BM toplantısında toplama kampını anlattı: "Söyle Allah'ına seni kurtarsın"

Çin'in Uygur Türklerine soykırım uyguladığı toplama kamplarından birinde 2 yıl tutuklu kalan Zumret Davut, yaşadığı dehşet dolu günleri BM'de düzenlenen özel oturumda anlattı. Zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Zumret Davut, "Bir kadına yardım ettim diye, sopayla dövdüler. 'Söyle Allah'ına seni kurtarsın' dediler. 3 gün yemek vermediler, sürekli şiddet uyguladılar" dedi.

Doğu Türkistanlı Zumret Davut, 2017'nin Nisan ayında Pakistan vatandaşı eşinin ticari ilişkileri bahane edilerek Çin polisi tarafından gözaltına alındı. Hiçbir suçlama yöneltilmeden başına torba geçirilerek sorgulandı ve milyonlarca Uygur Türkü'nün zorla tutulduğu toplama kamplarından birinde tam iki yıl zindan hayatı yaşadı. Geçtiğimiz Haziran ayında eşinin başvuruus üzerine Pakistan Büyükelçilği'nin yardımıyla serbest bırakıldı. 

Zümret Davut, Çinli görevlilerin insanlık dışı muamelesine maruz kaldığı dehşet dolu günleri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'da düzenlenen "Sincan'daki İnsan Hakları İhlalleri" konulu oturumda anlattı. 

TOPLAMA KAMPINDA YAŞADIĞI DEHŞETİ BM'DE ANLATTI: 

Zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Davut'un anlattıkları şöyle:

Evimde 3 çocuğumla birlikte oturuyordum. Birdenbire polis merkezinden çağırdılar ve oraya gelmemi istediler. Oraya gittiğimde oturmamı istediler. 15 dakika sonra beni alıp aşağıda bir sorgu odasına aldılar ve zorla oturttar.

Bir kağıt gösterdiler üzerinde çok sayıda telefon numarası vardı. Bana birçok kişi ile iletişim kurduğumu söylediler ülke dışında. Eşim o dönem Pakistan'daydı ve hasta yatıyordu. Kendisi ithalat ihracat işi yapıyordu Urumçi'de. Ben eşime işinde bazen yardım ederdim. Çok sayıda kişiyi iş için ona yardımcı olmak için aradığımı hatırlıyorum. Bana bu numaraları neden aradığımı sordular. Ben bilmiyorum dedim iş için olduğunu söyledim. 24 saatten fazla orada tuttular. Ne yemek ne su vardı. Sonra beni tekrar polis merkezine götürdüler. Ellerim kelepçeliydi.

ÇİN KOMİNİST PARTİSİNİN ÖĞRETİLERİ EZBERLETİLİYOR

Ordada da neden ABD vizesi aldığımı sordular. Neden oraya gitmeye çalıştığımı sordular. Bir saat sonra bir yere götürdüler. Tıbbi teste tabi tuttular. Sonra bir başka odaya alıp mikrofonun başında bir kitap okuttular. 20 dakika sürdü. Ardından da beni eğitim kampına götürdüler. Koşullar inanılmaz kötüydü. Duş almak imkansızdı. 15 yaşından 65 yaşına kadar kadınlar vardı tutuklu olarak. Çin Kominist Partisi öğretilerini öğrenmek zorundaydık.

YARDIM ETTİM DİYE SOPAYLA DÖVDÜLER

65 yaşında bir kadın vardı ve diyabetti ve yeterli yemek yiyemiyordu acı çekiyordu. Ben yemeklerimi ara sıra ona veriyordum ve bunu duyunca beni sopa ile dövdüler. Allah diye haykırınca da bana içlerinden birisi "Söyle Allah'ına seni kurtasın" dedi. 3 gün yemek vermediler ve şiddet uyguladılar.

Başka bir kadın vardı ve hastaydı. Sürekli acı çekiyordu. Bir gün birden bire bayıldı ve alıp götürdüler. Ona ne oldu bilmiyorum. O kampta resmen acı vardı. Çok şey anlatabilir ama vaktimiz buna yetmez. Eşim Pakistan Büyükelçiliği aracılığıyla beni kurtardı. Öyle tahliye edildim.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Çin'in müebbete mahkum ettiği Uygur Türkü Tohti’ye insan hakları ödülü
İlham Tohti'nin kızı Cevher İlham BM'de Doğu Türkistan'daki zulmü anlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'ta Doğu Türkistanlı gencin sorusunu cevapladı

Dünya Haberleri