Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un, o sırada görevde olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 28 sanıklı davaya devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Tutuklu sanıklarla cezaevlerinden video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu.
Mahkeme başkanı, dava dosyasına gelen evrakı okudu. Ardından sanıklara esasa ilişkin savunma yapmaları için söz verdi.
Sanık eski istihbarat görevlisi Vehbi Kürşad Akalın, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığını ve dosyasının bu mahkeme dosyasıyla birleştirildiğini belirtti.
Koronavirüs salgını sebebiyle avukatıyla görüşemediklerini ifade eden Akalın, "Mahkemece makul süre verilirse, esasa ilişkin savunmamızı daha sonra yapmak istiyoruz." diye konuştu.
Sanık Ramazan Yücel de salgından dolayı avukat görüşmesi yapamadığını belirterek, bu sebeple esasa ilişkin savunmasını hazırlaması için süre talep etti. Yücel, 46 aydır tutuklu olduğunu gerekçe göstererek tahliyesini istedi.
Esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen sanık Hayreddin Aydınbaş da daha önce 7 sayfalık bir savunma verdiğini, bunun dışında bir şey söylemeyeceğini belirtti.
Savunmasında, üzerine atılı suçlamalara değinmeyen Aydınbaş, iddianameye, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı ve mahkemeye yönelik eleştirilerde bulundu.
"Türk milleti adına karar vermiyorsunuz. Bunların hepsinin hesabı sorulur. Yapılan bir kötülük varsa bunun hesabı mutlaka verilir. Hükümleriniz beni bağlamayacak." ifadelerini kullanan Aydınbaş, "Sizi hukuka davet ediyorum. Bu hukuksuzluğun neresinden dönerseniz kardır." şeklinde konuştu.
Aydınbaş, mütalaada geçen "Büyükelçi Karlov'a suikast kararının alınmasından sonra örgüt yöneticisi Şerif Ali Tekalan'ın talimatı doğrultusunda sergi organizasyonu konusunda çalıştığı, ByLock kullandığı, FETÖ içerisinde "Selim" kod ismiyle faaliyet yürüttüğü" şeklindeki isnatlara da değinmedi.
Sanıklar Ahmet Kılıçarslan, Salih Yılmaz, Şahin Söğüt, Ayşe Söğüt de esasa ilişkin savunmalarını hazırlamak için ek süre talebinde bulundu.
Sanık Hüseyin Kötüce de celse arasında avukatıyla görüşme imkanının olmadığını bu yüzden savunmasını ileri bir tarihte yapmak istediğini dile getirdi.
Mahkeme Başkanı, sanık Kötüce'nin 14 Haziran 2017'de eşi Halide Gül Kötüce'nin yargılandığı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde tanık sıfatıyla verdiği, "Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nda (BTK) 2013'te işe başladım. O dönem FETÖ bağlantım vardı. Eşim üzerine görünen telefonu ben kullanıyordum. Abiler ByLock programını telefonuma yüklediler. 1-2 ay kullandım. Eşim ByLock kullanmamıştır. O telefon bana aittir." şeklindeki beyanını hatırlattı.
Kötüce, beyanı şu an kabul etmediğini, avukatıyla esasa ilişkin savunma yaptığı sırada açıklayacağını söylemesi üzerine mahkeme başkanı, "Bu beyanla eşiniz beraat etmiş. Yalan tanıklık mı yaptınız?" karşılığını verdi.
BYLOCK KULLANMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ
FETÖ'nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ve "Yusuf" kod adını kullandığı iddia edilen Kötüce, önceki savunmalarında cinayetle bir ilgisinin bulunmadığını söylemişti.
Kötüce, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını, iddianamede geçen IP adresinin "mor beyin" IP'si olduğunu ileri sürmüştü. ByLock programını cezaevine girdikten sonra duyduğunu savunan Kötüce, FETÖ üyesi olmadığını söylemişti. Gözaltındayken Karlov suikastına ilişkin bilgi veren Kötüce, mahkeme huzurunda bilgileri inkar edip, sorgu sırasında kendisine ezberletilen bir senaryoyu uydurduğunu öne sürmüştü.
Sanıklara savunmalarını hazırlamaları için süre tanıyan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Hüseyin Kötüce, Ramazan Yücel, Vehbi Kürşad Akalın, Şahin Söğüt, Ahmet Kılınçarslan, Hayreddin Aydınbaş ve Salih Yılmaz'ın tahliye taleplerini reddederek mevcut hallerinin devamına hükmetti.
Duruşmaya 4 Eylül'de devam edilecek.