Önümüz mübârek Kurban Bayramı ama uçak ve otobüs fiyatları da ortada.
Bir an için endişelenmiştim... İnşallah Diyanet, bayramda evde oturmanın anlam ve önemine dair bir hutbeyle cemaati avutmaya kalkmaz diye.
Öyle ya; bayramların tatile koşulacak dinlenme günleri değil, akraba görülecek sıla-i rahim günleri olduğunu hatırlatabilirlerdi. Hocalar, dünkü son cuma hutbesinde bunu yapmadı.
Zaten cemaatin de bayramı evde, konu komşu ve civardaki akrabayla ailece kutlama vaazı dinlemeye mecâli mi vardı!
Sanki isteyen, bu ekonomide ha deyince uçağa, otobüse atlayıp otel tatiline gidebiliyor.
Bırakın otel tatilini, uzaktaki akrabayla bayramlaşmak için memlekete gitmeye takâti kalmadı milletin. Hangi orta hâlli aile babasının gözü kesiyor!
Ekonomi sınıfı uçak bileti 3 bin liralarda, otobüs bileti fiyatları onla yarışıyor.
Dört kişilik bir aile, parayı nereden denkleştirecek de... Mübârek bayramı; ruhuna uygun ihya ve idrâk için, sılah-i rahim sevâbının yüzü suyu hürmetine memlekete yollanacak?
Allah’tan Diyanet, son cuma hutbesinde konuyu oraya getirmedi. Cemaatin karnı bu öğütlere toktur, diye mi düşündüler? Belki de bayram hutbesine sakladılar onu, bilemiyorum.
Cuma hutbesi, hac üzerineydi. Sadece sonunda bayram tatiline değinildi. “Aziz Müslümanlar” seslenişiyle başlayan o bölüm şöyle:
“Hutbemin sonunda iki hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki, bayram sebebiyle birçok kardeşimiz yola çıkacak. Bayram sevincini hüzne dönüştürmemek için yolculuk boyunca sabırlı, anlayışlı ve dikkatli olalım. Birbirimizin hak ve hukukuna saygı gösterelim. Kendimizi, ailemizi ve diğer insanları tehlikeye atacak yanlış davranışlardan kaçınalım...”
Sanki arabalı aziz Müslüman kardeşlerimize sesleniyor gibi değil mi?
Yani arabası olmayanların çoğu, uçakla veya otobüsle de bir yere gidecek değil. El mecbur, evlerinde oturarak geçirecekler bayramı. Onlara, evde ailece bayramı kutlamanın fâziletini ayrıca anlatmaya ne gerek! Başka seçenekleri varmış gibi...
Bayram mesajı için hedef kitle olarak hacı adayları ve arabayla yola çıkacaklar seçilmiş, ondan mı?
Arabayla yola çıkacaklara da kazadan, belâdan uzak durmaları tavsiye ediliyor; bunla yetinilmiş hutbede.
Hac haricinde yurt dışı bayram seyahatine giden yok mu? Dikkatimi çekti, onlara da bir şey denmiyordu.
Ekonomimizdeki şahlanış sayesinde yurt dışında tatil, Türkiye’den ucuzladı. Tuzu o kadar kuru olmayanlar da yurt dışını tercih edebiliyor.
Fakat bayram arifesi müjdeliyorlardı, daha ucuz diye vatandaşlarımızın her fırsatta yurt dışına çıkıp döviz harcaması caydırılacakmış. Yağma yok! 150 lira olan yurt dışı çıkış harcına zam geliyor. Maliye Bakanlığı, harcı bin 750 liraya artırmak için çalışıyormuş.
Merkez Bankası rezervlerini boşaltıp ülkeyi de dışarıdan pahalı hale getirenler, o rezervleri geri doldurmak için vatandaşların yurt dışına döviz çıkarmasını zorlaştırma peşinde.
Ve Diyanet, bayramı dışarıda geçirecekleri kaale bile almadı. Nasılsa önleri kesileceği için mi?
Eskiden hutbelerde, bayramı nasıl bayram gibi kutlayacağımız üzerinde adamakıllı durulurdu.
Bayramları tatil zannetmenin toplumsal geleneklerimizi de dejenere ettiği, dini ve milli kültürümüzü yozlaştırdığı özellikle vurgulanırdı.
Artık o uyarılara girilmiyor. Türkiye Yüzyılı’nda niye ihtiyaç duyulmuyor, ekonomi şahlanınca kendiliğinden hâlloldu diye mi?
Her neyse Diyanet’in de bayramı mübârek olsun, nice bayramlara, kutlarım.