Vakaların gerçeği yansıtmadığı iddiaları gündemdeyken Sağlık Bakanı’nın “Pozitif çıkan her kişi hasta değil. Biz hasta sayısını veriyoruz” sözleri tartışma yarattı. TÜİK’in verilerindeki soru işaretleri ve Milli Eğitim Bakanı’nın “EBA’nın çökmesi olumlu” sözlerinin ardından gelen son değerlendirme, yetkili makamların bilgilendirmesine güveni sarstı. Sağlıksız veriler nedeniyle okul müdürlerinden valilere kadar tüm birimlerde tedbirlerin yetersiz kaldığı belirtildi.
KOCA: DEVLET ULUSAL ÇIKARLARI DA KORUYOR
TTB eski Başkanı Sinan Adıyaman “Veriler şeffaf açıklanmayınca salgın yayıldı” ifadesini kullandı. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay “Ekonomik kaygılarla yapıldığı açık. Ama salgını durdurmak için bilgiler sağlıklı olmalı” dedi. DEVA Partisi de “Yoğun bakım doluluk oranları ile vefat sayısına inanabilir miyiz?” sorusunu yöneltti. Bakan Koca ise eleştiriler karşısında “Salgınla mücadelede devletimiz ulusal çıkarları da koruyor” paylaşımı yaptı.
TULUMLU KAHRAMANLAR KESİNTİSİZ NÖBETTE
Salgınla mücadelenin en önemli ayaklarından birini oluşturan filyasyon ekipleri, zor şartlara rağmen fedakârlıkla görevlerini sürdürüyor. Kocaeli’de ekipler, testi pozitif çıkan vatandaşları evlerinde bilgilendirerek temaslı kişileri belirliyor. Koruyucu kıyafetle günde 8 saat sokak sokak gezen Kovid avcısı Hemşire Nihal Yüksel’in “Maskeleri çıkardığımızda 1-2 dakika sesimizin düzelmesini bekliyoruz” sözleri özverinin boyutunu ortaya koyuyor.
SALGINLA DEĞİ RAKAMLARLA MÜCADE ETTİLER
Mart ayından bu yana süren “Veriler gerçek mi?” tartışması Bakan Koca’nın açıklamalarıyla yeni boyut kazandı. Testi pozitif çıkıp da belirtisi olmayanların tabloya eklenmediği ortaya çıktı. “Günlük vaka 29 bin” belgesini açıklayan CHP’li Emir “Altı aylık yalan rüzgarı çökmüştür, doğruları söyleme zamanı gelmiştir. Pandemi ile mücadele yerine rakamlarla ilgili mücadele başlattılar” dedi. Eleştirilere yanıt veren Koca “Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp, leke aramaktan farksızdır” ifadesini kullandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ekonomiye dair açıkladığı verilerde uyguladığı ‘yöntemin’ Sağlık Bakanlığı tarafından da kullanıldığı ortaya çıktı. TÜİK’in işsizlik rakamlarında ‘iş aramaktan umudunu kesenleri’ baz almamasının ardından Sağlık Bakanlığı’nın da ‘belirti’ kriterini dikkate aldığı açıklandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “Her vaka hasta değildir” deyip her pozitif vakanın tabloya dahil edilmediğini söyledi. Koca “Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. Büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın günlük olarak açıkladığı tablolarda 28 Temmuz’e kadar bu verilerin ‘Toplam Vaka Sayısı’ olarak, 29 Temmuz’dan itibaren ‘Toplam Hasta Sayısı’ olarak açıklandığı biliniyor. Koca’ya göre entübe sayısının da zatürre oranı olarak revize edildiği 29 Temmuz’daki değişikliğin nedeni, tabloyu uluslararası kurum ve Avrupa ülkeriyle entegre hale getirmekti. Resmi verilerdeki şüphe Mart ayından bu yana başta tabip odaları, vali-kaymakam ve hastane görevlilerinin açıklamaları nedeniyle tartışılıyordu. Bu konudaki iddiaları sık sık gündeme getiren CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, bakanlığa ait olduğunu ileri sürdüğü bir belge açıkladı. Belgeye göre günlük vaka sayısı 29 bindi. Koca, Emir’in Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemi’ne girilen verilere dayanarak, vaka sayısının 20 kat fazla olduğunu iddia etmesiyle ilgili “Hastanedeki yatak doluluk oranları neden yüzde ellilik oranın altında, yoğun bakım oranları neden yüzde 66’larda. Bizim verdiğimiz tabloların hepsin doğru, altını çiziyorum. Tablodaki bütün veriler doğru” ifadesini kullandı.
‘KÖSTEBEK Mİ ARIYORSUNUZ?’
