve karanlık tertiplerini ayaklarına dolandırmak için apar topar baskın seçime gittiğimize inanıyorsunuz...İnanmakta hiçbir güçlük çekmiyorsunuz da...
Hatta...
3 yıl önce CHP vaat ettiğinde, dini bayramlarda emekliye maaş ikramiyesinin bütçeye kaldıramayacağı bir yük bindireceğine, çarpın bakalım ne çıkacağına, bir kalemde açığı yüzde 70 büyüteceğine, mali dengeleri bozacağına, ekonomiyi batıracağına, gerçekçi olmadığına, hazineyi IMF’nin kapısında tekrar borç dilenir hale düşüreceğine, ekonomiyi krize sokacağına, yoksa bu parlak fikri daha önce iktidarın da pekala akledebileceğine, haddizatında başarılırsa nobel kazandıracak bir buluş olduğuna, mümkünatına ikna olsa Bakan Şimşek’in bile samimiyetle CHP’ye oy vermesini sağlayacağına ama kazın ayağının bambaşkalığına dair alaycı manşetleri ve itirazları aklınıza yatırmamış gibi...
Bugün iktidarın emekliye biner lira bayram ikramiyesi dağıtacak kaynağı bulduğuna, ekonominin tek kalemde 24 milyar lira tutan bu seçim vaadinden etkilenmeyeceğine, üstüne vatandaşın 300 milyar liralık devlete borcunu da yeniden yapılandıracak imkanın yakalandığına hiç zorlanmadan inanabiliyorsunuz da...
Yani sabit fikirli değilsiniz, saplantılarınız yok, kendinizi tersine de düzüne de kolayca inandırma kapasiteniz bunca esnek de...
Sormazlar mı...
Dünyanın yuvarlaklığından şüphe duyanlar dernekleşiyor, bu küresel toplulukta yerinizi almak için daha ne bekliyorsunuz öyleyse?
Sizde bu kapasite varken dünyanın aslında tepsi gibi düz olduğuna, yuvarlak dünya teorisinin bir Amerikan kandırmacası, bir NASA komplosu olduğuna neden hala inanmayasınız ki?