Cumhurbaşkanı Erdoğan Bloomberg Küresel İş Forumu'nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından satırbaşları;
"Yaklaşık 100 bin halk Türkiye'den tekrar topraklarına dönme imkanı buldu. Okullarda sağlık kuruluşlarında adımlar attık. Bütün destekleri sağlıyoruz. Avrupa Birliği bize verdiği sözü tuttu mu? Tutmadı. Bize gelen destek 820 milyon avro."
"Şuanda Sayın Trump döneminde burada açık net bazı şeyleri söylemem lazım. Bunu ekranlarda bizi izleyen öğrenmeli. Suriye'nin Kuzeyi'nde PYD terör örgütü Amerika'nın Rakka operasyonunda DEAŞ'a karşı birlikte mücadele verdiği bir terör örgütü. Bir terör örgütü ile başka bir terör örgütüne karşı mücadele edilmesini anlamıyorum. Niçin bir terör örgütü ile mücadelede başka bir terör örgütü kullanılıyor.
Ben inandığım doğruyu söylüyorum. Ortak doğrularda birleşmeyi temenni ediyorum. Mesela Irak'tan Suriye'de terör örgütlerine gelen destek 3 bin TIR'ın üzerinde. Ben Türkiye olarak düşünüyorum. Bu ağır silahların yarın bana karşı kulllanılmayacağını nereden bileyim. Sayın Bush döneminde aynı şeyi yaşadık. O zamanda aynı şeyler söylendi. Kuzey Irak'a verdiğimiz silahyların numaraları elimizde bu silahları mücadele bitince geri alacağız.
Amerika ile stratejik ittifakımız var bizim dayanışmamızın ötesinde."
REFERANDUM TARTIŞMALARI
"Her şeyden önce Irak'taki bu mücadele bitince bizim tavrımız Irak'ın toprak bütünlüğü dedik. Özel temsilcilerimi Barzani'ye gönderdim. Sakın böyle bir yanlışın içine girmeyin. Sizinle akrabalığımız var. Bu yanlışı şuan yapıyor. 27 Eylül'de MGK'yı topluyoruz. Ne gibi yaptırımlar yaparız bunun kararını alacağız. Hükümetimiz Bakanlar Kurulunda karar verip açılayacak. Irak'ta böyle bir bağımsız devlete taraftar değiliz. Orada sadece Kürtler yaşamıyor. Türkmenler var Araplar var. '16 yaşındaki hayalimdi' senin hayalin olabilir. 16 yaşındaki siyaset ile 63 yaşındaki siyaset aynı değildir. İsrail dışında yanında kimse yok. Burada yaptığımzı görüşmelerde gördüm. Temennim ayın 25'ne kadar bukarardan vazgeçmesi."
S-400 ANLAŞMASI
"Türkiye bir NATO ülkesi. Bırakın S-400 nükleer silahlara sahip ülkeler var. Gerçekleri kenara bırakmak mümkün değil. Kendim S-400 belki S-500 hatta S-600'e sahip olmak durumundayım. Bunlar bir yöneticinin ülkesini koruma görevidir. Biz İHA'ları NATO'dan istedik. Paramızla istediğimiz halde alamadık. Basit Zigzağver'i silah alamadık. Terör örgütlerine para almadan veriyorlar. Bu ne ile izah edilir? Görüşmeler devam ediyor. "
"Her şeyden önce dostları çoğalt, düşmanı azalt. Rusya ile sorun yaşadık. Rusya ile 36 milyar dolara ulaşan bir ticaret hacmimiz var.Rusya aramızdaki mesafe iki buçuk mesafe. Görüşmelerimizi yapıyoruz. Pazartesi günü Putin ile biraraya geleceğiz, birlikte bir akşam yemeği yiyeceğiz. Suriye'yi konuşacağız."
SURİYE'DEKİ TÜRK BİRLİKLERİNİN DURUMU
"Artabilir eksilebilir bunu şartlar belirler. Sınırda hazır bekliyorlar orada barışı tesis edecekler. 54 yıldır Türkiye Avrupa Birliğinin kapısında bekliyor. Türkiyeye uygulanan siyasi bir ambargodur. Türkiye'nin kişiliğine saygısızılıktır. Bize yalan söylediler. En son az önce söyledim bize 3 milyon avro vereceğiz dediler mültecilere verecek. Gelen rakam 820 milyon avro. Dürüstlük nerede?
AVRUPA BİRLİĞİ KONUSU
Türkiye gayri resmi olarak müracatını yaptı. 54 yıldır Türkiye Avrupa Birliği'nin kapısında bekletiliyor. Türkiye'ye uygulanan aslında siyasi bir ambargodur bu. Hiçbir ülkeye böyle bir yaklaşım uygulanmamıştır. Vizede bu yalanı söylediler. Mülteciler meselesinde "3 milyar avro" vereceğiz dediler. Bunu bize değil mültecilere verecekler. Dürüstlük nerede? Yok. Türkiye şimdi müzakere masasında. Sarkozy Fransa'nın, Merkel Almanya'nın başına geldiler. Ne zaman Sarkozy geldi, Merkel geldi... Fasıllar aç kapa olarak yapılıyordu önceden. Fasıl aç-kapamayı kapattılar. Fasılları açıyorlar, kapama yok. 15 fasıl vardı bunu 35'e çıkardılar. Bunlar sadece Türkiye'ye alınan önlemlerdi. Juncker'i ben iyi tanırım. Onlar bize kapıyı kapatsın biz kararı rahat veririz. Onlar istiyor ki "Türkiye buradan kaçsın" Yok, biz minderden kaçmayız. Onlar kararını versinler biz kararımızı kolay veririz.
TUTUKLU GAZETECİLERİN DURUMU
Hapiste dediklerinizin çoğu gazeteci değil, bunlar terörist. Bunların çoğu bombalamaya, hırsızlığa girmiş. 'Gazeteciyim' demekle gazeteci olunmuyor. Yargı makamı bunlarla ilgili kararı veriyor. Çıkması gerekenler varsa bunlar çıkar. Birçoğu ajanlık görevi yapıyorsa...
Sayın Trump'a hakaret edenler içeride değil diyorsunuz. Bana hertürlü hakaret yapanların siz sayısını biliyor musunuz? Ben her zaman sabretmişimdir. Bunlar teröre karışmışlardır. PKK terör örgütünün içindedirler birçoğu ve içindedirler. Birçoğu FETÖ terör örgütünün içindedir. Yargıya müdahale edemeyiz. Ben 16 Mayıs'ta buradaydım. 16 Mayıs'ta buraya geldiğim zaman yanımdaki korumalar, PKK'lı göstericiler , siz onlara aktivistler diyorsunuz, polisin onlara müdahale etmediğini gördük. Büyükelçilik rezidansında da yakın mesafeden eylem yapıyorlar ve polisin engellemediğini gördük. Benim korumaların duruma müdahil olmak zorunda kaldılar. Bakın çok ilginç... Onlardan kimseyi içeriye almadılar, benim korumalarım hakkında inceleme başlattılar. Bunlar hakkında soruşturma açıyorlar. Neredesin sen ABD yargısı? Sayın Trump ile bunu görüştük, "Takipteyim" dedi. Bu kararı veren savcının kimliğini gayet iyi biliyoruz. Bu alınan kararın ne denli yanlış olduğunu sayın Başkan'a söyledim. Temenni ederim ki bu yanlış düzelir.