Emir ise Koca’nın “Her vaka hasta değildir” açıklamasına karşı “Hasta kim? Böyle bir kriter hangi ülkede var? Böyle bir kriter var ise biz neden dün öğreniyoruz” diye sordu. Emir “Bakanlık böylesine küçük duruma düşmemeli. Bakanlık, sorumluluk taşıyan kişidir. Pandemi ile mücadele yerine rakamlarla ilgili mücadele başlattılar” yorumunda bulundu. TBMM’de basın açıklaması düzenleyen Emir, şunları söyledi:
“Vatandaşların alınan önlemlere uyum sağlamasının önüne geçilmiştir. Hükümet zamanında alması gereken etkin önlemleri almama rahatlığına kavuşmuştur. Aslında bakarsanız 6 aylık yalan rüzgarı çökmüştür, doğruları söyleme zamanı gelmiştir. Koca’nın iddialarına yine Sağlık Bakanlığı verileri ile yanıt vereceğim. Öncelikle vaka ile hasta kavramları üzerinden oynayarak laf kalabalığı ve ‘bu işten sıyrılabilir miyiz’ cambazlığı yapmışlardır. 28 Temmuz’da toplam vaka sayısı 227 bin 982 imiş. 29 Temmuz’da vaka sayısı 28 bin 924 olmuş. Ama o gün ona hasta demiş. Aslında bakarsanız vaka ile hasta aynı şeydir. Test algoritmasına bakıyorsunuz. Sağlık Bakanlığı diyor ki, ‘siz temaslı kişiyi buldunuz, test yapmayacaksınız’ diyor. Bunlara dahi test yaptırmıyorsanız siz 29 bin 30 bin vakayı nasıl buluyorsunuz? Semptom var. ‘Hastanelerin yüzde ellisi dolu olur muydu’ diyor. Sen hastaları hastaneye almıyorsun. Bu inandırıcı mı? Bu belgenin doğru olduğunu biliyorum. Bu ara yüze sınırlı sayıda kişinin erişimi olduğunu biliyoruz. Bunlara suç duyurusunda bulunma girişimi olduğunu biliyoruz. Böyle bir hazırlık var mı? Köstebek arayışına girdiniz mi girmediniz mi?”
‘DEVLET ULUSAL ÇIKARLARI KORUYOR’
Koca ise eleştirilere sosyal medya paylaşımıyla yanıt verdi. “Bilelim ki, salgınla mücadele sürecinde, devletimiz, halkın sağlığı kadar, ulusal çıkarlarını da korumaktadır. Çünkü salgın hayatın bütün alanlarını etkilemektedir. Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp, leke aramaktan farksızdır” ifadesini kullandı.
İŞSİZİ İŞSİZ SAYMAYAN POZİTİFİ HASTA SAYAR MI
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu: Rakamlarla oynayarak, gerçekleri saklayarak krizi yönetemezsiniz. Rakamların hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Dürüst olacaksınız, şeffaf olacaksınız ki insanlar size inansın, size güvensin. Vaka sayısı, hasta sayısı ayrı diyerek aklımızla dalga geçmeyin.
CHP’li Muharrem İnce: Milli gelir hesaplama yöntemini değiştirip sizi zengin gösteren, işsizlik hesaplama yöntemini değiştirip işsizleri işsiz saymayan, bütün garantileri döviz cinsinden verip kur tarafına bakmayan bir hükümetin testiniz pozitif çıksa bile sizi hasta sayacağını mı sandınız?
DEVA Partisi: İktidar hasta ile vaka sayısında ayrım yaptığını itiraf ederek hem süreci yönetemediklerini hem de herkesin canını hiçe saydığını ilan etmiştir. Bu açıklamadan sonra yoğun bakım doluluk oranları ile vefat edenlerin sayısına inanabilir miyiz?
TTB: VAKA SAYISI KAÇ?
GERÇEKLERİ GİZLEDİNİZ TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR
Türk Tabipler Birliği önceki dönem başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman “Bir kişinin PCR testi pozitifse o kişi bir Kovid-19 vakasıdır” dedi.
“Türkiye bunu hak etmiyor. Biz 6 aydır bunları söylüyoruz ‘Verileri saklarsanız salgını kontrol edemezsiniz, asemptomatik vakalar ölüme sebep olabiliyor’ diyoruz. Kaç sağlık çalışanı, kaç vatandaş kaybedildi. Ama durum hafif gösterildi. Sağlık Bakanı’nın bu açıklamasına inanamıyorum. Her gün 60-70 can kaybı sıradanlaştırıldı. Vakaların doğru bir şekilde açıklanmaması ile toplumda bir rahatlama oldu. Aylardır toplumun gözüne baka baka verileri manipüle ettiler” ifadelerini kullanan Adıyaman, Sözcü’ye yaptığı açıklamada verilerin şeffaf olarak açıklanmamasının salgının yayılmasına neden olduğunu söyledi. Şöyle devam etti: “Bakanlığın yurttaşların hayatını kaybetmesinden bir sorumluluğu var. Bilim Kurulu’nun da var. Bakan siyasi bir kişidir ama Bilim Kurulu bunun böyle olduğunu biliyor muydu? Bu açıklamayı yapmaları lazım. Nisan ayının başında kod tartışmasını gündeme getirmiştik;
‘Kovid-19 için önerilen uluslararası kodlar kullanılmıyor, ölüm sayıları düşük gösteriliyor’ demiştik.” TTB de ‘Vaka sayısı kaç?’ etiketini kullanarak, şu paylaşımı yaptı: “Koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların günlük açıklanan tabloda yer almadığını açıkladı. 6 aydır bunu söylüyorduk. Süreci şeffaf yürütmediniz. Gerçekleri gizlediniz. Salgının yayılmasına engel olmadınız.”
