İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul’un Şişli ilçesindeki seçim koordinasyon merkezinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Akşener, "Üzgünüm, söylemeliyim. Patates, soğan yiyemeyenler, seni yiyecekler. Nerede yiyecekler? Sandıkta yiyecekler. Nasıl yiyecekler? Helal oyları ile yiyecekler. Sonuç ne olacak? 14 Mayıs akşamı sana güle güle diyeceğiz, emekli edeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Çankaya’ya alkışlar arasında götüreceğiz" diye konuştu.
Akşener, şunları kaydetti:
“Anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı’mız. Meral Akşener de başbakan. Öyle görünüyor. Şu an için bizi yönetenler, baştan aşağı, tepeden sona doğru sıyırmış durumda. Çünkü konuşanlara baktığımız zaman, inanın aklını yitirmiş bir ruh hali ile yönetiliyoruz. Ben, bu ucube sistemden kurtulalım propagandası, iknası yaparak gezerken, bu arkadaşların konuşmalarını yaparken bu arkadaşların ortaya çıkardığı psikoloji, aynı zamanda bu arkadaşların da emekli edilmesini şart koşuyor. Biz, bir seçime gidiyoruz, alt tarafı bir seçime gidiyoruz. Normal şartlarda seçmenin bayramı, düğünü olması gereken bir seçime gidiyoruz. Maşallah, başta Recep Bey olmak üzere bütün hepsi, şurayı şereflendiren sizler, bugün itibariyle işgal güçlerisiniz. Ben, zaten hainlerin başıyım. Hem PKK’lıyım.
"SİYASİ BİR AİLEDEN GELDİĞİM İÇİN 50 YILLIK BİR SİYASİ HAFIZAM VAR"
Ben, 30 senedir siyaset yapıyorum. Siyasi bir aileden geldiğim için 50 yıllık bir siyasi hafızam var. Pek çok rezillikler gördüm, bu ülke gördü ama rezilliğin dibine girmiş bir seçim. Bu ülke darbeler gördü. Gençler; büyükleriniz bilir, hızla kurtulduk. En son 15 Temmuz’u gördük, demokrasiye sahip çıktınız. Ama bu seçimde muhalefeti desteklediğiniz takdirde siz darbeci oluyorsunuz, aynı zamanda işgalci oluyorsunuz. Aynı zamanda FETÖ’yü kazandırıyorsunuz. Bu arkadaşları seçtiğiniz zaman harikasınız. ‘Hayır, fikrimi değiştirdim, seni emekli ediyorum’ dediğiniz zamanda hain oluyorsunuz. Bu dil, son derece zararlı ve tehlikeli bir dildir. Sadece bunun için bile bu seçimi kazanmak zorundayız. AK Parti Gençlik Kolları Başkanı, şerefli Türk polisinin şube müdürünü tokatlıyor. İl emniyet müdürü, korkudan, o tokat adan şahısla poz verebiliyor. Bu demektir ki devleti çürütmüşler. Bu demektir ki ciddiyetsizlik dibe vurmuş. Ama bu işlerin başındaki şahsın kafayı taktığı şey ne? LGBT. Erkek erkeğe evlilik olacakmış biliyor musunuz, biz seçilirsek? Aynı arkadaşa göre, erkekler ile hayvanlar da evlenecekmiş. Fantezi de dünya markası. Ben böyle bir şey duymadım, görmedim.
"BÜTÜN PSİKİYATRİSTLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM; MUAYENE EDİN ŞUNLARI"
Bu ülkenin güvenliğini, asayişini korumaktan, onu yerine getirmekten sorumlu olanlar, sınırları kevgire çevirmişler. Türkiye bir sığınmacı hendeği olmuş, arkadaşlar erkek erkeğe evlilik peşinde. Bütün psikiyatristleri göreve çağırıyorum; muayene edin şunları. Bunlar gerçekten raporluk, iş göremez raporuna sahip olmak zorundalar.
"HADİ ORADAN BE CIVIK"
Bir tanesi başbakanlık yaptı. Adam diyor ki ‘İşgal güçleri’. Başbakanlık yaptın ve sizi bu milleti, seçmeni diyor ki ‘Onlar işgal güçleri’. Bir tanesi daha vahim. Ben, iki sene Meclis yönettim, FETÖ’yü bu arkadaş gibi cıvık cıvık öven görmedim. Böyle bir cıvık, FETÖ savunucusu, yansıtma yapmış; biz sizlerin oyları ile kazanırsak FETÖ kazanacakmış. Hadi oradan be cıvık.
"BU CÜMLELERİ KURAN BİR KİŞİNİN GERÇEKTEN PSİKİYATRİST TEDAVİSİNE İHTİYACI VAR"
Bugün enteresan bir şey oldu. Recep Bey’in 82 puan alıp mülakatta elenmiş çocukların hakkını konuşması lazımken, geçinemeyen emeklilerin durumunu konuşması gerekirken; işçinin, memurun maaşını konuşması gerekirken; çiftçinin, esnafın yaşadıklarını 21 yıldır çözemedi belki, konuşması gerekirken arkadaşın söylediği şu; ben, İYİ Parti olarak bu zillet ittifakının içinde, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak olan Kürdistan devletinin kurulmasına sebep oluyormuşuz, ben başta olmak üzere. Çok komik. Ya arkadaş, 21 yıldır bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı benmişim. Benmişim, benim haberim yok. Ya Suriye ile ben kavga etmişim; kimine göre 6 milyon, kimine göre 8 milyon, kimine göre 10 milyon sığınmacı gelmiş, İstanbul Suriye’nin başkenti haline dönmüş. Bunları ben yapmışım. Kim bunları diyen?
Recep Bey. Şimdi, bu cümleleri kuran bir kişinin gerçekten psikiyatrist tedavisine ihtiyacı var. İkinci durumumuz daha var. Diyor ki ‘Patates, soğan yiyemediğiniz için liderinizi yemeyin’. Patates, soğan; güle güle Erdoğan. Sayın Erdoğan; üzgünüm, söylemeliyim. Patates, soğan yiyemeyenler, seni yiyecekler. Nerede yiyecekler? Sandıkta yiyecekler. Nasıl yiyecekler? Helal oyları ile yiyecekler. Sonuç ne olacak? 14 Mayıs akşamı sana güle güle diyeceğiz, emekli edeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Çankaya’ya alkışlar arasında götüreceğiz.”