Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'la 'Özel Röportajlar' serisinin konuğu CHP Aydın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan oldu.
15 Temmuz darbe girişiminde Ankara'ya bomba yağarken Meclis'e gelen ve dikkat çeken bir konuşma yapan Tezcan, o gece yaşananları, Meclis'teki atmosferi, partisinin tutumunu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun ilk talimatı ve İstanbul Havalimanı'ndan nasıl ayrıldığına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
Tezcan, Meclis'teki atmosferi anlatırken "Artık tek bir parti olmuştuk. Ayrılık bitmişti. Keşke hep öyle olsaydık" dedi.
İşte Bülent Tezcan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
15 TEMMUZ GECESİ MECLİS...
15 Temmuz gecesi Meclis'te tüm partiler sanki tek bir parti oldu. Ayrım kalktı. Keşke o hava hep sürseydi. Eğer bugün, bazı vicdanlı AK Partililer eleştirilerde kırıcı olmuyorsa o gecenin etkisi vardır.
Meclis'e gelirken darbe girişimini kimin yaptığını bilmiyorduk. FETÖ ya da kendine Kemalis subaylar diyen bir grup ya da başka birileri de olabilirdi. O noktaya odaklanmadık. Kimin yaptığı önemli değildi.
Kılıçdaroğlu'nun ilk talimatı darbe nereden gelirse gelsin direnin oldu. Meclis'e geçin talimatı verdi
KILIÇDAROĞLU'NUN HAVAALANI'NDAN ÇIKIŞI
Kemal Bey, İstanbul Havaalanı'nda Hayati Yazıcı'ya 'Darbeye birlikte karşı çıkacağız, yanınızdayız' diyor. Hayati Yazıcı nasıl çıktıysa oradan Kılıçdaroğlu da aynı yoldan çıktı. Kemal Bey'e tanklar yolu açmadı ki. Zaten oradan geçişe izin verilmiş.
Gene Başkanımız daha sonra Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine geçti. Hayati Yazıcı, AK PArti İl Başkanlığı'na. İktidarın kullandığı o fotoğraf da gizli çekilmedi. Basın servisimiz çekti ve servis etti. AK Partililer de biliyor ki başından beri Kılıçdaroğlu net tavır gösterdi. Cumhurbaşkanı da bunu tebrik etti.
YENİKAPI MİTİNGİ'NE KATILMA KARARI
Yenikapı Mitingi'ne katılma kararına parti içinde itirazlar oldu. "Erdoğan bunu kullanır" endişesini dile getirdiler. Ama Kemal Bey, "Bu memleket meselesi, parti tabanı rahatsız da olsa gideceğiz" dedi.
CHP 'NEDEN KONTROLLÜ DARBE' DEDİ?
Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı'na OHAL'e karşı olduğunu söyledi. Ama OHAL ilan edilir edilmez biz buna darbe demedik. OHAL kararnameleri amacının dışında kullanıldı. Hakimiyet aracı oldu
Bankaya para yatıranı aldılar, ama himmet toplayanlara, yöneticilerine bir şey yapmadılar. Bunlara itiraz edince ayrışma başladı. Adil Öksüz'ün kaçırılması ortaya çıktı. MİT'e ihbarın geldiği ama gereğinin yapılmadığı anlaşıldı.
'Kontrollü darbe' ile meramımızı yanlış anlattıysak düzeltiriz... Ama darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında ihmaller, zafiyet ve art niyetler var. Böyle bir darbe için hala bazı noktalar sır denilerek saklanıyor
AYASOFYA TARTIŞMASI
Ayasofya 1934'te Bakanlar Kurulu Kararname ile müze yapıldı. Yeniden Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile camiye dönüştürülüp ibadete açılabilirdi. Sayın erdoğan neden bu yolu tercih etmedi de Danıştay kararı üzerinden tartışılmasını bekledi. Ben eminimki iktidarıni pekiştirecek bir unsur olarak gördü Ayasofya tartışmasını. Laiklik tartışması çıkmasını bekledi. CHP'de de laiklik yönünden itirazlar odu. ama meseleye böyle bakmadık
ABDULLAH GÜL'ÜN ADAYLIĞI TARTIŞMASI
CHP, Sayın Gül'ü aday göstermek istedi, İYİ Parti istemedi gibi bir gelişme olmadı. Biz sayın Gül'ü aday yapalım diye bir karar almadığımız gibi, adaylığına karşı bir tavır da koymadık. Partide itiraz edenler elbette oldu. Ancak demokrasi için ortak adayın en iyisi olması yönünde görüşümüzü hep korudur. Zaten sayın Akşener aday olacağını açıklayınca 'olamazsın' da diyemezdik.
CHP'DEKİ DEĞİŞİM
Eğer CHP'de Kemal Bey'in değişim çabası olmasaydı, yetenekli bir siyasetçi olan Ekrem İmamoğlu ağzıyla kuş tutsa biz İstanbul'u alamazdık. İmamoğlu, herkesi kucaklayan bir siyaset yapamazdı bile...