BİLİM KURULU DA HABERSİZ
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay “Vakanın hasta sayısı ile gizlenmesi doğru olmaz. Eğer (verileri) eksik verirseniz mücadeleyi de eksik yaparsınız” ifadelerini kullandı. Habertürk’e konuşan Okyay “Eğer 110 bin test yapılıyorsa pozitif olanların hepsi gösterilmiyor demektir. Sadece hastalığı artan veya semptomu olanların kayda girildiği anlamına geliyor” dedi ve “Peki hangi derecede semptom gösteren kayda giriyor?” sorusunu yöneltti. Koca’nın açıklamasını okuduğunu anlatan Okyay “Her semptomu olan, yani sadece ateşi veya vücut kırgınlığı bulunan demek ki kayda girmiyor. Anladığım bu yönde” diye konuştu.
İNGİLTERE HERKESE ‘VAKA’ DİYOR RUSYA BELİRTİSİ OLANLARI AÇIKLIYOR
Rusya’da asemptomatik hastalar 27 Mayıs’tan bu yana günlük olarak açıklanan verilere dahil edilmiyor. Rusya Sağlık Bakanlığı bu tarihte yayınladığı genelgede ‘asemptomatik vakaların yüzde 40’ından fazlasının klinik belirti’ göstermediğini belirterek, “Eğer şikâyet olmamasına rağmen virüs tespit edilirse, bu durum taşıyıcı olarak görülmelidir. Bu tür vakalar hastalık ve ölüm istatiklerine dahil edilmeyecektir” ifadelerini kullandı. Kazakistan Sağlık Bakanlığı da benzer bir karar aldı. Kazakistan Sağlık Bakanlığı’nın 3 Temmuz’da yayımladığı genelgeyle, asemptomatik vakalar günlük olarak açıklanan verilerde ayrıca belirtiyor. Çin, 6 Şubat’ta Vuhan’daki asemptomatik vakaların günlük vaka sayısına dahil edilmeyeceğini açıklamıştı. Tepkiler gelince belirtisizler ayrıca duyurulmaya başlandı. Çoğu Avrupa ülkesinde ve ABD’de ise farklı bir yöntem izleniyor, asemptomatik vakalar genellikle günlük olarak açıklanan verilere dahil ediliyor. İspanya, İtalya ve İngiltere’de testif pozitif çıkan herkes ‘yeni vaka’ olarak tanımlanıyor.
DÖRDÜNCÜ DALGAYI YAŞARIZ
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Yeterince tedbirlere sıkı sıkıya sarılmazsak, daha 3’üncü, 4’üncü dalgalar görülecektir. Salgının özelliği budur. Salgın birden bire aşağı inen çizgiler, birden bire yukarı çıkan çizgiler gibi görülmez. Artış, azalış dönemleri olur. Tam salgın bitene kadar bu şekilde dalgalanmalarla devam eder” dedi. Koronavirüsün yetişkin ve çocuğa da aynı oranda bulaştığını söyleyen Ceyhan, bulaştırıcılığın yaşla bir ilişkisi olmadığını ifade etti.
BAĞIŞIKLIK ORANI YÜZDE 2,5
Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan “Ülkemizin yüzde 2,5’i henüz koronavirüse karşı bağışık hale gelmiş durumda. Toplumsal bağışıklığı sağlamak mümkün değil. Yılbaşından sonra toplumun yarısı aşılanırsa, yüzde 50’lere yaklaşan bir oran olursa bağışıklıktan bahsedebiliriz” dedi. İlhan “Ülkemizde hiç yeni tanı görülmemiş olsa da dünyada sıfır olmadıkça önlemlere uymamız gerekecek” uyarısında bulundu.
OTOBÜSTE ‘HES’İ GÖREYİM’ DÖNEMİ
Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu zorunluluğu getirilmesinin ardından Eyüpsultan-Habipler yol ayrımında şehir içi toplu ulaşımdaki araçlara yönelik uygulama yapıldı. Toplu taşıma araçlarına binen jandarma ekipleri, vatandaşların HES kodu alıp almadıklarını denetledi.