Z kuşağı bilmez; benim çocukluğumda uçağa binmek, uzaya gitmek gibiydi.
Yazları, Kayseri’den memleketim Bingöl’e tatile ya otobüsle giderdik ya da kara trenle.
Uçakla seyahat, uzak bir hayâl bile değildi, olasılıklar arasında yoktu.
Sonra biz büyüdük ve kirlenmekle kalmadı dünya, çok gelişti.
Türkiye de yerinde durmadı.
Vietnam, çip gibi yüksek bilişim teknolojisi ürünleri satmakta... Romanya, kişi başına milli gelirde... Sıfırdan gelip bizi sollarlarken biz de son 20 yılda, ülkemizi bir baştan bir başa havalimanları ağıyla ördük. Örmedik değil.
Artık İstanbul’dan, Ankara’dan Bingöl’e direkt uçabiliyoruz. Elazığ veya Diyarbakır’a inip karadan devam etmemiz gerekmiyor. Tabii bilet parasını denkleştirebilenler için.
Uçak biletine parası çıkışmayanların Allah yardımcısı olsun, otobüs biletleri de son yıllarda uçakla yarışmaya başladı.
2022’de ekonomi sınıfı uçak biletlerinde tavan ücret, 990 liraydı. Hadi bütçeniz yetmedi, uçaktan inip otobüse bineyim deseniz aynı kapıya çıkıyor, her babayiğidin harcı değildi. Otobüs fiyatları da buralara gelmişti. Ama uçak, ucuzladığından değil.
Uçak fiyatları, otobüs ucuzluğuna gelecekken tersi olmuş, otobüs de pahalanmıştı.
Oysa son 20 yılda dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bizde de ‘hava yolu, halkın yolu’ oluyordu neredeyse. AK Parti’nin vaadiydi, başarmaya da çok yaklaşmıştı...
Sonra olanları biliyorsunuz, o hedeften her gün biraz daha uzaklaşmaya başladık.
Önümüz bayram, uçak fiyatlarına gelen son güncellemelerden haberiniz var mı!
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, iç hatlarda yeni tavan fiyatlarını duyurdu. Temmuz sonuna kadar en pahalı ekonomi sınıfı bilet, 3 bin 250 liradan satılacak. Ucuzu ise ortalama 2 bin lira. Ağustostan itibaren de pahalısı 4 bin, ortalaması 2 bin 500 liraya çıkacak.
2021’de 500 lira olan tavan fiyat, 2024 yazında 4 bin lira! Ve bu, ekonomik olanı.
Hava yolu, herhalde böyle halkın yolu yapılmayacaktı.
Dar gelirli nereye gidiyor, otursun zaten oturduğu yerde de... Dört kişilik orta gelirli bir aile, bayramda memlekete uçabiliyor mu bakalım!
Memleket yerine otel tatili derseniz bırakın havayı, kara yolu bile artık halkın yolu değil.
KUTUPLAŞMA MEDYASININ AKŞENER VE CHP SEVDASI
'Sizle ölümüne kutuplaşacağız, kutuplaşmazsak kalbimiz kurusun’ naralarıyla meşhur iktidar medyasını izliyor musunuz, siyasetteki yumuşamanın etkisiyle şekilden şekle giriyorlar.
Önceki gün... Uzatmadık dil, demedik lâf bırakmadıkları Akşener›in, Cumhurbaşkanı Erdoğan›la görüşmesini yüceltiyorlardı.
Akşener’i terörist severlikle suçlayan, FETÖ’cü diye karalayan onlar değildi sanki.
İYİ Parti lideri olarak iktidara muhalefet ederken Akşener›in şerefine saldıranlar gitmiş, yanlarındaki varlığıyla şeref duyanlar gelmişti.
Dünse... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP lideri Özel’e 11 Haziran’da iade-i ziyareti kesinleşmiş ya, onu köpürtmek için birbirleriyle yarışıyorlardı.
CHP’yi ‘milli güvenlik sorunu, gayri milli, terör işbirlikçisi, dış güç ajanı, içimizdeki düşman’ gibi göstermek için üstünü başını paralayanlar bunlar.
Başlarına taş düşmedi ama iktidar yumuşamaya karar verince yumuşacık oldular birden.
Akşener’in değişimi, yeni imajı, Beştepe’ye hangi rüzgârın attığı filan derken asıl, kutuplaşma fedâilerinin değişimini gözden kaçırmayalım.
Meğer içlerinde bastırılmış bir Akşener ve CHP sevdası varmış. Gizli sevda çekmek zordur, neyse ki açılma fırsatı buldular.